Asosyallik nedir ? Asosyallik nasıl yenilir ? Asosyal kişilik özellikleri

Asosyalim, Mutluyum!

YouTube player

Asosyal nedir ? Asosyal insanların özellikleri nelerdir ? Asosyalliğin belirtileri nelerdir ? Asosyal olmaktan kurtulmak mümkün mü ? Asosyal bir insan ne yapmalı ?

**


ASOSYAL İNSANLARDA BULUNABILECEK ÖZELLİKLER

Hepsi birden bütün asosyal insanlarda bulunma zorunluluğu olmamakla birlikte asosyal insanlarda şu özellikler görülebilir.

İnsanlarla iletişimden kaçınırlar. Başkalarıyla iletişim kurmak; bırakın yüz yüze sohbet etmeyi, birlikte bir etkinliğe katılmayı telefonda ve hatta whatsapp gibi araçlarda dahi bir an önce bitmesi arzulanan bir durum olabilir.

Bunun nedeni, kişinin eleştirilmekten, reddedilmekten, incitilmekten çekinmesi olabilir. Bu durumda kişi, bu hususlardan kurtulmanın yolunu daha az iletişim kurmak ve ortalarda pek görünmemekte bulur.

Asosyal kişiler, yalnızken vakit gecirecek işler üretmekte pek mahirdirler. Kendi başlarına olmaktan mutluluk duyarlar. Sürekli kapalı bir ortamda kalmaktan sıkılıp açık hava ortamına çıkmaları onları sosyal yapmaz. Dışarıda ve hatta en kalabalık ortamlarda dahi mümkün mertebe yalnız ve bu mümkün değilse en az sayıda kişi ile birlikte olmayı isterler.

Yanlız kalmanın verdiği bir avantajla, serbest düşünmeye daha fazla vakit ayırabilecekleri için derin düşünüşlü, muhakeme gücü yüksek, soyut kavramlarla ilgilenmeyi ve akıl yürütmeyi seven bir yapıda olabilirler.

Vakit geçirecek iş arayışlarına sanatsal becerileri dahil edebirler. Sanatlarını da mümkünse yalnız icra etme eğilimindedirler. Hadi bi sarkı çal / oku da dinleyelim talepleri onlara fevkalade itici gelebilir.

Başkalarına müdahale etmeyi sevmezler. Bunun en olası sebebi, başkalarının da kendilerine müdahale etmesini, eleştirmesini sevmemeleri olabilir.

Başkalarıyla birlikte olduklarında fevkalade nazik olabilirler. Bu nezaketin sebebi doğası gereği nazik olmanın ötesinde, kendilerini incitecek bir kaza bela çıkmadan vaziyeti idare edip, mevcut karşılaşmayı en kısa zamanda sorunsuz bir şekilde bitirmek olabilir.

Asosyal kişiler iş dünyasında çok başarılı olamayabilirler. Çünkü iş hayatı, ticaret, esnaflık gibi işler doğası gereği sosyal beceriler gerektirir. Eğer iş hayatının içindelerse, başkalarıyla iletişim işlerini başkalarına mesela ortaklarına veya çalışanlarına havale edebilirler.

Başkalarını sıkan, bunaltan yazılım kodu yazmak, ödev yapmak, kitap okumak, bir konuyu araştırmak gibi işler onlara fevkalade zevkli, eğlenceli ve basit gelebilir.

Belirli konularda derin derin düşünmeye meğilli olduklarından, kendileri ile aynı konularla ilgilenen ve konuşmak isteyen insanlarla karşılaştıklarında bütün asosyal eğilimleri hemen son bulur ve saatlerce söyleşi yapabilir, konunun odağı dağılmamak kaydıyla her türlü etkinliğe katılabilirler. Buradan da anlaşılabileceği gibi asosyal insanlar, başka insanlarla iletişim kurmaktansa, soyut kavramlarla, fikirlerle, düşüncelerle, sanatsal yapı ve ürünlerle iletişim kurmayı yeğlerler. Onlar için temel fark, iletişim kurulan objedeki farktır.

ASOSYAL İNSANLAR SOSYAL İNSANLARA ÖZENİYORSA NE YAPMALARI, NASIL DÜŞÜNMELERİ GEREKİR ?

Bu yazı dizisinin sonundaki fotoğraf galerisine baktığınızda bu konuyu ele alan insanların Asosyal olmayı bir hastalık, Asosyal insanları da tuhaf belirtiler gösteren “yaratık” gibi takdim ettiklerini görebilirsiniz. Halbu ki, durum hiç de böyle değil.

Antalya TV sitesinde evrime dair yazdığım yazılarda üstüne basa basa vurguladığım gibi, karakterimiz temelde genlerimizden güç bulur. Eğer bir şey genlerimizde varsa, bu onun atalarımızda işe yaradığı için seçilip bu günlere ulaştığını gösterir. Yani bu genler, atalarımızın hayatta kalmasına ve üremesine hizmet ettikleri için seçilip gelmiştir. Asosyallik kesinlikle genetik bir yatkınlıktır ve insan türünün varlığı için gereklidir. Şu konu inkar edilemez bir gerçektir ki, eğer yeryüzündeki şu anda var olan ve geçmişten günümüze kadar yaşayan insanların hepsi fevkalade sosyal insanlar olsalardı muhtemelen şu anda mağaralarda yaşıyor ve fakat mağaraların içinde veya dışında birbirimizle inanılmaz sosyal ilişkiler kuruyor olurduk. İnsanlık tarihine yön veren bilim, sanat ve düşünce insanlarının ezici çoğunluğu tam olarak asosyal insanlardır. Elinizin dokunduğu neredeyse her teknolojide, dinlediğiniz müziklerde, yazılımlarda vel hasıl hayata renk katan her şeyde “Asosyal” insanların yalnızlıklarının meyveleri vardır.

Asosyalliği bir hastalık gibi sunan “hasta” bilgilerden arındığımıza göre, artık Asosyal bir insanın nasıl düşünmesi, kendine ve hayatına nasıl yön vermesi konusuna gelebiliriz.

İlk önce, bunun geliştirilebilir bir potansiyel, yeryüzüne çıkarılması gereken çok değerli bir maden yatağı olduğunu bileceksin. Asosyal isen, odaklanma gücün diğer insanlardan daha fazla demektir. O halde şimdi sen, bu maden ne madenidir onu keşfedeceksin. Sonra bu madeni gün yüzüne nasıl çıkaracağına odaklanacaksın. Şunu asla unutma. Genler bir kombinezon içinde gelir. Eğer sen asosyal biri isen mutlaka ama mutlaka orada derin bir maden yatağı var. Çünkü bu gen kombinezonu (gen dizilimi ve çeşitliliği) bunu gerektiriyor.

İkincisi, eğer varsa herhangi bir sebeple “kendinden başka bir şey olma” hevesini bir tarafa bırakacaksın. Yani sosyal insanlara boşuna özenmeyeceksin. Ne sen onlar gibi olabilirsin, ne de onlar senin gibi olabilirler. Evrimin her iki kesimi de hayatta tutarak insan türü için belirlediği bir hayatta kalma mekanizması var. Ne sosyal insanlar, ne asosyal insanlar bu kuralı değiştirebilirler. Zaten değiştirmemeleri gerekir.

Şöyle düşüneceksin… Bir timsah “keşke benim kuşlar gibi kanatlarım olsaydı” dememelidir. Timsahın da, kuşların da kendi yaşam alanlarında kendilerini üstün kılan özellikleri vardır. Bir kuşu suyun içine sokarsak kanatları olsa da orada uzun zaman kalamaz. Bir timsah da ne kadar güçlü olursa olsun su olmayan yerde bir hiçtir. Timsah suda, kuş havada olmalıdır.

Peki sen nerede olmalısın ? İşte asıl düşünüp odaklanman gereken konu bu. Eğer bir timsah gibi isen ve sudan uzakta bulunuyorsan derhal suya dönmelisin. Eğer bir kuş isen ve bir sebeple suyun altında bulunuyorsan derhal orayı terk etmelisin.

Sosyal ve asosyal insanlar için de aynı şeyler geçerlidir. Sosyal insanların kolayca yapabileceği şeyleri sen kolayca yapamazsın. Onlar da senin kolayca yapabileceğin şeyleri yapamazlar. Herkes işini yapacak. Yeter ki, her ne yapıyor (yapması gerekir) ise en iyisini yapmaya gayret etsin. Bütün mesele bu…

Peki, asosyal bir insan çalışıp çabalayarak sosyal olabilir mi ?

Bak cancağzım, yıllarca bu konudan muzdarip olmuş, her yöntemi denemiş biri olarak sana söyleyeyim: Evet, çalışarak, gayret ederek, kendi sınırlarını zorlayarak bir nebze bu konuda mesafe alabilirsin. Fakat bu konuda ne kadar iyi olursan ol, bu seni mutlu etmeyecek. Çünkü mutluluğu yanlış yerde arıyorsun.

Bir tanıdığım bir gün bir şey dedi… O kadar çok hoşuma gitti ki. Sana da söyleyeyim de üzerinde iyice düşün. Antalya TV ekibinin yaptığı bir röportaj sırasında sunucu sordu: Sizce başarı nedir? Kendisine soru sorulan kişi, hemen arkasında onlarca plaket ve madalyanın önünde iken ekrana baktı ve dedi ki; “EĞER MUTLUYSAN BAŞARILISINDIR”

Bu kadar okuyup yazan birisiyim, hayatta böyle bir başarı tarifi görmedim. Düşündüm… Neresinden bakarsan bak bu düşünce, bu tanım doğrudur. Gösterişli, varsayımsal başarıyı değil, mutluluğu arayacaksın. Çünkü zaten başarı oradadır.

Sen seni neyin mutlu edeceğini bilirsin. Odaklanacağın şey şu: Eğer geçinmek için para kazanmak durumunda isen, seni mutlu eden, yapmaktan keyif aldığın şeyleri teker teker gözden geçir. Bunların hangisini yaparak para kazanabilirsin? Bunu senden önce başaran birileri var mı ? Ne yapmışlar, nasıl yapmışlar ? Asla yapamam deme. Mutlaka karar ver. Karar olmadan hayat yürümez. Bir karar ver. Karar ver ve yapmaya başla. Şurasından başla, burasından başla. Bir şekilde başla… Göreceksin, yapısal özellikler uyumlu ise yapmaktan zevk aldığı bir şeyi yaparken başarısız olan hiç kimse yoktur.

Ama şunu unutma, ne timsahken kuş olmaya özeneceksin, ne de kuş iken timsah olmaya… “Yapısal özellikler uygunsa” dediğim şey işte bu.

Asosyalim diye içine bir burukluk düştüğü anda ya tekrar gel bu yazıyı oku, ya da odana bir yere ya bir kuş ya da bir timsah tablosu koy…

Artık ipler senin elinde….

Ali Aksoy

Yazarın diğer yazıları için bu bağlantıyı takip edin

**


Haber ve video galerisi devam ediyor…
Sıradaki Sayfa: İçine Kapanıklılık ve Çözümü