Continued from: Kaos ve Düzen üzerine - Ali Aksoy

Kaos ve düzeni irdelerken bence önce kaos ve düzen durumlarının objektif bir kriterinin olup olmadığını değerlendirmemiz gerekir. Kaos ve düzen göreceli midir, mutlak mıdır ?

Bence, kaos ve düzen sonuç olarak insan gözlemine ve algısına dayalı bir “tanım” olduğu için, insanla ilintili her şeyde söyleyebileceğimiz gibi göreceli olmak durumundadır. Kime göre ve neye göre diye sormaya başladığımızda kaos ve düzen konusunda objektif bir noktaya varamayız. Hoş… Bana sorarsanız, insanla ilintili olduğu için, insanların objektif olarak tanımladığı şeyleri dahi ben göreceli olarak nitelendiririm. Gördüğü, duyduğu, hissettiği herhangi bir şeyin dahi gerçekliğini kanıtlayamaz durumda olan insanın, mutlak olana dair söz ve iddiası abesle iştigalden başka bir şey değildir.

Kaos ve düzen göreceli olunca, bunun “kime göre” kısmını eleyip, “neye göre” kısmından devam edelim. Kaos veya düzeni nerede arıyoruz ? Baktığımız şey bir parça mı, bütün mü ? Ve baktığımız şey eğer bir parça idi ise, bu parça bütünü etkileyen mi, bütünden etkilenen bir parça mı ? Parçaya bakıp, onun kaos ve düzen durumlarından bütünün kaos veya düzen durumu hakkında bir çıkarım yapabilir miyiz ? Belki daha kritik bir soru, baktığımız ve gördüğümüzü zannettiğimiz bütün, esasen parçalanabilen bir şey midir ? Zira, neyin parça neyin bütün olduğu hususunda da işin doğrusu atıp tutma dışında pek bir yetkinliğe sahip değiliz. Bizim, bir şeyin bir kısmına dair yaptığımız gözlem ve inceleme, o kısmın bütünden ayrılabilir bir parça olabileceğini garanti etmez. Parça olmayacak olsa idi, bütünün akıbeti ne olabilirdi sorusunu geleceği bilmeden cevaplayamayız. Ve nihayet, şeyleri “yok etme” yetisine sahip değiliz. Biz ancak, şeylerin formunu dönüştürebiliriz ve asla o şeyi yok edemeyiz. Böyle olunca, şey diye tanımladığımız parça olmaksızın bütünün var olup olamayacağını tespit edemeyiz.

Bir karınca yuvasına ve karınca topluluğuna baktığımızı varsayalım. Gözlemcinin birine göre, sağda solda gezinen karıncalar fevkalade bir düzensizlik içinde bulunabilir. Onun bu yargısı, modern bilim açısından ancak bir cehalet ürünüdür. Bilim, evrimin karınca sürüsüne, varlıklarını sürdürebilmeleri için bir düzen dayattığını ve o sürünün ancak o düzen / kurallar bütünü ile varlığını bu güne getirebildiğini bilir. Bu durumda, karınca sürüsüne bakarak gözlem ve yargıda bulunan kişi, karıncalar hakkında yeterince bilgi sahibi ise, ortada bir kaos değil düzen görür. Bunu az önce göreceliliğin “kime göre” kısmını bir kenara bırakarak elemiştik. Peki, karınca sürüsünün alt ve üst sistemlerine bakacak olursak ne göreceğiz ? Kendi alt sistemlerine nazaran karınca sürüsü bir “bütün” müdür ? Yine aynı şekilde, kendi üst sistemlerine bakacak olursak karınca sürüsü bir parça mıdır ? Tüm bu bölümleme, parçalama tanımlarımızda, kim neyi nasıl etkiliyor ?

Yazı devam ediyor…