Continued from:

Nəsimi və Hurufilik?

YouTube player

İnsan yüzündeki hatlar ile Arap harflerinin şekilleri arasında bazı alâkalar vardır. İnsan vücudundaki her uzuv bir harfe karşılık gelmektedir. Ayrıca, her uzuv kâinattaki bir tecellînin misalidir. Örneğin, Cesetsiz rûh olmadığı gibi harfsiz de mâna yoktur. Hurûfât ise mânaların cesedidir.

Arş, zekâ ve ruhun yansıdığı cephedir. Cennet, Cehennem, Sırat, Arafat, yer gök, cin, melek ve benzeri her şey de karşılığı olan tek bir harf ile temsil edilir.

İnançlarına göre insan gözünün biri Cebrail diğeri de Azrail’dir. Cebrail Ali’yi, Azrail’de Muhammed’i temsil etmektedir. Âdem’in yüzü Vech’ûl-Lâh’ (Allah’ın yüzü) tır. “Kâb-ı Kavseyn” ise insanın iki kaşıdır.

Hurufilere göre Kur’anda ne kadar “Fadl’ûl-Lâh” ve “Fazıl” kelimesi varsa hepsi de beklenen Mehdi olan Fadl’ûl-Lâh Yezdânî’ye delâlettir.

Nübüvvet yirmi sekiz harften oluşur. Bu nedenle de ümmîdir. “Hurûfîler” bu yirmi sekiz Arab harfine “Kelime-i Muhammedî” adını verirler. Kur’an Velâyet’in Dûnun’undan olan Nübüvvet’e özgü olarak yirmi sekiz harf ile indirilmiştir. Fadl’ûl-Lâh Yezdânî’nin bu harflere eklediği dört harf “g”, “j”, “ç”, “p” ile birlikte oluşan otuz iki harfe ise “Kelime-i Âdemîyye” adını verirler. Böylece “Veli” de tam otuz iki hurûfa mazhar olmuş olur.

Yazı devam ediyor…