Tehdit suçuna azmettirme – Tehdit suçuna yardım etme – Temel cezanın üst hadden tayin edilmesi – Ceza Genel Kurulu – 2017/825 E. , 2021/26 K.

Ceza Genel Kurulu 2017/825 E. , 2021/26 K.

“İçtihat Metni”

Kararı Veren
Yargıtay Dairesi : 8. Ceza Dairesi
Mahkemesi :Asliye Ceza
Sayısı : 83-1198

Sanık … hakkında tehdit suçuna azmettirme, diğer sanıklar …, …, … ve … hakkında ise tehdit suçuna yardım etmeden açılan kamu davasında yapılan yargılama sonucunda sanıkların eylemlerinin tehdit suçunu oluşturduğu kabul edilerek TCK’nın 106/2-a, 43/1-2, 29 ve 53. maddeleri uyarınca 5 yıl 7 ay 15 gün hapis cezası ile cezalandırılmalarına ve hak yoksunluğuna ilişkin Erciş Asliye Ceza Mahkemesince verilen 31.12.2013 tarihli ve 83-1198 sayılı hükümlerin sanıklar müdafileri tarafından temyiz edilmesi üzerine dosyayı inceleyen Yargıtay 8. Ceza Dairesince 06.07.2015 tarih ve 1188-20996 sayı ile TCK’nın 53. maddesi yönünden düzeltilerek onanmalarına karar verilmiştir.
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı ise 29.09.2016 tarih ve 336036 sayı ile;
“Sanık … ve mağdurlar …, … ile … aralarında arazi anlaşmazlığından dolayı husumet bulunduğu, olaydan bir gün öncesinde mağdur … ile sanık …’nın arazide karşılaştıklarında mevcut husumet sebebiyle aralarında tartışma ve kavganın yaşandığı, kavga sırasında mağdur …’in sanık …’ya vurduğu ve hakaret ettiği, yaşanan bu olay üzerine ve mevcut önceki husumet nedeniyle sanık …’nın İstanbul’da oturan oğlu sanık … ve … ile Adana’da oturan yeğenleri …, …, … ve …’ya olayı anlattığı ve bu sanıkların yanlarında haklarında kamu davası açılmayan bir kısım akrabaları daha olduğu halde Erciş Kocapınar beldesi Bulamaç Küme Evlerinde bulunan sanık … …’nin ikametine geldikleri, …’nın diğer oğulları … ve …’nın ise Erciş ilçe merkezinden aynı yere geldikleri, sanık …’nın evinde toplanan sanıkların buradan birlikte hareketle mağdur … ve …’in evlerinin yakınına gittikleri, bir kısım sanıkların Kaleşnikof piyade tüfeği, pompalı av tüfeği ve tabanca ile mağdurların evlerine rastgele ateş etmek suretiyle mağdurları silahla tehdit ettikleri, diğerlerinin ise onların yanında olay yerinde bulundukları ve eylemi birlikte gerçekleştirdikleri, yaşanan olaylar esnasında ayrıca sanık …’nın eline aldığı ve ele geçirilemeyen sopa ile mağdur …’e vurmak suretiyle mağduru adli muayene raporunda belirtildiği şekilde ve basit tıbbi müdahale ile giderilebilecek biçimde yaraladığı, olaydan sonra jandarma görevlileri tarafından sanıkların evlerinde yapılan aramada sanık …’ya ait evde sanık … tarafından olayda kullanılan 3181 seri numaralı Kaleşnikof marka silahın ele geçirildiği, sanık …’nın ikametinde ise olayda kullanılan 7466 seri numaralı av tüfeğinin ele geçirildiği, sanıkların evlerinde yapılan arama sonucunda ele geçirilen silahlar bakımından Van Jandarma Bölge Kriminal Laboratuvarı tarafından düzenlenen 15.09.2011 tarihli, 2011/928 numaralı uzmanlık raporuna göre suça konu 3181 seri numaralı Kaleşnikof marka tüfek ve buna ait fişeklerin 6136 sayılı Yasa’ya göre istimale salih, memnu evsafı haiz ateşli silah ve fişeklerden sayıldığı ve aynı Yasa’nın 12/4. maddesi kapsamına giren tüfeğin vahim nitelikteki ateşli silahlardan olduğunun belirtildiği, yapılan inceleme sonucunda olay yerinden ele geçen 26 adet 7.62 mm çapındaki suç konusu kovanların 3181 seri numaralı Kaleşnikof marka tüfekten atıldıklarının tespit edildiği, yine olay yerinden ele geçen beş adet av fişeği kartuşunun 7466 seri numaralı av tüfeğinden atıldığının ve sekiz adet av fişeği plastik tapasının ise atıldığı silahın karakteristik özelliklerini göstermediklerinden hangi silahtan atıldığı yönünde bir tespit yapılamadığının belirtildiği, sanıkların gerçekleştirdikleri eylemler sonrasında kolluk tarafından olay yerinde yapılan tespit sırasında ele geçen 9 mm çapında üç adet kovanın ise hangi silahtan atıldığının tespit edilemediği, bu silahın ele geçmediği dosya kapsamı ile sabittir.
Olayda kullanılan silahlardan Kaleşnikof marka tüfeğin sanıklardan, hakkında kurulan mahkûmiyet hükümleri ile ilgili olarak itiraz edilemeyen … tarafından kullanıldığı sanığın ikrarı, diğer sanıkların savunmaları ve mağdur anlatımları ile sabittir. Birden fazla av tüfeğinin olay sırasında kullanıldığı, bunlardan bir tanesinin olay yerinden elde edilen beş adet kartuşun ateşlendiği, sanık …’in evinde gizlenmiş olarak bulunan ve sanığın kendisine ait olduğunu kabul ettiği 7466 seri numaralı av tüfeği olduğu, bu tüfeğin sanık tarafından olayda kullanıldığı, bu durumun sanıklardan … ve …’ın 04.11.2013 günlü savunmalarından da sabit olduğu, bir diğer ateşli silahın kendi ikrarı ve … ve …’ın 04.11.2013 günlü savunmalarına göre sanık … olduğu, giysilerinde atış artığı bulunan sanıklardan svap bölgelerine sadece …’nın ateşli silah kullandığının 11.11.2011 günlü Jandarma Genel Komutanlığı Uzmanlık Raporu ile sabit olduğu anlaşılmaktadır. Buna göre olayda ateşli silah kullanan kişilerin …’nın oğulları olan sanıklar …, … ve … olduğu, diğer sanıklar …, …, …, … ve …’nın onlarla fikir ve eylem birliği içinde hareket ettikleri, böylece eylemlerinin 106/2-a-c kapsamında kaldığı kanaatine varılmıştır.
TCK’nın 3/1. maddesi ‘Suç işleyen kişi hakkında işlenen fiilin ağırlığıyla orantılı ceza ve güvenlik tedbirine hükmolunur.’ hükmünü haizdir. Aynı Kanun’un 61/1. maddesi ise;
‘(1) Hâkim, somut olayda;
a) Suçun işleniş biçimini,
b) Suçun işlenmesinde kullanılan araçları,
c) Suçun işlendiği zaman ve yeri,
d) Suçun konusunun önem ve değerini,
e) Meydana gelen zarar veya tehlikenin ağırlığını,
f) Failin kast veya taksire dayalı kusurunun ağırlığını,
g) Failin güttüğü amaç ve saiki,
Göz önünde bulundurarak, işlenen suçun kanunî tanımında öngörülen cezanın alt ve üst sınırı arasında temel cezayı belirler.’ şeklindeki düzenleme ile cezanın bireyselleştirme kriterlerini ortaya koymuştur.
Somut olayda haklarında kurulan hükümler itiraz dışı bırakılan sanıklar …, … ve …’nın atılı tehdit suçunun işlerken ateşli silah kullanmalarına suçun işleniş şekli ve meydana gelen tehlikenin ağırlığı yönünden bu sanıkların eylemleri ile haklarında kurulan mahkûmiyet hükümleri yönünden itiraz edilen sanıklar …, …, …, … ve …’nın bu sanıklarla birlikte hareket etmek şeklindeki eylemleri bir tutularak tüm sanıklara TCK’nın 106/2. maddesinde yazılı ceza üst sınırından ceza tayin edilmiştir. Suçun işleniş şekli, suçun işlenmesinde kullanılan araçlar ve her iki sanık grubunun eylemlerinden doğan tehlikenin ağırlığı yönünden farklılık arz eden eylemler yönünden TCK’nın 3/1 ve 61/1. maddelerinde yazılı kriterler gözetilerek sanıklar …, …, …, … ve … hakkında Yasa’da yazılı ceza alt ve üst sınırı arasında eylemleri ile münasip bir cezaya hükmedilmesi gerekirken ceza üst sınırından ceza tayin edilmesi yasaya aykırı mütalaa edildiğinden” görüşüyle itiraz kanun yoluna başvurmuştur.
CMK’nın 308. maddesi uyarınca inceleme yapan Yargıtay 8. Ceza Dairesince, 03.05.2017 tarih ve 9897-4973 sayı ile itiraz nedeni yerinde görülmediğinden bahisle Yargıtay Birinci Başkanlığına gönderilen dosya, Ceza Genel Kurulunca değerlendirilmiş ve açıklanan gerekçelerle karara bağlanmıştır.
TÜRK MİLLETİ ADINA
CEZA GENEL KURULU KARARI
Sanık … hakkında 6136 sayılı Kanun’a aykırılık suçundan kurulan mahkûmiyet hükmü Özel Dairece bozulmuş; inceleme dışı sanıklar …, …, … ve … hakkında tehdit, inceleme dışı sanık … hakkında 6136 sayılı Kanun’a aykırılık ve inceleme dışı sanık … hakkında mağdur …’e yönelik kasten yaralama suçlarından kurulan mahkûmiyet hükümleri ise Özel Dairece düzeltilerek onanmak suretiyle kesinleşmiş olup itirazın kapsamına göre inceleme sanıklar …, …, …, … ve … hakkında tehdit suçundan kurulan mahkûmiyet hükümleriyle sınırlı olarak yapılmıştır.
Özel Daire ile Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı arasında oluşan ve Ceza Genel Kurulunca çözümlenmesi gereken uyuşmazlık; TCK’nın 106/2. maddesi gereğince 2 yıldan 5 yıla kadar hapis cezasını gerektiren tehdit suçu bakımından sanıklar hakkında temel cezanın 5 yıl olarak üst hadden tayin edilmesinin isabetli olup olmadığının belirlenmesine ilişkindir.
İncelenen dosya kapsamından;
Erciş İlçe Jandarma Komutanlığı tarafından düzenlenen olay yeri inceleme raporu ile ekinde yer alan krokilere göre; 07.08.2011 tarihinde saat 15.00 sıralarında olay yeri olan Van ili, Erciş ilçesi, Kocapınar beldesi, Bulamaç Mahallesine gidildiği, olay yerinde Yukarı Akçagedik Jandarma Karakol Komutanlığı devriye personelince gerekli emniyet tedbirlerinin alınmış olduğunun görüldüğü, yapılan inceleme sonucunda; tanık …’ın evine yakın bölgede (1) numaralı bulgu flaması ile işaretlenen (5) adet 7,62 mm çapında kovanın, (2) numaralı bulgu flaması ile işaretlenen ve dip tablasında “12*GFS” ibaresi yazılı olan (5) adet 12 kalibre çapında av fişeği kartuşunun; mağdur …’in evine yakın bölgede (3) numaralı bulgu flaması ile işaretlenen (1) adet 7,62 mm çapında kovanın, (4) numaralı bulgu flaması ile işaretlenen (2) adet 7,62 mm çapında kovanın, (5) numaralı bulgu flaması ile işaretlenen (1) adet av fişeği plastik tapasının, (6) numaralı bulgu flaması ile işaretlenen (1) adet 7,62 mm çapında kovanın, (7) numaralı bulgu flaması ile işaretlenen (1) adet av fişeği plastik tapasının, (8) numaralı bulgu flaması ile işaretlenen (2) adet 9 mm çapında MKE yapımı kovanın, (9) numaralı bulgu flaması ile işaretlenen (5) adet 7,62 mm çapında kovanın, (10) numaralı bulgu flaması ile işaretlenen (2) adet av fişeği plastik tapasının, (11) numaralı bulgu flaması ile işaretlenen (3) adet 7,62 mm çapında kovanın, (12) numaralı bulgu flaması ile işaretlenen (2) adet 7,62 mm çapında kovanın, (13) numaralı bulgu flaması ile işaretlenen (1) adet 9 mm çapında MKE yapımı kovanın; mağdur …’in evinin yatak odasında bulunan yatak üzerinde (16) numaralı bulgu flaması ile işaretlenen (1) adet mermi çekirdeğinin, bahse konu yatağın hemen yanında yerde (17) numaralı bulgu flaması ile işaretlenen (1) adet mermi çekirdeğinin; mağdurlar … ile …’e ait evler arasında bulunan yol üzerinde (22) numaralı bulgu flaması ile işaretlenen (1) adet 7,62 mm çapında kovanın, (23) numaralı bulgu flaması ile işaretlenen (5) adet 7,62 mm çapında kovanın, (24) numaralı bulgu flaması ile işaretlenen (4) adet av fişeği plastik tapasının; mağdur …’in kullandığı ahır ile bahçe duvarı arasında kalan yerde (25) numaralı bulgu flaması ile işaretlenen (1) adet 7,62 mm çapında kovanın ele geçirildiği, mağdur …’in evinin batıya bakan mutfak pencere camının, kuzeye bakan yatak odası pencere camının, güneye bakan çocuk odası pencere camının, doğuya bakan giriş bölümündeki pencere camının, yine mağdur … tarafından kullanılan ahıra bitişik eski evin batı istikametine bakan pencere camının kırılmış olduğu, mağdur …’in evinin yatak odasında bulunan dış duvar ile bu duvara bitişik yatak başlığını delerek bahse konu yatak üzerine düşen bir adet mermi çekirdeğine ilişkin isabet izi ile aynı odanın diğer duvarında yer alan, yerden 190 cm yüksekliğinde aralarında 11 cm mesafe bulunan iki adet mermi çekirdeğine ilişkin isabet izinin, yine mağdur …’in evinin kuzey bölümündeki duvardan girip evin tavanından çıkan bir adet mermi çekirdeğine ilişkin isabet izinin bulunduğu, ayrıca olaya karıştıkları değerlendirilen …, ……, ……, ……, ……, ……, …, …, inceleme dışı sanıklar …, …, …, … ile sanıklar …, …, …, … ve …’nın atış artığı incelemesi için el ve yüz svapları ile kıyafetlerinin alındığı,
Kolluk tarafından düzenlenen arama ve el koyma tutanağına göre; 07.08.2011 tarihinde saat 17.30 sıralarında sanık …’nın Van ili, Erciş ilçesi, Kocapınar beldesi, Bulamaç Mahallesinde bulunan ev ve eklentilerinde yapılan aramada evin giriş istikametine göre karşıda bulunan yatak odasının batı istikametindeki koltuğun arkasında boş vaziyette siyah renkli tabanca kılıfının ele geçirildiği, evin doğu istikametinde bulunan taş duvarla çevrili tezek konulan yerde arama yapılacağı sırada aile fertlerinin tezeklerin içinden çıkardıkları, beyaz renkli çuvalda bulunan bir adet tüfeği teslim ettikleri, yapılan incelemede tüfeğin Kaleşnikof marka, 7,62 mm çapında, 1988-AOS 3181 seri numaralı tüfek olduğunun görüldüğü, söz konusu tüfek ile birlikte iki adet şarjör ile biri tüfek atım yatağında olmak üzere toplam 23 adet 7,62 mm çapında merminin de ele geçirildiği, sanık …’nın evinin önünde park hâlinde olup bagaj kapısı açık vaziyette olan… plaka sayılı aracın bagajında kılıfı içerisinde bulunan bir adet av tüfeğinin olduğunun görüldüğü, bahse konu tüfeğin adına ruhsatlı olduğunu belirten sanık … tarafından söz konusu tüfeğin avcı yeleği ve çantası ile birlikte görevli personele teslim edildiği, yapılan incelemede Vursan marka, 0304 seri numaralı av tüfeğinin seri numarasında tahribat olduğunun, avcı yeleğinde 33 adet fişek yerinin bulunduğunun ancak yeleğe takılı vaziyette 26 adet fişek olduğunun, aracın arkasından getirilen çantada ise 59 adet av tüfeği fişeğinin olduğunun tespit edildiği, inceleme dışı sanık …’nın ev ve eklentilerinde yapılan aramada suç unsuruna rastlanılmadığı ancak evin doğu kısmında bulunan ve inceleme dışı sanık …’ya ait olan ot yığınının içinde bir adet Asena-Europa marka, 7466 seri numaralı otomatik av tüfeğinin ele geçirildiği, av tüfeğinin atım yatağında yapılan incelemede üzerlerinde “Yavaşçalar” ibaresi yazılı olan iki adet av fişeği olduğunun görüldüğü, bu tüfeğin kime ait olduğu sorulduğunda inceleme dışı sanık …’nın bahse konu av tüfeğinin adına ruhsatlı olduğunu beyan ettiği, arama işlemleri devam ederken aynı gün saat 19.15 sıralarında taraflar arasında çıkan kavga üzerine aramaya son verilerek olaya müdahale edildiği, olayın yatıştırılmasından sonra saat 20.00 sıralarında aramaya kaldığı yerden devam edildiği ancak başka bir suç unsuruna rastlanılmadığı için saat 20.20 sıralarında arama işlemine son verildiği,
03.09.2010 tarihli ruhsat fotokopisine göre; Seyhan Kaymakamlığınca Vursan marka, 12 kalibre çapında, 0304 seri numaralı otomatik av tüfeğine ilişkin olarak sanık … adına yivsiz tüfek ruhsatnamesi düzenlendiği,
15.04.2008 tarihli ruhsat fotokopisine göre; Erciş Kaymakamlığınca Asena-Europa marka, 12 kalibre çapında, 7466 seri numaralı yarı otomatik av tüfeğine ilişkin olarak inceleme dışı sanık … adına yivsiz tüfek ruhsatnamesi düzenlendiği,
Kolluk tarafından düzenlenen ve sanık …’nın imzası bulunmayan 07.08.2011 tarihli tutanakta; aynı gün saat 22.30 sıralarında sanık … ile yapılan mülakatta ev ve eklentilerinde bulunan silahlarla kimlerin ateş ettiği sorulduğunda oğulları olan inceleme dışı sanıklar …, …, … ve …’nın ateş ettiği şeklinde beyanda bulunduğunun belirtildiği,
Mağdur … hakkında Erciş Devlet Hastanesi tarafından düzenlenen 07.08.2011 tarihli ve 79405 sayılı rapora göre; sağ dirsekte 6×6 cm’lik, sağ scapulada ise 1-2 cm’lik yeni hematom, sağ baldırda 1×1 cm’lik hematom, sol uyluk arkasında 5-6 cm’lik eski hematom olduğu ancak hayati tehlikesinin bulunmadığı,
Mağdur … hakkında Erciş Devlet Hastanesi tarafından düzenlenen 07.08.2011 tarihli ve 79406 sayılı raporda; genel durumunun iyi ve bilincinin açık olduğunun, batında hassasiyet bulunduğu ve bu nedenle gerekirse genel cerrahi konsültasyonu isteneceğinin, mağdur hakkında aynı kurum tarafından düzenlenen 16.08.2011 tarihli ve 548 sayılı raporda ise batın sağ tarafta hassasiyet mevcut olduğunun, hastanın karın ağrısı tariflediğinin, batında kızarıklık veya çizik bulunmadığının, yapılan muayenesi ve ultrason incelemesinde objektif patolojiye rastlanılmadığının, hassasiyetin travmaya bağlı olup olmadığı hususunun ise anlaşılamadığının belirtildiği,
Erciş Devlet Hastanesi tarafından sanıklar …, …, …, … ve …, inceleme dışı sanıklar …, …, … ve …, tanıklar ……, …, …., …, ……, …… ve …… hakkında düzenlenen 08.08.2011 tarihli raporlarda; darp ve cebir izine rastlanılmadığı tespitlerine yer verildiği,
Mağdur … hakkında Erciş Devlet Hastanesi tarafından düzenlenen 16.08.2011 tarihli ve 81904 sayılı raporda; herhangi bir darp ve cebir izine rastlanılmadığının belirtildiği,
Kolluk tarafından düzenlenen 15.08.2011 tarihli tutanağa göre; Erciş Cumhuriyet Başsavcılığının 08.08.2011 tarihli ve 2011/2370 sayılı yazısı gereğince Van ili, Erciş ilçesi, Kocapınar beldesi, Bulamaç Mahallesinde 07.08.2011 tarihinde meydana gelen olay ile ilgili olarak bilgisi bulunan bağımsız tanıkların araştırılması, tespit edilecek tanıkların ifadelerinin alınarak Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmesi, ifade vermek istemeyen tanıkların da açık kimlik ve adres bilgilerinin bildirilmesinin istenilmesi üzerine Bulamaç Mahallesinde yapılan araştırmada, olay sırasında tarafları ayırmaya çalışan kişilerin aynı yerde ikamet eden… (… oğlu), …, …, …, …, … ve … olduğunun tespit edildiği, bu kişilerden …’nin… ailesi tarafından tehdit edildiğini söylediği, her iki tarafı ayırdıklarını belirtilen diğer görgü tanıklarının ise sanık … ve ailesinden çekindikleri için ifade vermek istemediklerini, kimlerin elinde silah olduğunu görmediklerini, Adana ilinden gelen kişileri tanımadıklarını beyan ettikleri,
Van Jandarma Bölge Kriminal Laboratuvar Amirliğince düzenlenen 15.09.2011 tarihli ve 0928 sayılı uzmanlık raporunda; “1988-ACS 3181” seri numaralı, 7,62×39 mm çap ve tipinde fişek istimal eden, Romanya yapısı, Kaleşnikof marka, yarı ve tam otomatik ateşleme sistemine sahip olan tüfek ile birlikte gönderilen yirmi üç adet 7,62×39 mm çap ve tipindeki fişeğin 6136 sayılı Kanun’a göre istimale salih, memnu evsafı haiz ateşli silah ve fişeklerden olduklarının, ayrıca söz konusu tüfeğin aynı Kanun’un 12/4. maddesi kapsamına giren vahim nitelikteki ateşli silahlardan olduğunun; “7466” seri numaralı, 12 kalibre av fişeği istimal eden, Türkiye yapısı, Asena marka, tek namlulu, namlusu yiv ve set ihtiva etmeyen, fişek hazneli yarı otomatik av tüfeği ile “00 1304” seri numaralı, 12 kalibre av fişeği istimal eden, Türkiye yapısı, Vursan marka, tek namlulu, namlusu yiv ve set ihtiva etmeyen, fişek hazneli yarı otomatik av tüfeğinin münhasıran avda ve sporda kullanılmak üzere imal edildiklerinin, bu anlamda 6136 sayılı Kanun’a göre memnu olarak mütalaa edilemeyeceklerinin; olay yerinde bulunduğu belirtilen, yirmi altı adet 7,62×39 mm çap ve tipindeki kovanların “1988-ACS 3181” seri numaralı tüfekten, beş adet 12 kalibre av fişeği kartuşunun “7466” seri numaralı av tüfeğinden, üç adet 9×19 mm çap ve tipindeki kovanın ise çap ve tipine uygun tek silahtan atıldıklarının, ele geçirilen iki adet 7,62 mm çapında mermi çekirdeğinden bir adedinin tamamen yanmış, diğerinin de çarpma ve sürtünme sonucu zarar görmüş olması nedeniyle üzerlerinde teşhis ve karşılaştırmaya elverişli karakteristik iz bulunamadığının, ele geçirilen sekiz adet av fişeği plastik tapasının atıldıkları silaha ait karakteristik izler taşımamaları nedeniyle bu yönde bir inceleme yapılamasa da bahse konu av fişeği plastik tapalarının 12 kalibre av fişekleri içerisinde bulunan plastik tapalar ile uyumlu olduklarının belirtildiği,
Jandarma Genel Komutanlığınca düzenlenen 11.11.2011 tarihli ve 3571 sayılı uzmanlık raporunda; inceleme dışı sanık …’ya ait olduğu belirtilen yüz bölgesi svabı üzerinde Antimon (Sb) elementinin tespit edildiğinin, ……, …, …. ……, …, sanıklar …, …, …, … ve … ile inceleme dışı sanıklar …, … ve …’ya ait olduğu belirtilen flaster svaplar üzerinde Kurşun (Pb), Baryum (Ba) ve Antimon (Sb) elementlerine rastlanılmadığının, atış sırasında silah çevresine ve üzerine rastgele saçılma şeklinde yerleşen atış artığı partiküllerinin yapısında Kurşun (Pb), Baryum (Ba) ve Antimon (Sb) elementlerinin herhangi biri, ikisi veya her üçünün yer alabileceğinin, kişilerin günlük yaşamında nadiren de olsa; Kurşun, Baryum ve Antimon elementleri ihtiva eden maddelerle karşılaşabilecekleri düşüncesinden hareketle, yapılan kantitatif amaçlı araştırma ve deneyler sonucunda olası görülebilecek değerler de dikkate alındığında inceleme dışı sanık …’ya ait olduğu belirtilen svap bölgesinde tespit edilen söz konusu elementin ateşli silahtan kaynaklanan atış artığı olabileceğinin, atış artığı belirleme analizi için gönderilen giysiler üzerinde yapılan fiziksel inceleme neticesinde; ……, …,. …, sanıklar …, …, …, … ve … ile inceleme dışı sanıklar …, …, … ve …’ya ait olduğu belirtilen giysiler üzerinde herhangi bir delinmeye rastlanılmadığının, söz konusu giysilerden atış artığı transfer kiti ile alınan svap örnekleri üzerinde X-Ray Analizorlu Enerji Dağılımlı Otomatik Taramalı Elektron Mikroskobu (SEM/EDS) tekniği ile yapılan analizler neticesinde; sanıklar …, …, … ve … ile inceleme dışı sanık …’ya ait olduğu belirtilen gömleklerin ön bölgelerinde, inceleme dışı sanık …’ya ait olduğu belirtilen gömleğin ise ön bölgesi ile kollarında atış artıkları tespit edildiğinin, ……, …, ……, ……, …, ……, ……, …, inceleme dışı sanıklar … ve … ile sanık …’ya ait olduğu belirtilen giysiler üzerinde ise atış artıklarına rastlanılmadığının belirtildiği,
Erciş Cumhuriyet Başsavcılığınca 28.02.2012 tarih ve 2370 sayı ile; …, ……, …, …, ……, ……, ……, ……, sanıklar …, ……, …, … ve … ile inceleme dışı sanıklar …, …, … ve … hakkında mala zarar verme suçundan; mağdur … hakkında sanık …’ya yönelik hakaret ve kasten yaralama suçlarından; inceleme dışı sanıklar …, …, … ve … hakkında mağdur …’e yönelik kasten yaralama suçundan şikâyet yokluğu nedeni ile, ……, ……, …, …, ……, ……, … ve…… hakkında silahla tehdit suçundan, sanık … hakkında mağdur …’e yönelik hakaret ve kasten yaralama suçlarından, inceleme dışı sanık … hakkında mağdur …’e yönelik tehdit suçundan kamu davası açılmasını gerektirecek mahiyette yeterli delil elde edilemediğinden kovuşturmaya yer olmadığına dair ek karar verildiği,
Mağdur …’in Asliye Ceza Mahkemesine hitaben düzenlediği 21.05.2012 tarihli dilekçesinde; soruşturma aşamasında şikâyetçi olduğu sanıklar hakkında olayın büyümemesi ve hatırı sayılan insanların araya girmesi nedeni ile daha sonra şikâyetinden vazgeçtiğini ancak ögrendiği kadarı ile karşı tarafın kendilerini kurtarmak için temin ettikleri tanıkları dinleterek adaleti ve mahkemeyi yanıltmaya çalışacaklarını, bu kişilerin dinletmek istedikleri tanıklardan …’ın olay sırasında köyde olmadığını, bu tanıktan lehlerine ifade vermesi istendiğini, yine dinletmek istedikleri … …’ın olay tarihinde köyde olmadığını ve bu kişinin Kocapınar beldesinde oturduğunu, diğer tanık …’in ise sanık …’nın öz yeğeni olduğunu, bu tanıkların tamamen taraflı hareket edeceklerini ve mahkemeyi yanıltmaya çalışacaklarını belirttiği,
İstinabe olunan Adana 14. Asliye Ceza Mahkemesince 09.09.2013 tarihli oturumda sanıklar …, …, … ve …’ya; Erciş Asliye Ceza Mahkemesince 03.12.2013 tarihli oturumda ise sanık … müdafisine TCK’nın 37. maddesinin uygulanması ihtimaline binaen CMK’nın 226. maddesi uyarınca ek savunma hakkı verildiği,
Anlaşılmaktadır.
Mağdur … 08.08.2011 tarihinde kollukta; mağdur …’in oğlu, diğer mağdur …’in ise kardeşi olduğunu, yerel seçimler sırasında kardeşleri ile birlikte farklı belediye başkan adaylarını destekledikleri için sanık … ile aralarında yaklaşık üç yıldır devam eden husumet bulunduğunu, bu nedenle sanık …’nın eline her fırsat geçtiğinde kendilerine kötü davrandığını, evinin banyo suyunun arsasına aktığından bahisle, olay tarihinden üç gün önce sanık …’nın mağdur …’e hakaret ettiğini, olay tarihinden bir gün önce ise arazi anlaşmazlığı nedeniyle sanık …’nın mağdur … ile tartıştığını, bu tartışma sırasında sanık …’nın mağdur …’e tokat attığını, mağdur …’in de sanık …’ya karşılık verdiğini, araya girenler nedeniyle kavganın büyümeden sona erdiğini, akşam saatlerinde ise köyün ileri gelenlerinin her iki tarafı barıştırdıklarını, bu nedenle de olayın kapandığını düşündüklerini, 07.08.2011 tarihinde saat 13.00’te evinde istirahat ettiği sırada birden dışarıdan silah sesleri gelmeye başladığını, ardından evin camlarının kırılarak mermilerin içeriye girdiğini, bu sırada evin içinde çocuk ve kadınlarla birlikte yaklaşık yirmi kişi bulunduğunu, silah sesleri ile birlikte hemen yere yattıklarını, evin dört bir yanından saldırıya uğradıklarını, daha sonra kardeşleri ile birlikte ne olduğunu anlamak için ayağa kalkıp camdan dışarıya baktıklarında sanık … ve oğlu ……’yı, sanık …’nın köyden akrabaları olan … ve oğlu… …’i, yine sanık …’nın Adana ilinde ikamet eden akrabaları olan ……, ……, ……, ……, ……, … ve oğlu ile sanıklar … ve …’yı, sanık …’nın İstanbul ilinden gelen oğlu olan inceleme dışı sanık … ile Erciş ilçesinde oturan oğulları olan…… ve inceleme dışı sanıklar …, … ve …’yı gördüklerini, saldırının yaklaşık bir saat sürdüğünü, şahısların hemen hemen hepsinin silahlı olduklarını, bu şahıslardan bazılarında Kaleşnikof marka tüfek, bazılarında tabanca, bazılarında ise pompalı tüfek ile av tüfeği bulunduğunu, jandarmanın gelmesi üzerine şahısların kaçmaya başladıklarını, bu olay sonucunda kimsenin ateşli silahla yaralanmadığını, ancak iki kadının evin kapısının önünde darbedilmeleri nedeniyle yaralandıklarını, olay nedeniyle şikâyetçi olduğunu,
10.08.2011 tarihinde Savcılıkta; sanık … ile aynı köyde ikamet ettiklerini, aynı zamanda kendisi ile akraba olduklarını, yerel seçimlerde farklı belediye başkan adaylarına oy vermeleri nedeniyle aralarında husumet oluştuğunu, sonrasında ise tarlalarına ait yolun kullanımı konusunda sanık … ile anlaşmazlık yaşadıklarını, ateş etme olayının olduğu sırada evinde bulunduğunu, dışarı baktığında yaklaşık elli kişi gördüğünü, olay yerinde ……, sanık …, inceleme dışı sanıklar …, …, … ve …, Adana ilinden gelen … ile onun oğlu olan sanık …’ın bulunduğunu, bu kişilerin ellerinde silah olduğunu, ayrıca …, ……, ……, …… ile sanık …’nın kardeşinin oğlu olan ……, sanıklar ……, … ve …’yı da gördüğünü, bu kişilerden bazılarının elinde Kaleşnikof marka tüfek, bazılarında ise av tüfeği veya tabanca bulunduğunu, hepsinin de ateş ettiklerini, kendilerinde silah olmadığını, kesinlikle karşılık vermediklerini, olay sırasında evinde kızı olan mağdur …, kardeşleri olan mağdurlar … ve … ile tanık …’in de bulunduğunu, ateşli silahla yaralanan kimsenin olmadığını ancak mağdurlar … ile …’in sopa ile darbedildiklerini, ayrıca mağdur …’in evine de ateş edildiğini, olayla ilgili olarak şikâyetçi olduğunu,
09.02.2012 tarihinde kollukta; olay sonrasında araya giren aile büyüklerinin kendilerini barıştırmaları nedeniyle kimseden şikâyetçi olmadığını,
15.03.2012 tarihinde Mahkemede; daha önce verdiği ifadesini tekrar ettiğini, ekleyeceği bir husus bulunmadığını, sanıklardan şikâyetçi olmadığını,
Mağdur … 08.08.2011 tarihinde kollukta; mağdur …’in yeğeni, diğer mağdur …’in de kardeşi olduğunu, yerel seçimler sırasında kardeşleri ile birlikte farklı belediye başkan adayını destekledikleri için sanık … ile aralarında yaklaşık üç yıldır devam eden husumet bulunduğunu, seçimlerden sonra sanık …’nın eline her fırsat geçtiğinde kendilerine kötü davrandığını, evinin banyo suyunun arsasına aktığından bahisle, olay tarihinden üç gün önce sanık …’nın kendisine hakaret ettiğini, olay tarihinden bir gün önce ise arazi anlaşmazlığı nedeniyle sanık …’nın mağdur … ile tartıştığını, bu tartışma sırasında sanık …’nın mağdur …’e tokat attığını, mağdur …’in de sanık …’ya karşılık verdiğini, araya girenler nedeniyle kavganın büyümeden sona erdiğini, akşam saatlerinde de köyün ileri gelenlerinin mağdur … ile sanık …’yı barıştırdıklarını, bu nedenle de olayın kapandığını düşündüklerini, 07.08.2011 tarihinde saat 13.00’te mağdur …’in evinde olduğu sırada dışarıdan silah sesleri gelmeye başladığını, ardından evin camlarının kırılarak mermilerin içeriye girdiğini, bu sırada evin içinde çocuk ve kadınlarla birlikte yaklaşık yirmi kişi bulunduğunu, silah sesleri ile birlikte hemen yere yattıklarını, evin dört bir tarafından saldırıya uğradıklarını, daha sonra ne olduğunu anlamak için ayağa kalkıp camdan dışarıya baktıklarında sanık … ve oğlu ……’yı, sanık …’nın köyden akrabaları olan … ve oğlu… …’i, yine sanık …’nın Adana ilinde ikamet eden akrabaları olan ……, ……, ……, ……, ……, … ve oğlu ile sanıklar … ve …’yı, sanık …’nın İstanbul ilinden gelen oğlu olan inceleme dışı sanık … ile Erciş ilçesinde oturan oğulları olan…… ve inceleme dışı sanıklar …, … ve …’yı gördüklerini, saldırının yaklaşık bir saat sürdüğünü, şahısların hemen hemen hepsinin silahlı olduklarını, bu şahıslardan bazılarında Kaleşnikof marka tüfek, bazılarında tabanca bazılarında ise pompalı tüfek ile av tüfeği bulunduğunu, jandarmanın gelmesi üzerine şahısların kaçmaya başladıklarını, saldırı sonrasında yaptığı kontrolde kendi evine de saldırı yapılmış olduğunu gördüğünü, bu olay sonucunda kimsenin ateşli silahla yaralanmadığını, ancak iki kadının evin kapısının önünde darbedilmeleri nedeniyle yaralandıklarını, olay nedeniyle şikâyetçi olduğunu,
Savcılıkta 10.08.2011 tarihinde; olay sırasında mağdur …’in evinde olduğunu, sanık … ve ailesi ile aralarında daha öncesine dayanan husumet bulunduğunu, son olarak mağdur … ile yaşanan kavga olayından sonra ateş etme olayının meydana geldiğini, sanık …’nın kavga olayını çevresindeki herkese haber verdiğini, hatta bunu kendilerine de söylediğini, olay anında silahla ateş edenlerden sadece dört kişiyi çıkaramadığını diğerlerini ise tanıdığını, bu kişilerin ……, ……, ……, ……, …, ……, ……, …, inceleme dışı sanıklar …, …, … ve … ile sanıklar …, …, …, … ve … olduğunu, bunların hepsinde de silah bulunduğunu, bu kişilerin hem abisinin evine hem de kendi evine ateş ettiklerini, evinde zarar meydana geldiğini, bu nedenle de davacı ve şikâyetçi olduğunu, olay günü aşağı yukarı dokuz adet Kaleşnikof marka silah kullanan kişi gördüğünü, bu kişilerin ……, …, ……, ……, inceleme dışı sanıklar …, … ile sanıklar …, …, … ve … olduğunu, diğerlerinin de ellerinde tabanca veya av tüfeği bulunduğunu, olay sırasında dışarı çıkmadıklarını, eğer dışarı çıksalardı öldürüleceklerini, olayda yaralanan olmadığını, bildiği kadarı ile ilk olarak karşı tarafın o sırada evin dışında bulunan kadınlara sopa ile vurduklarını, kendilerinin kesinlikle karşılık vermediklerini, silahları olmadığını, evin içinde oldukları yere çöktüklerini, 21.02.2012 tarihinde ise bahse konu olay nedeni ile şikâyetçi olduğu kişilerle daha sonra barıştıklarını, aralarında herhangi bir problem kalmadığını ve şikâyetinden vazgeçtiğini,
15.03.2012 tarihinde Mahkemede; Savcılıkta verdiği ifadesini aynen tekrar ettiğini, ekleyeceği bir husus bulunmadığını, sanıklardan şikâyetçi olmadığını, Kaleşnikof marka silahın kime ait olduğunu bilmediğini, olay tarihinde yaklaşık elli kişilik bir grubun evin önüne geldiğini, hemen hemen hepsinin silahlı olduğunu, sürekli eve doğru ateş ettiklerini, dışarı çıkmanın mümkün olmadığını, fakat fırsatını bulduğu bir anda pencereden dışarı baktığını, inceleme dışı sanık …’nın elinde silah görmediğini, ancak inceleme dışı sanık …’nın elinde silah bulunduğunu, jandarma geldikten sonra evden dışarı çıktıklarını,
Mağdur … 08.08.2011 tarihinde kollukta; çiftçilik yaparak geçimini sağladığını, babası olan mağdur … ile birlikte aynı evde ikamet ettiklerini, mağdur …’in de amcası olduğunu, sanık …’nın yerel seçimlerde desteklediği belediye başkan adayını desteklememeleri nedeniyle aralarında yaklaşık üç yıldır devam eden husumet bulunduğunu, bu nedenle sanık …’nın her fırsatta kendilerine kötü davrandığını, banyo sularının arsasına aktığından bahisle, olay tarihinden üç gün önce sanık …’nın mağdur …’e hakaret ettiğini, olay tarihinden bir gün önce ise yanına gelen sanık …’nın “Neden traktörünüzle benim arsamdan geçiyorsunuz?” dediğini, aralarında çıkan tartışma sırasında kendisine tokat attığını, bunun üzerine sanık …’ya karşılık verdiğini, araya girenler nedeniyle kavganın büyümeden sona erdiğini, akşam saatlerinde de köyün ileri gelenlerinin kendilerini bir araya getirmeleri sonucunda sanık … ile barıştıklarını, bu nedenle de olayın kapandığını düşündüğünü, 07.08.2011 tarihinde saat 13.00 sıralarında evinde istirahat ederken birden dışarıdan silah sesleri gelmeye başladığını, evin camlarının kırılarak mermilerin içeriye girdiğini, bu sırada evin içinde çocuk ve kadınlarla birlikte yaklaşık 20 kişinin bulunduğunu, silah sesleri ile birlikte hemen yere yattıklarını, evin camlarının bulunduğu tüm yerlerden saldırıya uğradıklarını, daha sonra kardeşleri ile birlikte ne olduğunu anlamak için ayağa kalkıp camdan dışarıya baktıklarında sanık … ve oğlu ……’yı, sanık …’nın köyden akrabaları olan … ve oğlu… …’i, yine sanık …’nın Adana ilinde ikamet eden akrabaları olan ……, ……, ……, ……, ……, … ve oğlu ile sanıklar … ve …’yı, sanık …’nın İstanbul ilinden gelen oğlu olan inceleme dışı sanık … ile Erciş ilçesinde oturan oğulları olan…… ve inceleme dışı sanıklar …, … ve …’yı gördüklerini, saldırının yaklaşık bir saat sürdüğünü, şahısların hemen hemen hepsinin silahlı olduklarını, bu şahıslardan bazılarında Kaleşnikof marka tüfek, bazılarında tabanca bazılarında ise pompalı tüfek ile av tüfeği bulunduğunu, jandarmanın gelmesi üzerine şahısların kaçmaya başladıklarını, bu olay sonucunda kimsenin yaralanmadığını, ancak iki kadının evin kapısının önünde darbedilmeleri nedeniyle yaralandıklarını, olay nedeniyle şikâyetçi olduğunu,
10.08.2011 tarihinde Savcılıkta; sanık … ile akraba olduklarını, olay tarihinden bir gün önce tarlada çalıştığı sırada traktörü ile yanına gelen sanık …’nın “Neden benim tarlamdan geçiyorsunuz?” dediğini, tarlasından geçmediklerini söylemesi üzerine kendisine hitaben “Hayvan oğlu hayvan.” dediğini, ardından da ensesine yumruk ile vurduğunu, bunun üzerine yere düştüğünü, kendisini savunmak için eli ile başını tuttuğunu, o sırada yanlarında bulunan tanıklar …, … ve …’nin araya girerek kendilerini ayırdıklarını, meydana gelen bu olay sırasında kesinlikle sanık …’ya vurmadığını, aksine sanığın kendisine vurduğunu ve hakaret ettiğini, bu nedenle de şikâyetçi olduğunu, silahla ateş etme olayı sırasında kendisinin de evde olduğunu, ……, …, Kerem…, ……, ……, ……, ……, …, sanıklar …, …, …, … ile inceleme dışı sanıklar …, …, … ve …’yı olay yerinde gördüğünü, bu kişilerden şikâyetçi olduğunu,
06.12.2012 tarihinde Mahkemede; olay tarihinde hayvanlarını otlatmak için meraya götürdüğünü, eve döndüğü sırada karşılaştığı sanık …’nın kendisini yanına çağırarak “Niye buradan geçiyorsun?” dediğini, geçmediğini söyleyerek arkasını dönüp eve gideceği sırada sanık …’nın kendisine sinkaflı küfürler edip vurduğunu, bunun üzerine kendisini korumak amacıyla bir iki defa sanık …’ya vurduğunu, bu olay nedeniyle aynı gün akşam saatlerinde belediye başkanı ve muhtarın araya girmesi üzerine sanık …’nın evine gittiğini, elini öpüp özür dilemek suretiyle barıştıklarını, ertesi gün 11.00-11.30 saatleri arasında evlerine doğru ateş edilmeye başlandığını, pencereden dışarı baktığında evlerinin etrafının sarılmış olduğunu gördüğünü, dışarıda bulunan Fethullah…, ……, …… ile inceleme dışı sanıklar … ve …’nın ellerinde silah olduğunu, …… dışındaki kişilerin kendilerine doğru ateş ettiklerini, yine inceleme dışı sanık …’nın elinde bulunan pompalı tüfekle ateş ettiğini, diğer kişilerin ellerinde ise “keleş” diye tabir edilen uzun namlulu silah bulunduğunu, sanık …’nın elinde ise tabanca olduğunu, bu sırada amcasının oğlu olan Lütfü …’in jandarmayı aradığını, bir süre sonra olay yerine jandarmanın geldiğini, mağdurlar … ve …’in olay sırasında dışarıda bulunmalarından dolayı darbedildiklerini öğrendiğini, bu kişilerin kim tarafından darbedildiğini ise görmediğini, olay sonrasında karşı tarafla barıştıklarını, bu nedenle de herhangi bir şikâyetinin bulunmadığını, davaya katılmak istemediğini,
Mağdur … 08.08.2011 tarihinde kollukta; yerel seçimler nedeniyle sanık … ile aralarında husumet oluştuğunu, olay tarihinde saat 13.00’te mağdur …’e ait olan evde oturdukları sırada öncelikle… ailesinin kadınlarının daha sonra ise erkeklerinin evlerine yakın yerde bulunan dere yatağına geldiklerini, ardından “Erkekler dışarı çıksın!” diye bağırdıklarını, kendisinin o sırada evin kapısının önünde oturduğunu, bir süre sonra yanına gelen kişilerin kendisine kapıdan çekilmesini söylediklerini, çekilmemesi üzerine de inceleme dışı sanık …’nın “Seni öldüreceğim.” diyerek elinde bulunan tabanca ile kendisine doğru ateş ettiğini, eğilmesi nedeniyle merminin kendisine değil de evin camına isabet ettiğini, ardından inceleme dışı sanıklar …, …, … ve …’nın tekme ve yumruklarla kendisini darbettiklerini, daha sonra ……, ……, …… ile sanık …’nın ellerindeki Kaleşnikof marka silahla, ……, sanık …, inceleme dışı sanıklar … ve …’nın tabanca ile inceleme dışı sanık …’nın ise pompalı tüfekle evlerinin cam ve duvarları ile eklentilerine ateş etmeye başladıklarını, bu sırada dışarıda yerde yatar vaziyette kaldığını, bu kişilerin ateş etmelerine müteakip en son sanık …’nın evlerinin penceresine doğru tabanca ile ateş ettiğini, bu olay sırasında evde çocuk ve kadınlarla birlikte yaklaşık yirmi kişi bulunduğunu, jandarmanın olay yerine gelmesi nedeniyle şahısların kaçmaya başladıklarını, yaralanan olmadığını, evin içerisinde ve camlarında mermi isabet izleri bulunduğunu, olay nedeniyle şikâyetçi olduğunu,
09.02.2012 tarihinde kollukta; olaya karışan … ve ailesinden daha öncesinde şikâyetçi olduğunu ancak araya giren aile büyüklerinin kendilerini barıştırdıklarını, bu nedenle de şikâyetçiden vazgeçtiğini,
15.03.2012 tarihinde Mahkemede; olay tarihinde evlerinin dışında bulunduğunu, evin içinde ise Abdulcebbar … ile mağdurlar …, … ve …’in olduğunu, dışarıdan silah sesleri duyduğunu, yaklaşık elli kişinin evlerine doğru geldiğini, içlerinden inceleme dışı sanıklar … ve …’nın ellerinde tüfek olduğunu, diğerlerinin ellerinde de silah olduğunu, ancak bu kişilerin kim olduğunu tam olarak bilmediğini, daha sonra bahse konu kişilerin evlerine doğru 20-25 kez ateş ettiklerini, evin kapısının önünde olması nedeniyle çekilmesi için inceleme dışı sanık …’nın kendisini darbettiğini, bu sırada inceleme dışı sanık …’nın elinde balta bulunduğunu, inceleme dışı sanık …’nın elindeki silah ile kendisine doğru ateş ettiğini, bu sırada inceleme dışı sanık …’nın yanında bir kişi ile eve girmek için pencereyi açmaya çalıştığını, bunun üzerine evde bulunan halasına seslendiğini, halasının pencereyi kapatmaya çalıştığı sırada inceleme dışı sanık …’nın halasını darbettiğini, Kaya ailesinin olay yerine kadın ve çocuklarını da getirdiklerini, inceleme dışı sanık … dışında……, inceleme dışı sanık … ve ismini bilmediği bir kişi tarafından darbedildiğini, inceleme dışı sanık …’nın annesi, eşi, kardeşleri ve başka kadınların da kendilerine saldırdıklarını ancak şikâyetçi olmadığını,
Mağdur … 08.08.2011 tarihinde kollukta; yerel seçimler nedeniyle sanık … ile aralarında husumet oluştuğunu, olay tarihinde saat 13.00’te mağdur …’e ait olan evde oturdukları sırada öncelikle… ailesinin kadınlarının daha sonra ise erkeklerinin evlerine yakın yerde bulunan dere yatağına geldiklerini, ardından “Erkekler dışarı çıksın!” diye bağırdıklarını, kendisinin evin kapısının önünde durarak karşı tarafın içeri girmesini engellediğini, bunun üzerine inceleme dışı sanık …’nın elindeki sopa ile koluna vurduğunu, ardından ……, ……, …… ve sanık …’nın ellerindeki Kaleşnikof marka silahla, ……, sanık …, inceleme dışı sanıklar … ve …’nın tabanca ile inceleme dışı sanık …’nın ise pompalı tüfekle evlerinin cam ve duvarları ile eklentilerine ateş etmeye başladıklarını, bu sırada kendisinin dışarıda olduğunu, bu kişilerin ateş etmelerine müteakip en son sanık …’nın evlerinin penceresine doğru tabanca ile ateş ettiğini, bu olay sırasında evde çocuk ve kadınlarla birlikte yaklaşık yirmi kişi bulunduğunu, jandarmanın olay yerine gelmesi nedeniyle şahısların kaçmaya başladıklarını, yaralanan olmadığını, evin içerisinde ve camlarında mermi isabet izleri bulunduğunu, olay nedeniyle şikâyetçi olduğunu,
09.02.2012 tarihinde kollukta; olay sırasında inceleme dışı sanık … tarafından darbedilerek hafif şekilde yaralanması nedeniyle şikâyetçi olduğunu ancak daha sonra araya giren aile büyüklerinin kendilerini barıştırdıklarını bu nedenle de şikâyetinden vazgeçtiğini,
15.03.2012 tarihinde Mahkemede; olay tarihinde mağdur …’in evine misafirliğe gittiğini, evde bulunduğu sırada yaklaşık elli kişinin ellerinde bulunan silahlar ile evin etrafını sardıklarını, bu kişilerin hepsinin eve doğru ateş ettiklerini, evden dışarıya çıkmak istemesi üzerine inceleme dışı sanık …’nın elinde bulunan sopa ile koluna bir kez vurduğunu, o sırada kendisinin elinde bir şey olmadığını, kimseyi yaralamaya çalışmadığını, olay sırasında Fethullah…, inceleme dışı sanıklar … ve …, sanıklar …, … ve …’nın pencereleri kırarak eve girmeye çalıştıklarını, sanık …’ın elinde bulanan tabanca ile eve doğru ateş ettiğini, ayrıca …… ile inceleme dışı sanıklar …, …, sanıklar … ve …’nın ellerinde tüfek bulunduğunu, inceleme dışı sanık … ile sanık …’nın ellerinde ise tabanca olduğunu, bu şahısların hepsinin eve doğru ateş ettiklerini, sonradan öğrendiği kadarıyla olay sırasında akrabaları olan… …’in jandarmaya haber verdiğini, tüm köy halkının olay yerine toplanmasına rağmen korktukları için ilk başta olaya müdahale etmediklerini, daha sonra ise jandarmanın olay yerine geldiğini söyleyerek karşı tarafı sakinleştirdiklerini, olayla ilgili şikâyetçi olmadığını, davaya katılmak istemediğini,
Tanık … 08.08.2011 tarihinde kollukta; babası olan mağdur … ile birlikte aynı evde ikamet ettiklerini, babası ile amcası olan mağdur …’in yerel seçimler sırasında sanık …’nın desteklediği belediye başkan adayını desteklemedikleri için taraflar arasında yaklaşık üç yıldır devam eden husumet bulunduğunu, bu nedenle sanık …’nın her fırsatta kendilerine kötü davrandığını, olay tarihinden üç gün önce mağdur …’in önüne çıkan sanık …’nın banyo sularının arsasına aktığından bahisle babasına hakaret ettiğini, yine 06.08.2011 tarihinde kuzeni olan mağdur …’e sanık …’nın “Neden traktörünüzle benim arsamdan geçiyorsunuz?” dediğini, bu nedenle aralarında tartışma çıktığını, bu olaydan sonra akşam saatlerinde köyün ileri gelenlerinin mağdur … ile sanık …’yı barıştırdıklarını, bu nedenle de olayın kapandığını düşündüğünü, 07.08.2011 tarihinde saat 13.00 sıralarında amcası olan mağdur …’in evinde olduğu sırada birden dışarıdan silah sesleri gelmeye başladığını, evin camlarının kırılarak mermilerin içeriye girdiğini, bu sırada evin içinde çocuk ve kadınlarla birlikte yaklaşık 20 kişinin bulunduğunu, silah sesleri ile birlikte hemen yere yattıklarını, evin camlarının bulunduğu tüm yerlerden saldırıya uğradıklarını, daha sonra ne olduğunu anlamak için ayağa kalkıp camdan dışarıya baktıklarında sanık … ve oğlu ……’yı, sanık …’nın köyden akrabaları olan … ve oğlu… …’i, yine sanık …’nın Adana ilinde ikamet eden akrabaları olan ……, ……, ……, ……, ……, … ve oğlu ile sanıklar … ve …’yı, sanık …’nın İstanbul ilinden gelen oğlu olan inceleme dışı sanık … ile Erciş ilçesinde oturan oğulları olan…… ve inceleme dışı sanıklar …, … ve …’yı gördüklerini, saldırının yaklaşık bir saat sürdüğünü, şahısların hemen hemen hepsinin silahlı olduklarını, bu şahıslardan bazılarında Kaleşnikof marka tüfek, bazılarında tabanca, bazılarında ise pompalı tüfek ile av tüfeği bulunduğunu, jandarmanın gelmesi üzerine şahısların kaçmaya başladıklarını, bu olay sonucunda kimsenin yaralanmadığını, ancak iki kadının evin kapısının önünde darbedilmeleri nedeniyle yaralandıklarını, daha sonra babası olan mağdur …’in yaptığı kontrolde kendi evlerine de saldırı yapılmış olduğunu öğrendiklerini,
Tanık … ile oğlu olan diğer tanık… 07.08.2011 tarihinde kollukta benzer şekilde; 07.08.2011 tarihinde saat 13.00 sıralarında mağdur …’in evinin bulunduğu yerden silah sesi geldiğini, silah sesleri çoğalınca evin camından ne olduğunu anlamak için dışarıya baktıklarını, komşuları olan mağdur …’in evinin yanında çok kalabalık bir insan topluluğu gördüklerini, bu şahısların çoğunu tanımadıklarını, daha sonra dikkatli şekilde bakınca mağdurlar … ve …’in evlerine silahlı saldırıda bulunan grubun içerisinde köy halkından olan sanık …’nın bulunduğunu gördüklerini, bunun üzerine saldırıda bulunan 15-20 kişilik grubun sanık …’nın Adana ilinde bulunan akrabaları olduğunu anladıklarını, saldırı sırasında mağdurlar … ve …’in aile üyelerinin evin dışına çıkmadıklarını, herhangi bir silahla diğer gruba karşılık vermediklerini, saldırı sırasında kimlerin elinde silah olduğunu görmediklerini, saldırının yaklaşık yarım saat kadar sürdüğünü, akabinde silah seslerini duyan köylülerin olay yerine gelerek saldırıda bulunan 15-20 kişilik grubu evlerine gönderdiklerini, olayın tarafı olan her iki aile ile herhangi bir akrabalıkları veya husumetleri bulunmadığını, olay tarihinden yaklaşık üç sene önce gerçekleşen yerel seçimler sırasından başka adayları desteklemeleri nedeniyle olayın tarafı olan her iki aile arasında husumet oluştuğunu, yine olay tarihinden iki gün önce de arazi anlaşmazlığı nedeniyle taraflar arasında kavga çıktığını,
Tanık… (… oğlu) 20.08.2011 tarihinde kollukta; olay tarihinde evinde oturduğu sırada silah sesleri duyduğunu, mağdurların evlerine kimlerin ateş ettiğini bilmediğini, saldırı sonrasında jandarmanın köye geldiğini, mağdur … ile sanık …’nın evlerinde arama yapıldığını, saldırı yapılan evin camlarının kırılmış olduğunu, duvarlarında da mermi isabet izlerinin bulunduğunu,
Tanık … 19.08.2011 tarihinde kollukta; olay tarihinde mağdur …’in evinde misafir olduğunu, kendisi dışında evde Abdulcebbar …, tanık … ile mağdurlar … ve …’in de bulunduğunu, olay sırasında dışarıdan öncelikle gürültü ardından da silah sesleri geldiğini, evin etrafının çevrilmiş olduğunu ve dört bir tarafından yaklaşık beş dakika süresince ateş edildiğini, bulundukları odaya ateş edilmediği için ölen ya da yaralanan olmadığını, silah sesini duyunca evde bulunanların yere yattıklarını, kendisinin de hemen koşarak evin dış kapısını kilitlediğini, bu şekilde evdekilerin dışarıya çıkmasına, dışarıda bulunanların da eve girmesine engel olduğunu, sesler kesildikten bir süre sonra evin penceresinden dışarıya baktığında yaklaşık elli metre mesafede bulunan ……, ……, ……, ……, …, Erdal…, …, ……, Kerem…, … ve oğlu ile inceleme dışı sanıklar …, … ve …, sanıklar … ve …’yı gördüğünü, Kaya ailesinin evlerine doğru gitmekte olan bu kişilerin ellerinde silah olduğunu, eve ateş eden kişilerin de bu kişiler olduğunu anladığını ancak ellerinde bulunan silahların ne tip bir silah olduğunu tam olarak göremediğini, jandarmanın olay yerine gelmesinden sonra arama yapıldığını, ardından da söz konusu kişileri alıp götürdüklerini,
17.12.2013 tarihinde Mahkemede; olay tarihinde mağdur …’in evinde misafir olarak bulunduğunu, saat 14.00 sıralarında eve doğru ateş edilmeye başlandığını, can havliyle kendilerini yere attıkları, yaklaşık beş dakika aralıksız olarak evin tarandığını, evin içine çok sayıda kurşun isabet ettiğini, mermilerin odalara kadar ulaştığını, şans eseri kimsenin ateşli silahla yaralanmadığını, beş dakika boyunca yerde yatarak kendilerini korumaya çalıştıklarını, silah sesi kesildikten sonra kapıya gelen kişilerin kapıyı açmaya çalıştıklarını ancak açamadıklarını, daha sonra araya köy halkının girdiğini, bu kişilerin içeriye girmeleri hâlinde belki de kendilerini öldüreceklerini, silah sesi kesildikten sonra camdan dışarı baktıklarında… ailesinin bütün erkeklerini gördüğünü, yaklaşık 10-15 kişi olduklarını, iki veya üç kişiyi tanımadığını, herkesin elinde silah bulunduğunu, Kaleşnikof marka silah görmediğini, tüfek ve tabanca gördüğünü, ancak kimin elinde hangi silah olduğunu hatırlamadığını, Kaya ailesinden ……, ……, Fethullah…, ……, …, Erdal…, ……, Kerem…, inceleme dışı sanıklar …, …, … ile sanıklar … ve …’nın olay yerinde bulunduklarını, ayrıca … ve…’ı da gördüğünü ancak bu iki kişinin elinde silah görmediğini, bu şahısların da diğer kişiler ile birlikte hareket ettiklerini, taraflar arasındaki husumetin neden kaynaklandığını tam olarak bilmediğini,
Tanık … aşamalarda benzer şekilde; olay tarihinde evinde oturduğu sırada dışarıdan silah sesi duyunca ne olduğuna bakmak için çıktığını, bütün köylülerin köy meydanına toplanmış olduğunu gördüğünü, bu sırada Kadir … isimli şahsın elinde sopa ile koşarak kardeşi olan mağdur …’in evine doğru gittiğini görünce önüne geçip gitmesine engel olduğunu, mağdur …’in evinin olduğu yerden silah sesi geldiği için Kadir’in gitmesine izin vermediğini, gitmesi hâlinde öldürülebileceğini, mağdur …’in evinin olduğu yerin çok kalabalık olduğunu ancak kimlerin olduğunu mesafenin uzak olması nedeni ile göremediğini, mağdur …’in evine doğru ateş edildiğini, silah sesleri kesilip kalabalık dağıldıktan sonra Kadir … ile birlikte mağdur …’in evine gittiklerinde evin camlarının kırılmış ve duvarlarında da mermi isabet izlerinin olduğunu gördüğünü, kimlerin ateş ettiğini sorduğunda sanık … ve ailesinin ateş ettiğini söylediklerini, tam olarak kimlerin ateş ettiğini bilmediğini, daha sonra jandarmanın olay yerine geldiğini, arama yapıldıktan sonra bu kişileri alıp götürdüklerini,
Tanık Felit Çalışkan 19.08.2011 tarihinde kollukta; Bulamaç Mahallesinde aza olarak görev yaptığını, olay tarihinde evde olduğunu, olay yeri ile aralarında yaklaşık 600-700 metre mesafe bulunduğunu, evde bulunduğu sırada çok sayıda silah sesi duyması üzerine ne olduğunu anlamak için evin arkasında bulunan tepeye çıktığını, tepe yüksek olduğu için çıkana kadar silah seslerinin kesildiğini, köyün içine doğru baktığında kalabalık bir insan topluluğu gördüğünü, Fatih… isimli şahsın elindeki av tüfeği ile koşarak olay yerine doğru gittiğini gördüğünü ancak bu kişinin ateş ettiğini görmediğini, olay yerine doğru baktığı sırada hem… ailesinin hem de … ailesinin evlerine doğru gittiklerini gördüğünü,
Tanık … 19.08.2011 tarihinde kollukta; olay tarihinde köyün dışında bulunan tarlasında çalıştığını, silah sesi duymadığını, torunu olan İbrahim Çalışkan’ın yanına gelerek köyde kavga olduğunu söylediğini, köye gittiğinde … ve… ailelerinin kavga ettiklerini, Kaya ailesinden olan kişilerin … ailesinin evine doğru ateş ettiklerini öğrendiğini, ancak kimin ateş ettiğini söylemediklerini,
05.09.2011 tarihinde Savcılıkta; olayla ilgili olarak daha önce kollukta ifade verdiğini, vermiş olduğu ifadesinin doğru olduğunu, aynen tekrar ettiğini, olayın olduğu tarihte köyün dışında bulunan tarlasında çalıştığı sırada torunu olan İbrahim Çalışkan’ın yanına gelerek… ve … ailelerinin birbirleri ile kavga ettiklerini, Kaya ailesinin … ailesine ateş ettiğini söylediğini, köyün dışında olduğu için olayı ve ateş edenleri görmediğini, silah sesi de duymadığını, köyden bu olayla ilgili olarak herhangi bir şey de duymadığını,
Tanık … 06.09.2011 tarihinde Savcılıkta; Erciş ilçesi, Kocapınar beldesi, Bulamaç Mahallesinde ikamet ettiğini, olayın olduğu tarihte ikametinin bahçesinde tarla işleri ile uğraştığı sırada bir anda silah sesleri duyduğunu, olayı merak ettiği için silah seslerinden 5-10 dakika sonra olayın olduğu yere gittiğini, olay yerine doğru giderken yolda… ailesinden kalabalık bir grubun geldiğini gördüğünü, olay hakkında herhangi bir bilgisinin bulunmadığını,
Tanık … 19.08.2011 tarihinde kollukta; hem… hem de … ailesi ile akraba olduğunu, olay tarihinde 12.00-12.30 saatleri arasında evinde bulunduğu sırada dışarıdan gelen silah seslerine uyandığını, ne olduğuna bakmak için dışarıya çıktığında hem… hem de … ailesinden kişilerin birbirlerine vurduklarını gördüğünü, çok sayıda silah sesi duyduğunu ancak silah görmediğini çünkü bulunduğu yer ile kavga edilen yer arasında elli metre mesafe olduğunu, o sırada yanına gelen eşi ile birlikte evlerine girdikleri için silahla ateş edenleri görmediğini, gördüğü kadarı ile olay sırasında kadın, çocuk ve erkeklerin birbirlerine girdiklerini, silah seslerinin de geldiğini ancak kesinlikle ateş eden kişileri görmediğini,
09.09.2011 tarihinde Savcılıkta; olayla ilgili olarak daha önce kollukta verdiği ifadesini tekrar ettiğini, olayın olduğu gün evinde yattığı sırada dışarıdan silah sesleri gelmesi üzerine uyandığını, ne olduğunu öğrenmek için dışarıya çıktığında… ve … ailesine mensup olan kişilerin kavga ettiklerini gördüğünü, eşi olan Aynur Çelebi’nin kendisini kolundan tutarak evin içine çektiğini, olay anında çok sayıda silah sesi duyduğunu, ancak kimin silah ile ateş ettiğini ve kimde silah olduğunu bilmediğini, olay yerinde çok sayıda kadın ve çocuk bulunduğunu,
Tanık Feyat Çalışkan 19.08.2011 tarihinde kollukta; olay tarihinde evinde oturduğu sırada silah sesi duyması üzerine koşarak dışarıya çıktığını, köy meydanındaki kalabalığı görünce oraya doğru koştuğunu, daha sonra… ailesi ile … ailesinin kavga ettiklerini öğrendiğini, Kaya ailesini araya giren … ile tanıklar … ve …’in evlerine götürdüklerini, kendisi olay yerine vardığında kavga ve ateş etme olaylarının bittiğini, silahla ateş eden kişileri görmediğini, daha sonra jandarmanın olay yerine gelerek arama yapması sonucunda bazı silahların bulunduğunu, ardından… ailesinin çoğunun jandarma tarafından alınıp götürüldüğünü,
Tanık … 19.08.2011 tarihinde kollukta; olay tarihinde evinde oturduğu sırada silah sesleri duyması üzerine ne olduğuna bakmak için dışarı çıktığını, mağdur …’in evinin önünde kalabalık bir grubun bulunduğunu gördüğünü, kalabalığa doğru yürüdüğünde sanık … ve sanığın çocukları ile Adana ilinden gelen akrabalarını gördüğünü, bu sırada araya giren köylülerin söz konusu şahısları olay yerinden uzaklaştırmaya çalıştıklarını, mağdur …’in evinin önünde ……, ……, ……, ……, …, ……, Kerem…, … ve oğlu ile sanıklar …, … ve …, inceleme dışı sanıklar …, …, … ve …’nın bulunduğunu, bu kişilerden sadece inceleme dışı sanık …’nın elinde av tüfeği olduğunu, bu şahsın elinden tüfeği aldığını, silahın boş olduğunu gördüğünü, daha sonra bu tüfeği sanık …’nın alarak götürdüğünü, başka da bir silah görmediğini, eve kimlerin ateş ettiğini bilmediğini ancak evin camlarının kırılmış olduğunu, duvarlarında da mermi isabet izlerinin bulunduğunu, olay sonrasında jandarmanın köye geldiğini, mağdur … ile sanık …’nın evlerinde arama yaptığını, ardından da olaya karışanları alıp götürdüğünü,
Tanık … … 28.01.2012 tarihinde kollukta; Kocapınar Belediye Encümeni olarak görev yaptığını, Bulamaç Mahallesinde 06.08.2011 tarihinde mağdur …’in sanık …’yı darbettiğini öğrenmesi ve bölge itibarıyla bu tür olayların büyüyüp daha kötü sonuçlara yol açması nedeniyle tarafları barıştırmak için 07.08.2011 tarihinde sanık …’nın evine gittiğini, bahse konu evde bu kişinin Adana ilinden gelen akrabalarını gördüğünü, evin bahçesinin çok kalabalık olduğunu, bu şahısların bir kısmını tanıdığını, bahçede oturdukları sırada sanık …’nın aynı zamanda komşusu ve akrabası olan mağdur …’in evinin yakınlarından bağırma ve silah sesleri gelmeye başladığını, hemen sesin geldiği yere koştuklarını, olay yerine vardıklarında sanık …’nın oğlu olan inceleme dışı sanık …’nın pompalı tüfek ile inceleme dışı sanık …’nın ise Kaleşnikof marka silahla mağdur …’in evine doğru ateş ettiklerini gördüğünü, bu duruma sinirlenen sanık …’nın inceleme dışı sanık …’nın yüzüne tükürüp tokat attığını, daha sonra inceleme dışı sanık …’nın babasına elindeki silahı göstererek “Bu silah olay sırasında elime geçti, içerisinde birkaç adet mermi vardı, ateş ettim, silah şu an boştur.” dediğini, ardından sanık …’nın çocuklarını alarak olay yerinden uzaklaştırıp evine götürdüğünü, bir süre sonra da jandarmanın olay yerine geldiğini, tarafların hem akraba hem de aynı aşiretin mensubu olmaları nedeniyle olaydan yaklaşık on gün sonra aşiret büyüklerinin araya girmeleri sonucunda barıştıklarını, ifade tarihi itibarıyla da taraflar arasında herhangi bir husumet bulunmadığını,
Tanık … 28.01.2012 tarihinde kollukta; Kocapınar beldesi, Bulamaç Mahallesinde ikamet ettiğini, komşularından öğrendiği kadarıyla olaydan bir gün önce mağdur … ile sanık … arasında arazi anlaşmazlığı nedeniyle tartışma çıktığını, bu tartışma sırasında mağdur …’in sanık …’yı darbettiğini, evlerinin bulunduğu yerin sanık … ve mağdur …’in evlerine yaklaşık 200-300 metre mesafede olduğunu, olay tarihinde misafiri olan tanık … ile birlikte oturduğu esnada dışarıdan yoğun bir şekilde silah sesleri geldiğini, bunun üzerine tanık … ile birlikte olay yerine gittiklerini, olay yerinin çok kalabalık olduğunu, yerde bir adet kaleşnikof tüfek gördüğünü, inceleme dışı sanık …’nın bu silahı yerden alarak kendi evlerine doğru koşmaya başladığını, bir süre sonra da jandarmanın olay yerine geldiğini, tarafların akraba olmaları ve aynı aşiretin mensubu olmaları nedeniyle olaydan yaklaşık on gün sonra, aşiret büyüklerinin araya girmeleri sonucunda barıştıklarını ifade tarihi itibarıyla taraflar arasında herhangi bir husumet bulunmadığını,
Tanık … 28.01.2012 tarihinde kollukta; Van ili, Erciş ilçesi, Çelebibağı beldesinde ikamet ettiğini, yaklaşık 3-4 yıl önce Bulamaç Mahallesinden taşındıklarını, ancak tarlaları bulunduğundan zaman zaman Bulamaç Mahallesine geldiğini, olay tarihinde de eşinin tarlaları ile ilgilendiği sırada köylüsü olan tanık …’in evine gittiğini, sonradan öğrendiği kadarıyla bahse konu olaydan bir gün önce köy halkından olan sanık … ile mağdur … arasında arazi anlaşmazlığı nedeniyle çıkan tartışma sonucunda mağdur …’in sanık …’yı darbettiğini, tanık …’in evinde oturdukları sırada köy içerisinden yoğun bir şekilde silah sesleri geldiğini, ardından sanık … ile mağdur …’in aileleri arasında kavga çıktığını öğrenmeleri üzerine tanık … ile birlikte… ve … ailelerinin evlerinin bulunduğu bölgeye gittiklerini, olay yerinin çok kalabalık olduğunu, yerde bir adet Kaleşnikof marka tüfek gördüğünü, daha sonra inceleme dışı sanık …’nın bu silahı yerden alarak kendi evlerine doğru koşmaya başladığını, bir süre sonra da jandarmanın olay yerine geldiğini, tarafların akraba olmaları ve aynı aşiretin mensubu olmaları nedeniyle, olaydan yaklaşık on gün sonra aşiret büyüklerinin araya girmeleri sonucunda barıştıklarını, ifade tarihi itibarıyla taraflar arasında herhangi bir husumet bulunmadığını,
Şüpheli sıfatı ile ifadesi alınan tanık … 08.08.2011 tarihinde kollukta; üzerine atılı suçlamayı kabul etmediğini, sadece tarafları ayırmak için orada bulunduğunu, bazı kişilerin silahla ateş ettiklerini ancak oruçlu olması nedeniyle kimlerin ateş ettiğini hatırlamadığını,
09.08.2011 tarihinde Savcılıkta; Van ili, Erciş ilçesi, Kocapınar beldesi, Bulamaç Mahallesinde ikamet ettiğini, olayı engellemek için olay yerine gittiğini, elinde silah olmadığını, sanık …’nın oğullarını olay yerinde gördüğünü, birisinin elinde Kaleşnikof marka tüfek diğerinin elinde ise pompalı tüfek olduğunu ancak kimin elinde olduğunu hatırlamadığını, Adana ilinden gelen kişilerde silah görmediğini, olayla bir ilgisi olmadığını, mağdurlar ile arasında herhangi bir husumet bulunmadığını,
Kollukta şüpheli sıfatı ile alınan ifadesi sırasında susma hakkını kullanan tanık …… 09.08.2011 tarihinde Savcılıkta; Hatay ilinde ikamet ettiğini, Adana ilinde ikamet eden diğer akrabaları ile birlikte köye geldiğini, kavga eden her iki tarafın da akrabası olması nedeniyle tarafları barıştırmak istediğini, köyde bulundukları sırada sanık … ile karşı tarafın kavga ettiğinin söylendiğini, ardından silah sesleri duyduklarını, bunun üzerine hemen olay yerine gittiklerini, olay yerinde havaya ateş edenleri gördüğünü ancak kimin ateş ettiğini göremediğini, kendisinin silah kullanmadığını, olay yerinde yaklaşık 300-500 kişinin bulunduğunu, karşı tarafın da silahla ateş ettiğini ancak kimin ateş ettiğini görmediğini,
Kollukta şüpheli sıfatı ile alınan ifadesi sırasında susma hakkını kullanan tanık …… 09.08.2011 tarihinde Savcılıkta; Adana ilinde ikamet ettiğini, amcası olan sanık …’nın darbedilmesi olayını duyunca köye geldiğini, o gece köyde kaldığını, ertesi gün İstanbul ilinden ve Adana ilinden gelenler olduğunu, köyde bulunduğu sırada kavga çıktığı şeklinde haber gelince hemen olay yerine gittiğini, olay yerinin çok kalabalık olduğunu, yaklaşık yüz kişinin bulunduğunu, kavga eden tarafları ayırdıklarını, silah sesleri duyduğunu, ancak kimin silah kullandığını görmediğini, kendisinde de silah olmadığını,
Kollukta şüpheli sıfatı ile alınan ifadesi sırasında susma hakkını kullanan tanık … 09.08.2011 tarihinde Savcılıkta; Adana ilinde ikamet ettiğini, amcası olan sanık … ve mağdur …’in kavga ettiklerini duyunca diğer akrabaları ile birlikte tarafları barıştırmak amacıyla geldiklerini, tarafların olayın akşamında barıştıklarını ise gelince öğrendiklerini, köyde uyuduğu sırada silah sesleri gelmesi üzerine hemen olay yerine gittiklerini, olay yerinde karşı tarafın kadınları ile amcasının çocukları olan inceleme dışı sanıklar … ve …’yı gördüğünü, olay sırasında karşı taraftan bir iki el ateş edildiğini ancak kimin ateş ettiğini görmediğini, inceleme dışı sanık …’nın elinde pompalı tüfek olduğunu, bu kişiyi olay yerinden uzaklaştırmaya çalıştığını, inceleme dışı sanık …’nın elinde ise herhangi bir şey olmadığını, Kaleşnikof marka tüfeği evde gördüğünü, ancak kimin getirdiğini görmediğini, sanıklar … ve …’ı da olay yerinde gördüğünü ancak ellerinde herhangi bir şey olmadığını, inceleme dışı sanık … ile sanık …’yı olay yerinde görmediğini, karşı tarafın kadınlarının ellerinde sopa benzeri bir şey bulunduğunu,
02.07.2012 tarihinde istinabe olunan Mahkemede; Adana ilinden Erciş ilçesine tarafları barıştırmak için geldiklerini, yol yorgunu olduğundan arabasına geçip sigara içmek istediğini, o sırada uyuyakaldığını, ardından küçük bir çocuğun gelerek aracının camına vurmaya başladığını, uyanıp arabasının kapısını açtığında bağırma ve silah sesleri duyduğunu, apar topar olay yerine koştuğunu, amcasının olayın dışında olduğunu ve çocuklarına “Kavga etmeyin oğlum gelin buraya!” diyerek bağırdığını, tam o sırada amcasının oğlu olan inceleme dışı sanık …’yı gördüğünü, bu kişiyi kolundan çekip olay yerinden uzaklaştırdığını, kimin silahla ateş ettiğini görmediğini, zaten panik hâlinde olduğu için kimin elinde silah olduğunu tespit etmesinin de mümkün olmadığını, olay yerinin çok kalabalık olduğunu,
Kollukta şüpheli sıfatı ile alınan ifadesi sırasında susma hakkını kullanan tanık…… 09.08.2011 tarihinde Savcılıkta; Adana ilinde ikamet ettiğini, amcası olan sanık … ile mağdur …’in kavga etmesi sebebi ile bu kişileri barıştırmak için diğer akrabaları ile birlikte Erciş ilçesine geldiklerini, evde dinlendikleri sırada silah sesleri duyduğunu, dışarı baktığında sanık …’nın evine doğru gelenler olduğunu gördüğünü, kendisinin olay yerine gitmediğini, herhangi bir şekilde kavgaya karışmadığını, hakkında neden şikâyette bulunulduğunu da bilmediğini,
Kollukta şüpheli sıfatı ile alınan ifadesi sırasında susma hakkını kullanan tanık … 09.08.2011 tarihinde Savcılıkta; Adana ilinde ikamet ettiğini, akrabaları olan diğer kişiler ile birlikte… ve … ailelerini barıştırmak amacı ile Erciş ilçesine geldiklerini, ardından kayın biraderi olan sanık …’nın İstanbul ilinden gelecek olan iki oğlunu beklemeye başladıklarını, daha sonra bu kişilerin geldiklerini, ne olup bittiğini anlayamadan silah sesleri duyduklarını, bu kişilerin karşı tarafla kavga ettiklerini öğrendiklerini, kendisinin olay yerine gitmediğini, olayı da görmediğini, olay sırasında silah kullanıldığına da şahit olmadığını, kendisinin de kullanmadığını,
Kollukta şüpheli sıfatı ile alınan ifadesi sırasında susma hakkını kullanan tanık …… 09.08.2011 tarihinde Savcılıkta; Erciş ilçesi, Kocapınar beldesi, Bulamaç Mahallesinde ikamet ettiğini, sanık …’nın amcasının oğlu olduğunu, olay günü kendisinin de köyde bulunduğunu, duyduğu silah sesleri üzerine olay yerine gittiğini, amacının kavga edenleri ayırmak olduğunu, kendisinde silah olmadığını, her iki tarafın elinde de silah görmediğini, olay yerinin çok kalabalık olduğunu,
Kollukta şüpheli sıfatı ile alınan ifadesi sırasında susma hakkını kullanan tanık …… 09.08.2011 tarihinde Savcılıkta; Adana ilinde ikamet ettiğini, kavga eden amcası sanık …’ya manevi olarak destek olmak için diğer akrabaları ile birlikte Erciş ilçesine geldiklerini, olay tarihinde öğle vakti sanık …’nın evinin önünde otururken İstanbul’dan gelen kuzenlerinin koşarak mağdurların evlerine doğru gittiklerini öğrendiğini, bunun üzerine kendisinin de hemen olay yerine gittiğini, olay yerinde inceleme dışı sanıklar …, …, … ve … ile karşı tarafın kadınlarını gördüğünü, bahse konu kadınlardan birinin pompalı tüfekle rastgele sağa sola ateş ettiğini, neden kimsenin yaralanmadığını bilmediğini, olay yerinde yaklaşık 30-40 kişinin bulunduğunu, inceleme dışı sanıklar …, …, … ve …’nın ellerinde silah olup olmadığını hatırlamadığını, kendisinde ise silah olmadığını,
Kollukta susma hakkını kullanan inceleme dışı sanık … 09.08.2011 tarihinde Savcılıkta; İstanbul ilinde ikamet ettiğini, babası olan sanık … ile mağdur … arasında yaşanan olayı duyması üzerine kardeşi olan inceleme dışı sanık … ile birlikte İstanbul ilinden, Erciş ilçesine geldiklerini, köye gittiklerinde başka illerden gelen akrabalarının da geldiklerini gördüğünü, bu akrabalarının tarafları barıştırmak amacıyla gelmiş olduklarını, bunun üzerine inceleme dışı sanık …’ya “Bunlar bizi barıştıracak, Behçet şu an dışarıdadır, onu bulup gerekeni yapalım.” dediğini, ardından inceleme dışı sanık … ile birlikte mağdurların evlerine doğru gittiklerini, yerde bulduğu bir odun parçasını eline aldığını, inceleme dışı sanık …’nın elinde ne olduğunu görmediğini, mağdurların evlerinin önüne geldiklerinde ortalığın bir anda karıştığını, ne olup bittiğini bilmediğini, olayda mağdur …’i tehdit etmediğini, olay sırasında elinde tabanca olmadığını,
04.04.2012 tarihinde istinabe olunan Mahkemede; önceki ifadesini aynen tekrar ettiğini, mağdurlar ile akraba olduklarını, olaydan bir iki gün önce arazi anlaşmazlığı nedeniyle çıkan tartışma sırasında babası olan sanık …’nın mağdur … tarafından darbedildiğini öğrendiğini, bunun üzerine ağabeyi olan inceleme dışı sanık … ile birlikte İstanbul ilinden, Erciş ilçesine geldiklerini, ardından babalarının mağdur … tarafından darbedilmesi zorlarına gittiğinden inceleme dışı sanık … ile birlikte mağdur …’in ikamet ettiği eve gittiklerini, mağdurun yanında birkaç kişi daha olduğunu, tartışma çıktığını, daha sonra orada bulunan diğer kişilerin kendilerini ayırdıklarını, olay sırasında elinde sopa olduğunu, diğer kişilerin elinde ne olduğunu görmediğini, kimseyi tehdit etmediğini,
Kollukta susma hakkını kullanan inceleme dışı sanık … 09.08.2011 tarihinde Savcılıkta; Van ili, Erciş ilçesi, Kocapınar beldesinde ikamet ettiğini, babası olan sanık … ile mağdur … arasında yaşanan darp olayından sonra Adana ilinde ikamet eden akrabalarının tarafları barıştırmak, İstanbul ilinde ikamet eden kardeşlerinin ise geçmiş olsun demek amacıyla geldiklerini, evde oturdukları sırada dışarıdan gelen sesler üzerine mağdurların evlerinin bulunduğu bölgeye gittiklerinde ağabeyleri olan inceleme dışı sanıklar … ile …’nın karşı tarafla tartıştıklarını gördüğünü, silah sesleri duyduğunu, karşı tarafın ateş ettiğini anlaması üzerine elinde bulunan pompalı tüfek ile kimseyi hedef almaksızın havaya doğru ateş ettiğini, amacının kendilerini korumak olduğunu, başka herhangi bir kişinin elinde silah görmediğini, sadece kendisinde pompalı tüfek olduğunu, sonradan ögrendiğine göre olay yerinden ayrıldıktan sonra mağdurların kendi camlarını kırdıklarını, suçu da üzerlerine attıklarını, ayrıca Adana ilinden gelenlerin de kendilerine saldırdıklarını söylediklerini, olaydan sonra ele geçen Kaleşnikof marka silahı daha önce görmediğini, bu silahtan haberi olmadığını, sanık …’nın evine birisinin atmış olabileceğini,
27.02.2013 tarihinde Mahkemede; daha önce verdiği ifadesini aynen tekrar ettiğini, olay sırasında karşı tarafın üzerlerine doğru gelmesi nedeniyle ağabeyi olan inceleme dışı sanık …’ya ait olup olay yerine götürdüğü pompalı tüfekle havaya doğru ateş ettiğini, amacının kendisini korumak olduğunu, olay yerinde bu silahtan başka bir silah görmediğini, ele geçen Kaleşnikof marka silah hakkında da bir bilgisi olmadığını, karşı tarafla barıştıklarını, olay nedeniyle pişman olduğunu,
Kollukta susma hakkını kullanan inceleme dışı sanık … 09.08.2011 tarihinde Savcılıkta; İstanbul ilinde ikamet ettiğini, babası olan sanık … ile mağdur … arasında meydana gelen darp olayını duyunca kardeşi olan inceleme dışı sanık … ile birlikte Erciş ilçesine geldiklerini, bahse konu olayın vermiş olduğu kızgınlıkla mağdurların evlerine gittiklerini, karşılıklı kavga ettiklerini, olay sırasında ruhsatlı olan pompalı av tüfeğini kullanmış olabileceğini, bu tüfeğin daha sonra evinde yapılan aramada ele geçirildiğini, olay sırasında hatırladığı kadarıyla kuzeni olan …’nın kendisini tutmaya çalıştığını, diğer kardeşi olan inceleme dışı sanık …’nın elinde ne olduğunu bilmediğini, babası olan sanık …’nın elinde bir şey görmediğini, Kaleşnikof marka tüfeği kimin kullandığını bilmediğini, karşı tarafın da silahla ateş etmiş olabileceğini,
15.03.2012 tarihinde Mahkemede; babasının darbedildiğini duyunca kardeşi olan inceleme dışı sanık … ile birlikte İstanbul ilinden Erciş ilçesine geldiklerini, ardından mağdurların evine gittiklerini, diğer kardeşlerinin de arkalarından geldiklerini, olay yerinin çok kalabalık olduğunu, arama sonucunda ele geçirilen pompalı tüfeğini olay yerine kimin getirdiğini bilmediğini, Kaleşnikof marka silah ile ilgili bilgisi olmadığını, kimseye ateş etmediğini, ateş edildiğini de duymadığını, olay yerinde bulunan kız kardeşi Zeynep…’nın elindeki sopayı alarak karşı tarafta yer alan ve elinde sopa olan bir kadına vurduğunu, bu kadının aile büyüklerine vurmasını engellemek için bu şekilde hareket ettiğini, her ne kadar savcılıkta pompalı tüfek kullanmış olabileceğini ifade etmiş ise de olayın heyecanı ile bu şekilde ifade verdiğini,
Kollukta susma hakkını kullanan inceleme dışı sanık … 09.08.2011 tarihinde Savcılıkta; Van ili, Erciş ilçesinde ikamet ettiğini, olaydan bir gün önce mağdur … ile babası olan sanık …’nın kavga ettiklerini, bunun üzerine kendisini arayıp çağırdıklarını, sanık …’nın evinin bahçesinde oturdukları sırada İstanbul ilinden gelen kardeşleri olan inceleme dışı sanıklar … ve …’nın mağdurların evlerine doğru koşmaya başladıklarını, kendilerinin de peşlerinden gittiklerini, bir anda ortalığın karıştığını, karşı taraftan da kadınların çıktığını, yaşanan arbedede silah sesleri duyduğunu, olay yerinde yerde Kaleşnikof marka bir tüfek bulduğunu, olayın verdiği kızgınlıkla bu silahla sağa sola doğru rastgele ateş ettiğini, kendisini kaybettiğini, ancak herhangi bir şahsı hedef almadığını, havaya ve eve doğru ateş ettiğini, olay sırasında gördüğü kadarı ile kardeşi olan inceleme dışı sanık …’nın elinde pompalı tüfek bulunduğunu, bu tüfeğin inceleme dışı sanık …’ya ait olduğunu, sanık …’ın aracında ele geçen tüfeğin olayda kullanılmadığını, sanık …’ın olaya karışmadığını, bu şahsı olay yerinde görmediğini, olay sırasında herhangi bir şekilde kadınlara vurmadığını, tabanca kullanıldığını görmediğini, başka bir silah da görmediğini, mağdur …’in evinden kendilerine doğru silahla ateş edildiğini,
09.08.2011 tarihinde Sulh Ceza Mahkemesinde; bahçede oturdukları sırada akrabalarının gelip … ailesinin evine doğru koşmaya başladıklarını, bunun üzerine onların peşlerinden gittiğini, olay yerinde bulduğu silah ile havaya doğru ateş ettiğini, daha sonra söz konusu silahı babası olan sanık …’nın evinin kömürlüğünde bir torba içine sakladığını, jandarma ekipleri geldiğinde de teslim ettiklerini, inceleme dışı sanık …’nın elinde gördüğü pompalı tüfeğin inceleme dışı sanık …’ya ait olduğunu,
15.03.2012 tarihinde Mahkemede; olay tarihinde annesinin arayıp babası olan sanık …’nın hasta olduğunu söylemesi üzerine babasının yanına geldiğini, ardından babasının mağdur … tarafından darbedildiğini öğrendiğini, mağdur … ailesi ile komşu olduklarını, evlerinin arasında yüz metre mesafe bulunduğunu, tahminince İstanbul ilinden gelen kardeşleri yüzünden kavganın başladığını, inceleme dışı sanık …’nın mağdurların evlerine doğru giderken elinde pompalı tüfek görmediğini ancak oraya gittikten sonra gördüğünü, bu silahın diğer kardeşi olan inceleme dışı sanık …’ya ait olduğunu, ele geçirilen Kaleşnikof marka silahı olay yerinde tesadüfen bulduğunu, kime ait olduğunu bilmediğini, ortalığı yatıştırmak için bu silahla havaya doğru beş el ateş ettiğini, daha sonra aile büyüklerinin gelerek tarafları sakinleştirdiklerini, Kaleşnikof marka silahın kendisi dışında kimin tarafından kullanıldığını bilmediğini,
İfade etmişlerdir.
Sanık … 08.08.2011 tarihinde kollukta; mağdurlar … ve … ile akraba olduğunu ancak aralarında yerel seçimler nedeniyle yaklaşık üç yıldır devam eden husumet bulunduğunu, 06.08.2011 tarihinde ise arazi anlaşmazlığı nedeniyle mağdur …’in oğlu olan diğer mağdur … ile tartışmaya başladıklarını, bu tartışma sırasında mağdur …’in yumruk atmak suretiyle kendisini darbettiğini, daha sonra belediye başkanı ve muhtarın araya girmesi nedeniyle karşı tarafla barıştıklarını, ancak daha öncesinde darp olayını İstanbul ilinde bulunan oğulları ile Adana ilinde bulunan yeğenlerine bildirmiş olduğunu, olayı öğrenen akrabalarının 07.08.2011 tarihinde evine geldiklerini, ardından darp olayının misillemesini yapmak için mağdur …’in evini bastıklarını, ancak yanlarında herhangi bir silah bulunmadığını, karşı tarafın kadınlarının ellerinde bulunan silahları alarak mağdurlara karşı kullandıklarını, olay nedeniyle pişman olmadığını, yine olsa aynısını yapacağını,
09.08.2011 tarihinde Savcılıkta; Van ili, Erciş ilçesi, Kocapınar beldesinde ikamet ettiğini, söz konusu şahıslarla aralarında arazi meselesinden kaynaklanan önceye dayalı bir anlaşmazlık bulunduğunu, olay tarihinden bir gün önce tarlada mağdur … ile karşılaştığını, bu şahsa “Benim arsamı yol olarak kullanmayın.” demesi üzerine çıkan tartışma sırasında mağdur …’in kendisine hitaben “Traktorünü al, burdan s…. git.” dediğini, ardından da kendisine vurduğunu, bu nedenle yaralandığını, daha sonra bu olayı duyan ve Adana ilinde ikamet eden akrabaları ……, ……, ……, …, ……, … ile sanıklar …, …, … ve …’ın kendilerini barıştırmak amacıyla yanına gelmek istediklerini, gelmemelerini söylese de yine de geldiklerini, aynı şekilde İstanbul ilinde çalışmakta olan oğulları inceleme dışı sanıklar …, … ve …’nın da Erciş ilçesine geldiklerini, bu kişilerle köyde oturdukları sırada öğle saatlerinde oğullarının gelip doğrudan mağdurların evlerine yöneldiklerini, kendisi ve Adana ilinden gelen akrabalarının oğullarını durdurmak istediklerini, ancak olay yerinin ana baba gününe döndüğünü, buna rağmen herhangi bir kişinin burnunun dahi kanamadığını, hatırladığı kadarıyla olay sırasında inceleme dışı sanık …’nın elinde pompalı diye tabir edilen av tüfeğinin bulunduğunu, inceleme dışı sanık …’nın elinde ise Kaleşnikof marka silah olduğunu, bu silahı nereden aldığını sorduğunda inceleme dışı sanık …’nın olay yerinde yerde bulduğunu ve teslim edeceğini söylediğini, olay sonrasında da bu silahı jandarmaya teslim ettiklerini, evinde yapılan arama sırasında ele geçirilen silahın bu silah olduğunu, kendisinin olay sırasında silah kullanmadığını, bilakis olayı yatıştırmaya çalıştığını, sanık …’ın aracında ele geçirilen av tüfeğinin olayda kullanılmadığını, inceleme dışı sanık …’nın elinde sadece sopa bulunduğunu, olay sırasında mağdur …’in eşi olan Fethiye …’in tabanca ile ateş ettiğini, mağdurların evlerine ateş edildiğini görmediğini, olay yerinde ele geçirilen 9 mm çapındaki mermi kovanlarının mağdurların silahlarından çıkan kovanlar olduğunu, inceleme dışı sanık …’nın evinde ele geçirildiği belirtilen av tüfeğini görmediğini, mağdurların evlerinin camlarının sopa ile kırıldığını, darp ve hakaret olayı ile ilgili olarak mağdur …’ten şikâyetçi olduğunu,
28.01.2012 tarihinde kollukta; arazi anlaşmazlığı nedeniyle mağdur … ile tartıştıklarını, bu tartışma sırasında mağdur … tarafından darbedildiğini, bu olaydan bir gün sonra oğulları ile Adana ilinde bulunan akrabalarının evine geldiklerini, darp olayını öğrenmeleri üzerine de mağdur …’in ailesi ile kavga ettiklerini, ardından oğlu olan inceleme dışı sanık …’nın tutuklandığını, daha sonra aşiret büyüklerinin aracı olmaları sonucunda karşı tarafla barıştıklarını, bu nedenle de mağdur … ve ailesi ile aralarında herhangi bir husumet kalmadığını, bahse konu olayla ilgili olarak tanıklar … …, … ve …’in ifadelerinin alınmasını isteğini, kimseden şikâyetçi olmadığını,
15.03.2012 tarihinde Mahkemede; daha önce alınan ifadesini tekrar ettiğini, darp olayından sonra çocuklarını kendisinin çağırmadığını, onları mağdurların evlerine gitmeleri konusunda yönlendirmediğini, onlara engel olmaya çalıştığını, olay sırasında inceleme dışı sanık …’nın elinde pompalı tüfek, diğer inceleme dışı sanık …’nın elinde ise Kaleşnikof marka silah bulunduğunu, ancak bu silahlar ile ateş edildiğini görmediğini, 2-3 el silah sesi duyduğunu, inceleme dışı sanık …’nın elindeki silahı görünce sinirlenerek ona tokat attığını, daha sonra olay yerine gelen jandarmaya Kaleşnikof marka silah ile pompalı tüfeği teslim ettiğini, Kaleşnikof marka silahın kime ait olduğunu bilmediğini, inceleme dışı sanık …’nın bahse konu silahı olay yerinde bulduğunu söylediğini,
Kollukta susma hakkını kullanan sanık … 09.08.2011 tarihinde Savcılıkta; Adana ilinde ikamet ettiğini, amcası olan sanık … ile mağdurları barıştırmak amacıyla akrabaları ile birlikte Erciş ilçesine geldiklerini, evde dinlendikleri sırada İstanbul ilinde ikamet eden ve sanık …’nın çocukları olan inceleme dışı sanıklar ile mağdurların kavga ettiklerini duyduğunu, olay yerine giderek bahse konu kişileri alıp eve getirdiklerini, olay sırasında iki adet pompalı tüfek gördüğünü, bu tüfeklerin ya inceleme dışı sanık …’nın ya da diğer inceleme dışı sanık …’nın elinde olduğunu ancak hangisinin elinde olduğunu tam olarak hatırlamadığını, Kaleşnikof marka tüfeği ise görmediğini, olay yerinin çok kalabalık olduğunu, karşı tarafta silah görmediğini, sadece silah sesleri duyduğunu, amcası olan sanık …’yı olay yerinde görmediğini, kendisinin de olay sırasında silah kullanmadığını,
14.03.2012 tarihinde istinabe olunan Mahkemede; her iki tarafın akraba olduğunu, oluşan husumet nedeniyle tarafları barıştırmak için olay tarihinde Van ili, Erciş ilçesine geldiklerini, evde dinlendikleri sırada silah sesi duyduklarını, amcası olan sanık …’nın İstanbul ilinde yaşayan çocuklarının mağdur …’in evine ateş ettiklerini gördüğünü, hemen koşarak olay yerine gittiklerini, bütün köyün olay yerinde toplanmış olduğunu, inceleme dışı sanıklar … ve …’nın elinde pompalı tüfek gördüğünü, Kaleşnikof marka tüfeği ise görmediğini, iki tarafı sakinleştirmeye çalıştıklarını, kendileri olmasa olayın daha da büyüyebileceğini, ardından jandarmanın geldiğini, silahları da bizzat jandarmaya teslim ettiklerini,
09.09.2013 tarihinde istinabe olunan Mahkemede; silah sesi üzerine olay yerine gittiğinde tarafların ayrılmış olduklarını gördüğünü, atış artıklarının gömleğinde nasıl çıktığını anlamadığını, ruhsatlı ya da ruhsatsız silahının olmadığını, olay sırasında silah kullanmadığını,
Kollukta susma hakkını kullanan sanık … 09.08.2011 tarihinde Savcılıkta; Adana ilinde ikamet ettiğini, kavga olayını duyması üzerine diğer akrabaları ile birlikte köye geldiklerini, amaçlarının başka olayları engellemek ve tarafları sakinleştirmek olduğunu, olay günü silah sesleri duymaları üzerine mağdurların evlerine doğru gittiklerini, olay yerinde yaklaşık yüz kişi bulunduğunu, tarafların karşılıklı olarak ateş ettiklerini, amcası olan sanık …’nın oğullarını olay yerinden alıp eve getirdiklerini, olay yerine gittiğinde amcasının oğullarından olan inceleme dışı sanıklar … ve …’nın silahla ateş ettiklerini gördüğünü, inceleme dışı sanık …’nın elinde pompalı tüfek olduğunu, inceleme dışı sanık …’nın elinde ne olduğunu tam olarak göremediğini, Kaleşnikof marka tüfeği bir ara gördüğünü ancak kimin elinde olduğunu hatırlamadığını, olay yerinin çok kalabalık olduğunu, karşı tarafın da pencereden silahla ateş ettiğini gördüğünü ancak kimin ateş ettiğini görmediğini, tarafların birbirlerine yakın olduklarını, birbirlerini vurmak amacı ile hareket etmediklerini, öyle bir amaçlarının olması hâlinde mutlaka birilerinin yaralanabileceğini hatta ölebileceğini, olay sırasında kendisinde silah olmadığını,
14.03.2012 tarihinde istinabe olunan Mahkemede; önceki ifadesini aynen tekrar ettiğini, olay anında kimsenin kimseyi vurmak istemediğini, zaten vurmak amacıyla hareket edilse birilerinin mutlaka vurulacağını, her ne kadar olayda barut izi ve parmak izi çıkmışsa da olay yerinde iki tarafı da ayırmak için araya girdiklerini, ayrıca jandarma geldiğinde de silahları bizzat kendilerinin teslim ettiklerini, bundan dolayı elinde barut izi kalmış ya da tüfeklerde parmak izi çıkmış olabileceğini, bu olayda sadece iki tarafı barıştırmak amacıyla hareket ettiklerini,
09.09.2013 tarihinde istinabe olunan Mahkemede; silah sesi üzerine olay yerine gittiğinde tarafların ayrılmış olduğunu gördüğünü, atış artıklarının gömleğinde nasıl çıktığını anlamadığını, herhangi bir ruhsatlı ya da ruhsatsız silahının bulunmadığını,
Kollukta susma hakkını kullanan sanık … 09.08.2011 tarihinde Savcılıkta; Adana ilinde ikamet ettiğini, dayısı olan sanık … ile mağdur … arasında yaşanan olaydan dolayı babası olan … ve Adana ilinde bulunan diğer akrabaları ile birlikte tarafları barıştırmak amacıyla, iki araçla Erciş ilçesine geldiklerini, her iki tarafın da akraba olduğunu, sanık …’nın evinde dinlenirken silah sesleri duyduğunu, anladığı kadarı ile dayısının İstanbul ilinde bulunan oğulları gelince taraflar arasında kavga çıktığını, hemen olay yerine gittiklerini, olay yerinin oldukça kalabalık olduğunu, her iki tarafta da silah bulunduğunu, mağdurlar tarafından da ateş edildiğini, dayısının oğulları olan inceleme dışı sanıklar … ve …’nın da ateş ettiğini, ancak her iki tarafın da havaya ateş ettiklerini, inceleme dışı sanık …’nın elinde pompalı tüfek gördüğünü, diğer inceleme dışı sanık …’nın elinde ise Kaleşnikof marka silah bulunduğunu, mağdur tarafta yer alan daha öncesinde tanımadığı iki kadının elinde de biri pompalı av tüfeği diğeri Kaleşnikof marka tüfek olmak üzere iki ayrı silah gördüğünü, kendilerinin sonradan gelip olaya müdahale ettiklerini, tarafları ayırmaya çalıştıklarını, sanık … ile inceleme dışı sanık …’nın elinde sopa gördüğünü, başkaca silah görmediğini, aracında ele geçen ruhsatlı av tüfeğini getirmesinin sebebinin av sezonunun açılmış olması nedeniyle avlanmayı düşünmesi olduğunu, bu silahın olayda kullanılmadığını, ifadesinde ismini söylediği kişiler dışındakilerin olayı ayırmaya çalıştıklarını, kendilerinin köye gelip bir müddet beklemelerinin sebebinin ise yolculuk nedeni ile yorgun olmaları olduğunu, darp olayı yeni olduğu için doğrudan tarafları barıştırma yoluna gitmediklerini, yoksa İstanbul ilinden gelen dayısının oğullarını beklemek gibi bir niyetlerinin olmadığını,
14.03.2012 tarihinde istinabe olunan Mahkemede; babası olan…’ın her iki tarafın büyüğü olması ve tarafları barıştırmak istemesi nedeniyle hem babasının yalnız gitmemesi için hem de av sezonu olması nedeniyle babası ile birlikte Adana ilinden Van ili, Erciş ilçesine geldiklerini, dayısı olan sanık …’nın evinde dinlendikleri sırada bir anda silah sesi duyduğunu, dayısının İstanbul ilinden gelen çocukları ile karşı tarafın çocuklarının olay yerinde havaya ateş ettiklerini gördüğünü, olayı yatıştırmak için araya girip tarafları ayırdıklarını, dayısının çocuklarını yirmi yıldır görmediğini, yolda görse tanımayacağını, olaydan sonra alınan raporda barut veya parmak izi çıkmışsa da olay sırasında tarafları ayırırken silahlara dokunduğunu, ayrıca bu silahları jandarmaya bizzat kendisinin teslim ettiğini, bu nedenle parmak izi veya barut artığı çıkmış olabileceğini,
09.09.2013 tarihinde istinabe olunan Mahkemede; akraba olan her iki tarafın aralarındaki husumeti bitirmek için Adana ilinden, Erciş ilçesine babası olan … ve dayısının oğulları olan sanıklar …, … ve … ile birlikte geldiklerini, yol yorgunu oldukları için uyudukları sırada silah sesi duyduğunu, bunun üzerine olay yerine gittiklerini, teşhis edemeyeceği birkaç kişinin havaya ateş ettiğini gördüğünü, bu sırada rüzgarın da etkisi ile artış artıklarının üzerine gelmiş olabileceğini, kimseyi tehdit etmediğini,
Kollukta susma hakkını kullanan sanık … 09.08.2011 tarihinde Savcılıkta; Adana ilinde ikamet ettiğini, amcası olan sanık …’nın mağdur … tarafından darbedilmesi sebebi ile hem geçmiş olsun demek hem de tarafları barıştırmak amacı ile akrabaları olan ….. ile sanıklar …, … ve … ile birlikte Adana ilinden Erciş ilçesine geldiklerini, evde oturdukları sırada İstanbul ilinden gelen inceleme dışı sanıklar …, … ve …’nın mağdurların evlerine doğru gittiklerini öğrendiğini, ardından silah sesleri duyduğunu, olay yerine gittiklerinde kendilerinden önce olay yerine gelen komşularının tarafları ayırdıklarını gördüğünü, kendilerinin de inceleme dışı sanıklar …, … ve …’yı alıp eve geri getirdiklerini, kimsede silah görmediğini, mağdurların evlerine kimin ateş ettiğini de bilmediğini,
14.03.2012 tarihinde istinabe olunan Mahkemede; önceki ifadesini aynen tekrar ettiğini, olay tarihinde evde oturdukları sırada silah sesi duyduğunu, olay yerine gittiklerinde kavganın bitmiş olduğunu, kimsenin elinde silah görmediğini,
09.09.2013 tarihinde istinabe olunan Mahkemede; silah sesi duyması üzerine olay yerine gittiğinde tarafların ayrılmış olduklarını, gömleğinde neden atış artığı çıktığını anlamadığını, olay tarihinde herhangi bir ruhsatlı ya da ruhsatsız silahının bulunmadığını,
Savunmuşlardır.
Uyuşmazlığın isabetli bir şekilde çözümlenebilmesi için faillik kavramı ile her bir fail hakkında cezanın belirlenmesinde göz önüne alınacak hususların değerlendirilmesi gerekmektedir.
5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nda suça iştirakte, faillik ve şeriklik ayrımı öngörülmüş, azmettirme ve yardım etme şeriklik kavramı içinde değerlendirilmiştir.
TCK’nın 37. maddesinde;
“(1) Suçun kanuni tanımında yer alan fiili birlikte gerçekleştiren kişilerden her biri, fail olarak sorumlu olur.
(2) Suçun işlenmesinde bir başkasını araç olarak kullanan kişi de fail olarak sorumlu tutulur. Kusur yeteneği olmayanları suçun işlenmesinde araç olarak kullanan kişinin cezası, üçte birden yarısına kadar artırılır.” şeklindeki hüküm ile maddenin birinci fıkrasında müşterek faillik, ikinci fıkrasında ise dolaylı faillik düzenlenmiştir.
Kanunda suç olarak tanımlanan fiilin, birden fazla suç ortağı tarafından iştirak hâlinde gerçekleştirilmesi durumunda TCK’nın 37/1. maddesinde düzenlenen müşterek faillik söz konusu olacaktır.
Öğretideki görüşler de dikkate alındığında müşterek faillik için iki şartın birlikte gerçekleşmesi gerekmektedir:
1- Failler arasında birlikte suç işleme kararı bulunmalıdır.
2- Suçun işlenişi üzerinde birlikte hâkimiyet kurulmalıdır.
Müşterek faillikte, birlikte suç işleme kararının yanı sıra fiil üzerinde ortak hâkimiyet kurulduğu için her bir suç ortağı “fail” konumundadır. Fiil üzerinde ortak hâkimiyetin kurulup kurulmadığının belirlenmesinde, suç ortaklarının suçun icrasında üstlendikleri rolleri ve katkılarının taşıdığı önem göz önünde bulundurulmalıdır.
Kişinin eyleminin, bir suça katılma aşamasına ulaşıp ulaşmadığı, ulaşmışsa da suça katılma düzeyinin belirlenmesi için, eylemin bir aşamasındaki durumun değil, eylemin yapılması için verilen kararın, bu kararın icra ediliş biçiminin, olay öncesi, sırası ve sonraki davranışların da dikkate alınıp, tüm delillerin birlikte değerlendirilmesi gerekir. Zira “yardım etme”yi müşterek faillikten ayıran en önemli unsur, kişinin suçun işlenişi sırasında fiil üzerinde ortak hâkimiyetinin bulunmamasıdır.
Temel cezanın belirlenmesinde izlenecek usul ve göz önünde bulundurulması gereken kriterler 5237 sayılı TCK’nın 61. maddesinde gösterilmiş olup maddenin ilk fıkrası;
“Hâkim, somut olayda;
a) Suçun işleniş biçimini,
b) Suçun işlenmesinde kullanılan araçları,
c) Suçun işlendiği zaman ve yeri,
d) Suç konusunun önem ve değerini,
e) Meydana gelen zarar veya tehlikenin ağırlığını,
f) Failin kast veya taksire dayalı kusurunun ağırlığını,
g) Failin güttüğü amaç ve saiki,
Göz önünde bulundurarak, işlenen suçun kanunî tanımında öngörülen cezanın alt ve üst sınırı arasında temel cezayı belirler.” şeklindedir.
5237 sayılı TCK’nın “Adalet ve kanun önünde eşitlik ilkesi” başlıklı 3. maddesinde de;
“(1) Suç işleyen kişi hakkında işlenen fiilin ağırlığıyla orantılı ceza ve güvenlik tedbirine hükmolunur.
(2) Ceza Kanununun uygulamasında kişiler arasında ırk, dil, din, mezhep, milliyet, renk, cinsiyet, siyasal veya diğer fikir yahut düşünceleri, felsefi inanç, millî veya sosyal köken, doğum, ekonomik ve diğer toplumsal konumları yönünden ayrım yapılamaz ve hiçbir kimseye ayrıcalık tanınamaz.” biçimindeki hüküm ile cezanın belirlenmesinde gözetilecek “eşitlik” ve “orantılılık” ilkelerine vurgu yapılmıştır.
Müşterek faillik, suçun birden fazla suç ortağı tarafından “birlikte suç işleme kararına bağlı olarak” ve “fiil üzerinde ortak hâkimiyet kurulmak suretiyle” müştereken gerçekleştirilmesidir. Müşterek faillikte, birlikte suç işleme kararının yanı sıra fiil üzerinde ortak hâkimiyet kurulduğu için, her bir suç ortağı “fail” statüsündedir. Müşterek faillerin hareketleri bir bütün olarak adeta tek kişinin fiili gibi değerlendirilir (Hamide Zafer, Ceza Hukuku Genel Hükümler, Beta Yayınları, Kasım 2013, s. 440.). Bu nedenle müşterek faillerin her biri kanunda o suç için öngörülmüş temel ceza ile cezalandırılmalı, ancak bu ifadeden müşterek faillerin mutlaka aynı miktarda ceza ile cezalandırılmalarının zorunlu olduğu şeklinde bir sonuç da çıkarılmamalıdır. Kusurun ağırlığı, amaç ve saik gibi faile göre farklılık gösteren kriterlere dayanılarak her bir fail yönünden temel cezanın farklı şekilde belirlenmesi mümkün ise de, meydana gelen zarar veya tehlikenin ağırlığı gibi her fail için geçerli ortak kriterlere dayanılarak temel cezanın farklı şekilde belirlenmesinin eşitlik ilkesine aykırı olacağı ve ayrıca çelişkiye neden olacağı açıktır.
Bu açıklamalar ışığında uyuşmazlık konusu değerlendirildiğinde;
Mağdur …’in yerel seçimler sırasında kardeşleri ile birlikte farklı belediye başkan adayını desteklemesi nedeniyle … ailesi ile… ailesi arasında husumet oluştuğu, 06.08.2011 tarihinde ise arazi anlaşmazlığı nedeniyle çıkan tartışma sırasında mağdur …’in sanık …’ya hakaret ettiği ardından da sanığı darbettiği, taraflar arasında öncesine dayalı husumet de bulunması nedeniyle olayın büyümemesi için aynı gün belediye başkanı ve muhtarın da içinde bulunduğu kişilerce tarafların barıştırılmak istendiği, buna karşın sanık …’nın durumu İstanbul ilinde bulunan oğulları inceleme dışı sanıklar … ile …’ya, Van ili, Erciş ilçesinde bulunan oğulları inceleme dışı sanıklar … ile …’ya ayrıca Adana ilinde ikamet eden yeğenleri sanıklar …, …, … ve …’ya haber verdiği, bu kişilerin de 07.08.2011 tarihinde, olayın hemen ertesi günü Van ili, Erciş ilçesi, Kocapınar beldesi, Bulamaç Mahallesinde ikamet eden sanık …’nın evinde bir araya geldikleri, ardından bir gün önce meydana gelen darp olayının misillemesini yapmak amacıyla aynı gün saat 13.00 sıralarında sanıklar …, …, …, … ve …’nın inceleme dışı sanıklar …, …, … ve … ile birlikte mağdur …’in evinin önüne gittikleri, yanlarında bulunan ateşli silahlarla içinde mağdurlar …, …, …, … ve …’in bulunduğu eve, bu evin güneyinde bulunan mağdur …’in eski evi ile mağdur …’in evine ateş ettikleri, bu olay sonucunda mağdur …’in evinin kuzeye bakan yatak odası pencere camının, güneye bakan çocuk odası pencere camının, doğuya bakan giriş bölümündeki pencere camının ve batıya bakan mutfak pencere camının; yine mağdur …’in eski evinin batı istikametine bakan pencere camının kırıldığı, mermi çekirdeklerinden birinin mağdur …’in evinin yatak odası dış duvarından girip bu duvara bitişik yatak başlığını da delerek çıktığı, ayrıca iki adet mermi çekirdeğinin de pencereden girip aynı odada bulunan diğer duvara, yerden 190 cm yüksekliğinde, aralarında 11 cm mesafe olacak şekilde isabet ettiği, bir adet mermi çekirdeğinin ise mağdur …’in evinin kuzey bölümünde yer alan duvardan girip evin tavanından çıktığı, olay yerinden elde edilen; 26 adet 7,62 mm çapında kovanın sanık …’nın ev ve eklentilerinde yapılan arama sırasında tezeklerin içine gizlenmiş vaziyette ele geçirilen “1988-ACS 3181” seri numaralı Kaleşnikof marka tüfekten, 5 adet 12 kalibre av tüfeği fişeği kartuşunun inceleme dışı sanık …’nın ev ve eklentilerinde yapılan arama sırasında ot yığının içine gizlemiş vaziyette ele geçirilen ve inceleme dışı sanık …’ya ait olan “7466” seri numaralı av tüfeğinden, 3 adet MKE yapımı 9 mm çapında kovanın ise ele geçirilemeyen tek bir silahtan atıldığı olayda, Yerel Mahkemece “suçun işleniş biçimi, meydana gelen tehlike ve sanığın kastına dayalı kusurunun ağırlığı ile birden fazla nitelikli hâlin bulunması” şeklindeki gerekçelerle sanıklar hakkında TCK’nın 106/2. maddesi uyarınca temel cezanın 5 yıl hapis cezası olarak belirlendiği anlaşılmıştır.
Van Jandarma Bölge Kriminal Laboratuvar Amirliğince düzenlenen 15.09.2011 tarihli ve 0928 sayılı uzmanlık raporuna göre olayda bir adet Kaleşnikof marka tüfek, bir adet av tüfeği ile bir adet 9 mm tabanca olmak üzere üç adet silah kullanıldığı anlaşılmakta ise de Jandarma Genel Komutanlığınca düzenlenen 11.11.2011 tarihli ve 3571 sayılı uzmanlık raporuna göre sanıklar …, …, … ve … ile inceleme dışı sanık …’ya ait olduğu belirtilen gömleklerin ön bölgelerinde, inceleme dışı sanık …’nın ise yüz svabı ile gömleğinin ön bölgesi ve kollarında olmak üzere toplam altı kişide atış artığı tespit edilmesi ve mağdurlar ile tanık …’in aşamalarda benzer şekilde olay sırasında… ailesine mensup olan kişilerin hemen hemen hepsinin silahlı olduğuna yönelik beyanda bulunmaları karşısında, sanıklar ile inceleme dışı sanıklardan hangilerinin olay anında silahla ateş ettikleri hususu tam olarak belirlenemese de sanıklar …, … ve …’nın amcaları, sanık …’ın da dayısı olan sanık …’nın 06.08.2011 tarihinde meydana gelen darp olayını haber vermesi üzerine aileler arasında daha önceden mevcut bulunan husumetin de etkisi ile olayın hemen ertesi günü sanıklar …, …, … ve …’ın uzak bir mesafede bulunan Adana ilinden haklarında kovuşturmaya yer olmadığına dair ek karar verilen akrabaları ile birlikte Van ili, Erciş ilçesine gelmeleri, sanık …’ın yanında, olayda kullanıldığı tespit edilememiş ise de adına ruhsatlı bir adet av tüfeği ile 85 adet av tüfeği fişeği getirmesi, Erciş ilçesinde ikamet eden inceleme dışı sanıklar … ve … ile İstanbul ilinden gelen inceleme dışı sanıklar … ve … ile birlikte öncelikle sanık …’nın ikametinde bir araya gelen sanıkların daha sonra gerek sayıca fazla olduklarını gösterip mağdurların dirençlerini kırmak gerekse eylemi bizzat gerçekleştiren inceleme dışı sanıkların yanlarında yer alıp gerektiğinde onların yerine geçmek için inceleme dışı sanıklar ile birlikte mağdurların bulundukları evin önüne gitmeleri, silahla tehdit suçunun birden fazla kişi ile birlikte, uzun namlulu tüfek, tabanca, av tüfeği ile çok sayıda mermi ve av tüfeği fişeği kullanılarak içinde mağdurların bulunduğu eve dört bir tarafından ateş edilmek suretiyle işlenmesi, bu olay sonucunda söz konusu mermi çekirdeklerinden birinin mağdurların bulunduğu evin yatak odası dış duvarından girip yatak başlığını delerek çıkması, iki adet mermi çekirdeğinin ise aynı odanın penceresinden girip iç duvara isabet etmesi, suçta kullanılan Kaleşnikof marka tüfeğin sanık …’nın ev ve eklentilerinde yapılan arama sırasında taş duvarla çevrili yerde bulunan tezeklerin içine gizlenmiş şekilde ele geçirilmesi hususları birlikte değerlendirildiğinde, suçun işleniş biçimi, meydana gelen tehlikenin ve sanıkların kasta dayalı kusurlarının ağırlığı ile olayda birden fazla nitelikli hâlin bulunması dikkate alındığında suçun planlanması, neticenin gerçekleşmesi ve suça konu delillerin olay sonrası saklanması aşamalarında inceleme dışı sanıklar ile birlikte hareket eden sanıklar hakkında TCK’nın 106/2. maddesi uyarınca 2 yıldan 5 yıla kadar hapis cezası öngörülen tehdit suçu bakımından temel cezanın üst sınırdan 5 yıl olarak tayin edilmesinin isabetli olduğu ve işlenen fiilin ağırlığıyla orantılı cezaya hükmolunduğundan TCK’nın 3. maddesinde düzenlenen “orantılılık” ilkesinin ihlal edilmediği kabul edilmelidir.
Bu nedenle haklı nedene dayanmayan Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı itirazının reddine karar verilmelidir.
SONUÇ :
Açıklanan nedenlerle;
1- Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı itirazının REDDİNE,
2- Dosyanın, mahalline gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı TEVDİ EDİLMESİNE, 04.02.2021 tarihinde yapılan müzakerede oy birliğiyle karar verildi.