Google yayıncılardan nasıl para tırtıklıyor ? – Ali Aksoy

“Google” ve “Tırtıklamak” kelimelerinin yan yana gelmesini itici mi buldunuz ? O halde, “kibarca” ifade ettiğimiz bu “tırtıklamak” eyleminin nasıl gerçekleştiğini görmek için sabırla okuyunuz.

Google’ın insanlara ilgi alanlarına dayalı reklam gösterdiği bir çok kişi tarafından zaten bilinen bir gerçek.

Google, eski adı “ilgi alanına dayalı reklam” olan kişiselleştirilmiş reklamlardan nasıl para kazanıyor diye sorsak, genel ve doğru bilgi, mesela içerik odaklı Google Adsense reklamlardan elde edilen gelirin yayıncılarla paylaşılmasıyla şeklinde olur.

Fakat burada göreceli olarak daha az bilinen bir husus var. Google aslında, kişilerin ilgi alanları veya demografilerine dair bilgilerden elde edilen geliri yayıncıların zannettiği gibi kendileri ile paylaşmıyor.

Adsense Yardım bölümünde Google tarafından verilen bilgiye göre, Google kişisel verilerin kullandırılması karşılığında reklam verenlere yayıncılara yapılan ödemenin dışında ekstra bir fatura kesiyor.

Google reklam ekosisteminin doğası gereği, reklam verene, reklam veren tarafından belirlenen maksimum tıklama, dönüşüm veya maksimum bin gösterim başına maliyetten daha fazla bir maliyet yükleyemeyeceği için, bunu yayıncının olası gelirinden keserek yapıyor.

Ne reklam verenin ne de yayıncının ruhu bile duymadan gerçekleştirilen bu işlem şu sekilde işliyor:

Bir reklam ihalesinde, kişisel veriler kullanılarak reklam gösterimi yapılacaksa, Google reklam verenin / reklam verenlerin belirlenmiş teklifini belirli bir oranda azaltıp ihaleye o şekilde sokuyor.

Mesela, anlık ihale icin cari tıklama başı teklifi 1 TL. olan (olması gereken) bir reklam veren farazi olarak ihaleye 0,70 TL. teklifle sokuluyor. Reklam gösterimi ve / veya reklam hedefi gerçekleşirse, kazanan teklifin (mesela bu örnekte 0.70 TL. nin ) üzerine Google yine bu farazi örneğe göre 0,30 TL. “hizmet bedeli” ekliyor. Böylece Google web trafiğinden sağladığı kişisel verileri satmış ve reklam verenin maksimum teklif sınırını da ihlal etmemiş oluyor.

Bu durum, sonuca ve ödeyeceği maksimum maliyete bakan reklam veren tarafından hiç önemsenmeyecektir.

Fakat, örnekten de hemen anlayacağınız gibi durum yayıncılar açısından bu kadar basit ve önemsiz değil.

Yayıncılar, Google’ın kendi yayınları arasına yerleştirdiği reklamların gelirini kendileriyle belirli bir oranda ve dürüstçe paylaştığını düşünüyor.

Gerçekten de, Google bu bizce çok önemli bilgiyi Adsense Yardım kılavuzunun “ücra” bir yerinde sıradan bir bilgi gibi açıklamasa bunu nereden bilebiliriz ?

Burada elbette, “Kardeşim adam verdiği hizmetin bedelini alıyor, ne var bunda ?” diyebilirsiniz. Ancak, burada bizce gayri ahlaki olan, dürüstce olmayan şey aslında bunun bedelinin “yayıncının gelirinden” kesilerek yapılıyor olması.

Yayıncıların çoğunun Google tarafından sessiz sedasız yapılan bu “tırtıklamadan” haberi olduğunu zannetmiyorum.

Elbette, kişiselleştirilmiş reklamlar vasıtası ile daha başarılı reklam gösterimleri yapıldığı ve bunun sonucu olarak kıyasen daha fazla reklam geliri elde edilebileceği, böylece yayıncının bu durumdan dolaylı olarak istifade ettiği söylenebilir.

Fakat, yayıncılar cephesinde özellikle Türkiye gibi ülkelerde reklam gelirlerinin yerlerde süründüğü ve bir yayın faaliyetinin sadece Adsense reklam gelirleriyle zaten yürütülemiyor olduğu dikkate alındığında, Google’ın olası reklam teklifini düşürüp, yayıncıya isabet eden geliri daha da aşağıya indirmesi, yayıncıların zaten acınası halde olan reklam gelirlerini daha da acınası hale getirmektedir.

Google, yayıncılara sitelerinde kişiselleştirilmiş reklamları devre dışı bırakma seçeneği sunmuştur. Dileyen yayıncı bu özelliği devre dışı bırakabilir. Google bu seçeneği sunduğu pencerede, eğer bunu işaretlersen reklam gelirin iyice azalır diyerek uyarıyor.

Adsense gelirleri zaten komik seviyelerde yerlerde sürünen yayıncıların bu uyarıya rağmen bu yolu tercih etme imkanları mantıken var mı ?

“Tırtıklama” kelimesinin “kibar olmayan” anlamının hukuksal karşılığını vs. anlatmaya şu an için gerek duymuyorum. İlgilenen veya itiraz eden olursa, bir avukat olarak bunun ne anlama geldiğini de gayet güzel bir şekilde açıklarım.

Ali Aksoy