Continued from:

Asla !

Çünkü, davranış itkilerini belirleyen DNA değişti ise, sen artık eski sen değilsindir.

İşin DNA’nın ötesinde olan ve çevresel koşullara diğer bir deyişle deneyime dayanan boyutları da var.

Yine bilfarz bir kişinin beynindeki her bilgiyi, DNA’yı, tüm hormon düzeylerini ve son elektrik aktivitesini anlık olarak kopyalayabildiğimizi farz edelim. Bu bilgi dijital bir bilgi olsun ve A şahsına ait bu bilgiyi varsayımsal bir biyo-yazıcıya yükleyip isimleri B ve C olan iki tane kopya beden üretmesini isteyelim.

Karşımızda yep yeni ve tıpa tıp aynı iki beden var… Bir bank üzerinde sırt sırta vermiş oturuyorlar. Hikaye bu ya… Bir anda A şahsından alınan anlık kopyayı her ikisine birden naklediyor ve vücutlarındaki tüm yasamsal devinimleri eş zamanlı olarak başlatıyoruz.

Ve uyanıp gözlerini açıyorlar… A şahsının kopyalama anında hissettiği her şeyle birlikte…

Peki böyle bir durumda, karşımızdaki B ve C şahısları artık aynı kişi midir ?

Yazı devam ediyor…