Uyuşturucu madde ticareti yapma – Ceza Genel Kurulu – 2019/53 E. , 2021/14 K.

Ceza Genel Kurulu 2019/53 E. , 2021/14 K.

“İçtihat Metni”

Kararı Veren
Yargıtay Dairesi : (Kapatılan) 20. Ceza Dairesi
Mahkemesi :Ağır Ceza
Sayısı : 75-114

Uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan sanık …’ın, 5237 sayılı TCK’nın 188/3, 62, 52, 53, 54, 58 ve 63. maddeleri gereğince 5 yıl hapis ve 500 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına, hak yoksunluğuna, müsadereye, cezasının mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine ve mahsuba ilişkin Bakırköy 8. Ağır Ceza Mahkemesince verilen 29.03.2013 tarihli ve 75-114 sayılı hükmün, sanık tarafından temyiz edilmesi üzerine dosyayı inceleyen Yargıtay (Kapatılan) 20. Ceza Dairesince 22.10.2018 tarih, 10442-4469 sayı ve oy çokluğuyla onanmasına karar verilmiş,
Daire Üyesi E. Şener; “24.12.2012 tarihinde saat 16.30 sıralarında Önleyici Hizmetler Şube Müdürlüğü Motosikletli timlerince Küçükçekmece ilçesi Kubilay Caddesi üzerinde kimlik kontrolü amacıyla durdurulan ticari taksinin sağ ön yolcu koltuğunda oturan sanık …’ın kimlik bilgilerine göre GBT sorgulamasında herhangi bir aramasının olmadığı anlaşılmış olup, üzerinde bir suç unsuru bulunup bulunmadığı sorulduğunda, elinde bulunan mavi poşeti kendi isteğiyle görevlilere vermesi üzerine, poşet içinde beyaz jelatine sarılı 25 adet toplam net 39,65 gram gelen esrar ele geçirildiği sabit olup, sanığın tüm aşamalarda uyuşturucu madde kullandığını ve esrarı Küçükçekmece tren istasyonununun ilerisindeki ismini … olarak bildiği şahıstan içmek amacıyla 200 TL’ye satın aldığını, kendisine satan şahısta da paketler hâlinde olduğu için bu şekilde aldığını, satmak amacıyla bulundurmadığını beyan etmiştir.
Yerel Mahkemece, ele geçirilen esrarın jelatine sarılı 25 paketçik hâlinde bulundurulması ve savunmasının kaçamaklı olup, adli sicil kaydında geçmişinde aynı suçtan sabıkalı olması nedeniyle savunmasının kabulü mümkün olmayıp uyuşturucu maddeyi ticari amaçla bulundurduğunun kabulünde zorunluluk olduğu, şeklindeki gerekçeyle mahkûmiyetine karar verilmiştir.
Dairemiz çoğunluğu tarafından hükmün onanması kararlaştırılmıştır.
1) Dosya içeriği ve sanığın tüm aşamalardaki savunmaları da gözetilerek, kimlik kontrolü amacıyla durdurulan ticari taksinin sağ ön yolcu koltuğunda oturan sanığın GBT sorgulamasında herhangi bir aramasının olmadığı anlaşılmasından sonra, üzerinde bir suç unsuru bulunup bulunmadığı sorulduğunda, hakkında henüz bir suç soruşturması başlatılmadığı hâlde, görevlilere içinde esrar bulunan poşeti kendi rızası ile teslim ettiği; sanığın esrarı bulunduruluş amacını belirten, başkalarına satma, satışa arzetme, temin etme, verme ya da ticaret amacıyla bulundurma veya ticari amaçla nakletme eylemine ilişkin her türlü şüpheden uzak delil bulunmadığı; adli sicilinde uyuşturucu madde kullanma suçundan da kaydı olduğu hâlde sadece uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan kaydının varlığının neden aleyhine değerlendirildiğinin gerekçe de belirtilmediği; esrarın jelatine sarılı 25 paketçik hâlinde bulundurulmasının, tek başına ticari amaçla bulundurma eyleminin varlığını ispatlayan yeterli ölçü olarak kabul edilemeyeceği de gözetilerek, sanığın eyleminin kullanmak amacıyla uyuşturucu madde bulundurma suçunu oluşturacağı düşüncesinde olduğumdan,
2) İncelenen dosya içeriğine göre; kimlik kontrolü amacıyla durdurulan ticari taksinin sağ ön yolcu koltuğunda oturan sanığın GBT sorgulamasında herhangi bir aramasının olmadığı anlaşılmasından sonra, üzerinde bir suç unsuru bulunup bulunmadığı sorulduğunda, hakkında henüz bir suç soruşturması başlatılmadığı hâlde, görevlilere içinde esrar bulunan poşeti kendi rızası ile teslim ettiği anlaşıldığından; kendi suçunun ortaya çıkmasına ve uyuşturucu maddenin ele geçirilmesine yardım etmesi nedeniyle hakkında etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanması gerektiğinden, sayın çoğunluğun hükmün onanması yönündeki görüşüne katılmıyorum.”, düşüncesiyle karşı oy kullanmıştır.
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı ise 14.12.2018 tarih ve 173995 sayı ile;
” …Dosya içeriğine göre olayın oluş şekli; kimlik kontrolü amacıyla durdurulan ticari taksinin sağ ön yolcu koltuğunda oturan sanığın, GBT sorgulamasında herhangi bir aramasının olmadığı anlaşılmasından sonra, üzerinde bir suç unsuru bulunup bulunmadığı sorulduğunda, görevlilere içinde suça konu esrar bulunan poşeti kendi rızası ile teslim etmesi şeklindedir. Sanık aşamalardaki savunmasında istikrarlı olarak suça konu esrarı yeni satın aldığını, satın aldığı yerin Küçükçekmece tren istasyonu olduğunu, satın aldığı kişiyi esmer … olarak bildiğini, bu şahsın açık kimlik ve adres bilgilerini bilmediğini, esrarları kişisel kullanımı için edindiğini savunmuştur.
Sanığın esrarı bulunduruluş amacının; başkalarına satma, satışa arzetme, temin etme, verme ya da ticaret amacıyla bulundurma veya ticari amaçla nakletme şeklinde olduğuna dair her türlü şüpheden uzak delil bulunmamaktadır. Yakalanan esrarın paketçik hâlinde olması, satma amacı için bulundurmanın tek başına delili olamaz, zira satın almanın da delili olabilir. Adli sicilinde uyuşturucu madde kullanma suçundan da kaydı olduğu hâlde sadece uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan kaydının varlığının aleyhine değerlendirilemeyeceği de açıktır. Esrarın jelatine sarılı 25 paketçik hâlinde bulundurulmasının, tek başına ticari amaçla bulundurma eyleminin varlığını ispatlayan yeterli ölçü olduğu da kabul edilemeyeceği gözetildiğinde, sanığın eyleminin kullanmak amacıyla uyuşturucu madde bulundurma suçunu oluşturduğu kabul edilmelidir. Açıklanan nedenlerle Yerel Mahkeme hükmünün bozulmasına karar verilmesi gerekirken onanmasına dair Özel Daire kararı usul ve yasaya aykırıdır.” görüşüyle itiraz kanun yoluna başvurmuştur.
CMK’nın 308. maddesi uyarınca inceleme yapan Yargıtay (Kapatılan) 20. Dairesince 09.01.2019 tarih ve 5881-168 sayı ile; itiraz nedenlerinin yerinde görülmediğinden bahisle Yargıtay Birinci Başkanlığına gönderilen dosya, Ceza Genel Kurulunca değerlendirilmiş ve açıklanan gerekçelerle karara bağlanmıştır.
TÜRK MİLLETİ ADINA
CEZA GENEL KURULU KARARI
Özel Daire çoğunluğu ile Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı arasında oluşan ve Ceza Genel Kurulunca çözümlenmesi gereken uyuşmazlık; sanığın eyleminin “uyuşturucu madde ticareti yapma” suçunu mu yoksa “kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma” suçunu mu oluşturduğunun belirlenmesine ilişkindir.
İncelenen dosya kapsamından;
24.12.2012 tarihli olay tutanağına göre; Küçükçekmece İlçe Emniyet Müdürlüğü Motosikletli Timler Büro Amirliği görevlilerince, 24.12.2012 tarihinde saat 16.50 sıralarında Fatih Mahallesi, Kubilay Caddesi üzerinde Küçükçekmece 7. Sulh Ceza Mahkemesinin 2012/1168 değişik iş sayılı önleme araması kararına istinaden gerçekleştirilen denetimler esnasında, 34 T.. .. plaka sayılı ticari taksinin durdurulduğu, yapılan kimlik kontrolleri neticesinde araç sürücüsünün tanık …, sağ ön koltukta oturanın sanık …, sağ arka koltukta oturanın ise hakkında uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilen şüpheli… olduğunun tespit edildiği, adı geçenlerin yapılan GBT sorgulamalarında; haklarında herhangi bir yakalama kararının bulunmadığının anlaşıldığı, görevlilerce üzerlerinde suç unsuru bulunup bulunmadığı sorulduğunda sanığın elindeki mavi renkli poşeti teslim ettiği, görevlilerce poşetin içi kontrol edildiğinde alüminyum folyoya sarılı hâlde, toplam yirmi beş (25) paket suç konusu esrarın ele geçirildiği, konu hakkında Cumhuriyet savcısına bilgi verildiğinde sanık hakkında uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan işlem yapılması talimatının alındığı,
Küçükçekmece 7. Sulh Ceza Mahkemesinin 17.12.2012 tarihli ve 1168 değişik iş sayılı önleme araması kararının olay tarihi ve yerini kapsadığı,
İstanbul Kriminal Polis Laboratuvarınca düzenlenen 04.01.2013 tarihli uzmanlık raporuna göre; alüminyum folyoya sarılı olan ve net ağırlığı 79,3 gram gelen suç konusu yeşil renkli bitki parçalarının THC etken maddesi içeren hint keneveri bitkileri olduğu, söz konusu maddeden net 39,65 gram esrar elde edilebileceği,
Küçükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığınca 31.01.2013 tarih ve 50346 sayı ile; şüpheli… hakkında uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan ek kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildiği,
Dosyada yer alan sanığa ait adli sicil kaydındaki bilgilere ve Ulusal Yargı Ağı Projesi (UYAP) üzerinden yapılan incelemeye göre; Bakırköy 12. Ağır Ceza Mahkemesinin 21.03.2008 tarihli ve 40-69 sayılı kararıyla; sanığın 5237 sayılı TCK’nın 188/3, 62, 53, 54 ve 63. maddeleri uyarınca uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan 4 yıl 2 ay hapis ve 80 TL adli para cezasıyla cezalandırıldığı, söz konusu ilamın Yargıtay 10. Ceza Dairesinin 20.09.2010 tarihli ve 34338-18768 sayılı kararıyla düzeltilerek onandığı ve 26.01.2012 tarihinde de infaz edildiği, Küçükçekmece 19. Asliye Ceza Mahkemesinin 24.12.2013 tarihli ve 358-355 sayılı kararıyla; sanığın 5237 sayılı TCK’nın 191/1, 62 ve 53. maddeleri uyarınca kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan 10 ay hapis cezasıyla cezalandırıldığı, 15.02.2018 tarihinde kesinleşen söz konusu ilamın 07.01.2019 tarihinde infaz edildiği,
Anlaşılmaktadır.
Şüpheli… kollukta; sanık ile arkadaş olduklarını, suç tarihinde telefon ile kendisini arayıp nerede bulunduğunu soran sanığa Avcılar’da olduğunu söylediğini, bir süre sonra sanığın ticari bir taksi ile gelip kendisini bulunduğu yerden aldığını, hareket ettikten yaklaşık on dakika sonra, cadde üzerinde denetleme yapan görevlilerce durdurulduklarını, yapılan kontrolde sanığın elindeki poşetin içinde suç konusu uyuşturucu maddelerin ele geçirildiğini, söz konusu poşette uyuşturucu madde bulunduğunu bilmediğini, uyuşturucu madde kullanan sanığın uyuşturucu madde sattığına dair bir bilgisinin bulunmadığını,
Tanık … kollukta; 34 T.. .. plakalı ticari taksinin şoförü olduğunu, suç tarihinde saat 16.00 sıralarında bağlı bulunduğu taksi durağında müşteri beklediği esnada, sanığın aracına binip Avcılar’a gitmek istediğini söylediğini, araca bindiği sırada sanığın elinde herhangi bir şey görmediğini, sanığın tarifi üzerine Avcılar’da açık adresini bilmediği bir yere gittiklerini, burada araca şüpheli …’ın bindiğini, ardından tekrar Küçükçekmece istikametine döndüklerini, Küçükçekmece’ye geldiklerinde cadde üzerinde denetleme yapan görevlilerce durdurulduklarını, görevlilerin sanık … ile şüpheli …’ın üzerini aradıklarını, sanığın elindeki poşette suç konusu esrarların ele geçirildiğini, uyuşturucu maddelerle bir ilgi ve irtibatının bulunmadığını, sanığı tanımadığını,
Mahkemede; soruşturma evresindeki beyanlarını tekrar ettiğini, sanık ile şüpheli …’ın normal yolcu olarak araca bindiklerini, araca bindiği esnada sanığın elinde poşet görmediğini, yolda uygulama yapan görevlilerin aracı durdurup sanık ile şüpheliyi yakaladıklarını,
Beyan etmişlerdir.
Sanık … kollukta; suç tarihinde saat 15.00 sıralarında Küçükçekmece Tren İstasyonunun biraz ilerisinde bulunan alt geçitte, açık kimlik ve adres bilgilerini bilmediği bir şahıstan kullanmak amacıyla suç konusu uyuşturucu maddeleri satın aldığını, daha sonra bir ticari taksiye binip arkadaşı olan şüpheli …’ı aradığını ve adı geçene nerede olduğunu sorduğunu, Avcılar’da olduğunu belirten şüpheliye yanına geleceğini söylediğini, şüpheliyi Avcılar’da bulunduğu yerden aldıktan sonra tekrar Küçükçekmece’ye hareket ettiklerini, Küçükçekmece’ye geldiklerinde cadde üzerinde denetleme yapan görevlilerce durdurulduklarını, görevlilerin üst araması yaptıkları sırada, elindeki poşetin içinde bulunan suç konusu esrarları ele geçirdiklerini, şüpheli … ile taksi şoförü tanık Nasır’ın uyuşturucu maddelerle bir ilgi ve irtibatlarının bulunmadığını, suç konusu uyuşturucu maddeleri kullanmak amacıyla bulundurduğunu,
Savcılıkta; suç konusu yirmi beş paket hâlindeki uyuşturucu maddeleri Esmer … lakaplı şahıstan 200 TL karşılığında kullanmak amacıyla satın aldığını, söz konusu bu şahıstan daha önce de toplu hâlde esrar satın aldığını, ancak adı geçenin bu defa uyuşturucu maddeyi jelatine sarılı, yirmi beş paket hâlinde ayrı ayrı sattığını, söz konusu uyuşturucu maddeleri kimseye satmadığını,
Sorguda; kolluk ve savcılıktaki savunmalarını tekrar ettiğini, suç konusu uyuşturucu maddeleri satın aldıktan sonra evine dönmek için ticari bir taksiye bindiğini, araçta iken telefon ile arkadaşı şüpheli …’ı aradığını, Avcılar’da olduğunu öğrendiği adı geçeni bulunduğu yerden aldığını, amacının kendisi ile aynı sokakta ikamet eden şüpheliyi evine bırakmak olduğunu, Küçükçekmece’ye geldiklerinde görevlilerce durdurulduklarını, üst araması yapıldığı sırada poşeti görevlilere teslim ettiğini, uyuşturucu madde bağımlısı olduğunu, söz konusu bağımlılıktan kurtulmaya çalışmasına rağmen başaramadığını,
Mahkemede ise; uyuşturucu madde kullandığını, suç konusu esrarları Esmer … adlı şahıstan 200 TL karşılığında toplu olarak satın aldığını, görevlilerce durdurulduklarında uyuşturucu maddelerin içinde bulunduğu poşeti kendi rızasıyla teslim ettiğini, yirmi beş paket hâlindeki uyuşturucu maddeleri kullanmak amacıyla bulundurduğunu, atılı suçlamayı kabul etmediğini,
Savunmuştur.
Suç ve hüküm tarihlerinde 5237 sayılı TCK’nın “Uyuşturucu veya uyarıcı madde imal ve ticareti” başlıklı 188. maddesinin 3. fıkrası; “Uyuşturucu veya uyarıcı maddeleri ruhsatsız veya ruhsata aykırı olarak ülke içinde satan, satışa arz eden, başkalarına veren, sevk eden, nakleden, depolayan, satın alan, kabul eden, bulunduran kişi, beş yıldan onbeş yıla kadar hapis ve yirmibin güne kadar adlî para cezası ile cezalandırılır” biçiminde olup, madde gerekçesinde de vurgulandığı gibi üçüncü fıkrada, uyuşturucu ve uyarıcı madde ticaretine ilişkin çeşitli fiiller, ayrı bir suç olarak tanımlanmıştır. Buna göre; uyuşturucu veya uyarıcı maddelerin ruhsatsız veya ruhsata aykırı olarak ülke içinde satışı, satışa arzı, başkalarına verilmesi, nakli, depolanması ya da kazanç amacıyla satın alınması, kabul edilmesi veya bulundurulması, söz konusu maddenin birinci fıkrasına göre ayrı bir suç oluşturmaktadır.
Aynı Kanun’un “Kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın almak, kabul etmek veya bulundurmak” başlıklı 191/1. maddesi ise; “Kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alan, kabul eden veya bulunduran kişi, bir yıldan iki yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır” şeklinde düzenlenmiş olup, kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın almak, kabul etmek veya bulundurmak ya da kullanmak fiilleri suç olarak tanımlanmıştır.
Uyuşturucu madde bulundurma eyleminin, kullanmak için uyuşturucu madde bulundurmak suçunu mu yoksa uyuşturucu madde ticareti suçunu mu oluşturduğunun tespitinde belirgin rol oynayan husus, bulundurmanın amacıdır. Ceza Genel Kurulunun 15.06.2004 tarihli ve 107-136 ile 06.03.2012 tarihli ve 387-75 sayılı kararları başta olmak üzere bir çok kararında da belirtildiği üzere, uyuşturucu madde bulundurmanın, kullanma maksadına matuf olduğunun belirlenmesinde dikkate alınması gereken ve öğreti ile uygulamada da kabul görmüş olan bazı kriterler bulunmaktadır.
Bunlardan ilki; failin bulundurduğu uyuşturucu maddeyi başkasına satma, devir veya tedarik etmek hususunda herhangi bir davranış içine girip girmediğidir.
İkinci kriter, uyuşturucu maddenin bulundurulduğu yer ve bulunduruluş biçimidir. Kişisel kullanım için uyuşturucu madde bulunduran kimse, bunu her zaman kolaylıkla erişebileceği bir yerde, örneğin genellikle evinde veya iş yerinde bulundurmaktadır. Buna karşın uyuşturucunun ev veya iş yerine uzakta, çıkarılıp alınması güç ve zaman gerektiren depo, mağara, samanlık gibi bir yere gizlenmesi kullanma dışında bir amaçla bulundurulduğunu gösterebilir. Yine, uyuşturucunun çok sayıda özenli olarak hazırlanmış küçük paketçikler hâlinde olması, her paketçiğin içine hassas biçimde yapılan tartım sonucu aynı miktarda uyuşturucu madde konulmuş olması, uyuşturucu maddenin ele geçirildiği yerde veya yakınında, hassas terazi ve paketlemede kullanılan ambalaj malzemelerinin bulunması, kullanım dışında bir amaçla bulundurulduğu hususunda önemli bir belirtidir.
Üçüncü kriter de bulundurulan uyuşturucu maddenin çeşit ve miktardır. Uyuşturucu madde kullanan kimse genelde bir ya da benzer etki gösteren iki değişik uyuşturucu maddeyi bulundurur. Bu nedenle değişik nitelikte ve farklı etkileri olan eroin, kokain, esrar ve amfetamin içeren tabletleri birlikte bulunduran sanığın bunları satmak amacıyla bulundurduğu kabul edilebilir. Kişisel kullanım için kabul edilebilecek miktar, kişinin fiziksel ve ruhsal yapısı ile uyuşturucu veya uyarıcı maddenin niteliğine, cinsine ve kalitesine göre değişiklik göstermekle birlikte, Adli Tıp Kurumunun mütalaalarında esrar kullananların her defasında 1-1,5 gram olmak üzere günde üç kez esrar tüketebildikleri bildirilmektedir. Esrar kullanma alışkanlığı olanların bunları göz önüne alarak, birkaç aylık ihtiyaçlarını karşılayacak miktarda esrar maddesini ihtiyaten yanlarında veya ulaşabilecekleri bir yerde bulundurabildikleri de adli dosyalara yansıyan ve bilinen bir husustur. Buna göre, esrar kullanan faillerin olağan sayılan bu süre içinde kişisel olarak kullanıp tüketebilecekleri miktarın üzerinde esrar maddesi bulundurmaları hâlinde, bulundurmanın kişisel kullanım amacına yönelik olmadığı kabul edilmelidir.
Bu açıklamalar ışığında uyuşmazlık konusu değerlendirildiğinde;
Küçükçekmece İlçe Emniyet Müdürlüğü görevlilerince, 24.12.2012 tarihinde saat 16.50 sıralarında Fatih Mahallesi, Kubilay Caddesi üzerinde önleme araması kararına istinaden gerçekleştirilen denetimler esnasında, sürücülüğünü tanık Nasır’ın yaptığı, ön yolcu koltuğunda sanığın, sağ arka koltuğunda ise şüpheli …’ın oturduğu 34 T.. .. plakalı ticari taksinin durdurulduğu, yapılan kimlik kontrolleri ve GBT sorgulamaları neticesinde haklarında herhangi bir yakalama kararı bulunmadığı anlaşılan adı geçenlere, üzerlerinde suç unsuru bulunup bulunmadığı sorulduğunda, sanığın elindeki mavi renkli poşeti görevlilere teslim ettiği, görevlilerce poşetin içi kontrol edildiğinde alüminyum folyoya sarılı hâlde toplam yirmi beş (25) paket suç konusu esrarın ele geçirildiği olayda;
Suç konusu uyuşturucu maddelerin satışa hazır hâlde ayrı ayrı paketlenmiş bir biçimde ele geçirilmiş olması, bu şekilde hazırlanmış olan uyuşturucu maddenin paket sayısının yirmi beş (25) adet olması, dosyada yer alan sanığa ait adli sicil kaydındaki bilgilere ve Ulusal Yargı Ağı Projesi (UYAP) üzerinden yapılan incelemeye göre; uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan kaydı bulunan sanığın, geçmişte de uyuşmazlık konusu somut olayda olduğu gibi içinde otuz beş (35) paket esrar bulunan poşet ile yakalandığının ve söz konusu bu olaya ilişkin uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan verilen mahkûmiyet hükmünün Yargıtay Özel Dairesince düzeltilerek onanmak suretiyle kesinleştiğinin anlaşılması karşısında; sanığın suç konusu yirmi beş paket hâlindeki uyuşturucu maddeleri kullanmak amacıyla satın aldığına ilişkin uyuşturucu madde ticareti yapma suçunu gizlemeye ve bu suçun cezasından kurtulmaya yönelik savunmasına itibar edilemeyeceği, bu kapsamda TCK’nın 188. maddesinin 3. fıkrasında düzenlenen suçun kanuni tanımında yer alan seçimlik hareketlerden “bulunduran” ve “nakleden” fiillerini gerçekleştiren sanığın sabit olan eylemenin uyuşturucu madde ticareti yapma suçunu oluşturduğu kabul edilmelidir.
Bu itibarla, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı itirazının reddine karar verilmelidir.
SONUÇ:
Açıklanan nedenlerle;
1- Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı itirazının REDDİNE,
2- Dosyanın, mahalline gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİ EDİLMESİNE, 02.02.2021 tarihinde yapılan müzakerede oy birliğiyle karar verildi.