Hırsızlık – Kamu malına zarar verme – Ceza Genel Kurulu – 2017/28 E. , 2021/78 K.

Ceza Genel Kurulu 2017/28 E. , 2021/78 K.

“İçtihat Metni”

Kararı veren
Yargıtay Dairesi : 2. Ceza Dairesi
Mahkemesi :Asliye Ceza
Sayısı : 557-205

Sanık …’in hırsızlık suçundan TCK’nın 142/1-b maddesi uyarınca 4 yıl hapis cezası; kamu malına zarar verme suçundan TCK’nın 152/1-a maddesi uyarınca 2 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına, her iki suç yönünden aynı Kanun’un 53. maddesi uyarınca hak yoksunluklarına ilişkin Kayseri 5. Asliye Ceza Mahkemesince verilen 05.03.2015 tarihli ve 557-205 sayılı hükümlerin, sanık müdafisi tarafından temyiz edilmesi üzerine dosyayı inceleyen Yargıtay 2. Ceza Dairesince 14.11.2016 tarih ve 12888-15185 sayı ile;
“Sanığın aşamalarda, yüklenen suçları işlemediğini savunması, katılanın suça konu paraları koyduğu soyunma dolabının bulunduğu koridoru gösterir kamera kaydının bulunmaması, dosya içerisindeki 20.12.2013 tarihli parmak izi mukayesesine ilişkin uzmanlık raporuna göre, soyunma dolabı kapağı iç kısmı kilit aksamı alt tarafından elde edilen bir adet parmak izinin mukayeseye elverişsiz olması, sanığın odasında ve aracında yapılan aramalarda suça konu paraların ele geçmemesi ve sanığı soyunma dolaplarının bulunduğu koridorda gördüklerini ifade eden tanıklar … ile …’in sanığı atılı suçları işlerken gördüklerine ilişkin bir beyanlarının bulunmaması hususları birlikte değerlendirildiğinde, sanığın atılı suçları işlediğine dair inkara yönelik savunmasının aksini gösterir, mahkûmiyetine yeter nitelikte, her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı delil elde edilemediğinden beraatine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde mahkûmiyetine karar verilmesi,” isabetsizliğinden bozulmasına karar verilmiştir.
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı ise 22.12.2016 tarih ve 400611 sayı ile;
“…Sanık alınan savunmalarında atılı suçlamaları kabul etmemiş ise de, beyanları aşamalarda birbiriyle çelişiktir. Görev yeri olan birimden ayrılıp katılanın çalıştığı MEBS Komutanlığı binasına neden birden fazla kez gittiğini, özellikle içinde paranın bulunduğu soyunma dolaplarının olduğu koridorda görülmesini hayatın olağan akışına uygun şekilde açıklayamamıştır. Kaldi ki, bankanın bitişiğinde bulunan kantin güvenlik kamerası görüntülerinden, sanığın bankada katılanın parayı çektiğini gördükten sonra hemen peşinden çıkarak katılanın iş yerine geçmesini beklediği ve katılan iş yerine doğru yürürken 15 saniye sonra onu takibe başladığı, tanık beyanlarından soyunma dolabının bulunduğu koridora girdiği, buradan kucağında bir şey taşıyormuş gibi bir görüntü vererek çıktığı sübuta ermiştir. Dolayısıyla sanığın aleyhine yorumlanması gereken, şüphe boyutunu aşacak şekilde suçu işlediğini gösteren deliller mevcut bulunmaktadır.” düşüncesiyle itiraz kanun yoluna başvurmuştur.
CMK’nın 308. maddesi uyarınca inceleme yapan Özel Dairece, 09.01.2017 tarih ve 19798-25 sayı ile itirazın yerinde görülmediğinden bahisle Yargıtay Birinci Başkanlığına gönderilen dosya, Ceza Genel Kurulunca değerlendirilmiş ve açıklanan gerekçelerle karara bağlanmıştır.
TÜRK MİLLETİ ADINA
CEZA GENEL KURULU KARARI
Özel Daire ile Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı arasında oluşan ve Ceza Genel Kurulunca çözümlenmesi gereken uyuşmazlık; sanığa atılı suçların sabit olup olmadığının belirlenmesine ilişkindir.
İncelenen dosya içeriğinden;
Katılan …’ın, 19.12.2013 tarihinde saat 14.00 sıralarında, görev yaptığı Muhabere Elektronik ve Bilgi Sistemleri (MEBS) Tabur Komutanlığı binasındaki kilitli dolabından parasının çalındığı yönünde müracaatta bulunması üzerine soruşturmaya başlanıldığı,
Olay yeri inceleme raporunda; MEBS Tabur Komutanlığına ait tek katlı binanın tek girişli kapısından içeriye girildiğinde sağ tarafta bulunan ara bölmeli sistem odasına ait kapının dış kısmındaki ahşaptan yapılma ve katılan tarafından kullanılan soyunma dolabının kilit aksamı üzerinde sert bir cisimle yapılmış zorlama izlerinin olduğunun görüldüğü, kilit dilinin dışarıda olduğu, kilidin alt kısmı üzerinden bir adet parmak izi tespit edildiğinin belirtildiği,
19.12.2013 tarihli iş yeri, oto ve üst arama tutanağında; hırsızlık olayının meydana geldiği binada saat 17.30’da aramaya başlanıldığı, katılanın çalışma odasının ve soyunma dolabının bulunduğu koridordaki tüm odalar ile banyo ve tuvaletler, gazino bölgesinde bulunan masa, dolap ve çekmecelerin, binada görevli bütün personelin üstünün, binanın girişindeki bahçe ve bahçe içerisindeki bölümlerin arandığı, buradan sanığın önceden çalıştığı uçak bakım bölümündeki odasına geçildiği, daha sonra yeni görev yeri olan Sayım Kurulundaki odasının ve…plakalı aracının arandığı, askerî birlik içindeki bahçenin muhtelif bölümlerinde de arama yapıldığı, ancak herhangi bir suç unsuruna rastlanılmadığının bildirildiği,
Katılanın, sanığın aracında 19.12.2013 tarihinde arama yapıldığı, ancak paranın ele geçirilemediği, sanığın birlik içine sakladığı paraları alarak aracıyla dışarıya çıkaracağından şüphelendiği gerekçesiyle 20.12.2013 tarihinde araçta yeniden arama yapılmasını talep etmesi üzerine aynı tarihte sanığın aracında yapılan aramada suça konu paranın ele geçirilemediğinin tutanağa bağlandığı,
20.12.2013 tarihli uzmanlık raporunda; katılana ait soyunma dolabının iç kısmındaki kilit aksamı üzerinden elde edilen bir adet parmak izinin mukayeseye elverişsiz olduğunun bildirildiği,
24.12.2013 tarihli tutanakta; başlatılan tahkikat kapsamında Tabur Komutanlığında görevli personeller ile yapılan mülakat neticesinde, olayın meydana geldiği binada görevli olmamasına rağmen binada bulunması nedeniyle ilk şüphe duyulan şahsın Sayım Kurulu Başkanlığında çalışan sanık … olduğunun belirtildiği,
Dosya içinde mevcut Tabur Komutanlığı üst kantine giriş çıkışı gösterir kamera görüntüleri ile birlik içinde bulunan banka şubesinin kamera görüntülerinin incelenmesinde; katılanın 19.12.2013 tarihinde saat 10.20’de banka şubesine girdiği, akabinde sanığın da şubeye giriş yaptığı, içeride sanık ve katılan da dahil olmak üzere işlem sırası bekleyen toplamda beş kişinin bulunduğu, saat 10.30 sıralarında katılanın şubeden çıktığı, herhangi bir işlem yaptırmayan sanığın da bankadan ayrılarak bankanın bitişiğinde bulunan Sayım Kurulundaki odasına geçtiği, katılanın saat 10.44’te çalışma odasının bulunduğu binaya girdiği, akabinde sanığın ise saat 10.45’te odasından çıkıp katılanın görev yaptığı binaya doğru yöneldiği, saat 11.15’te odasına döndüğü, sanığın aynı gün saat 12.15’te Sayım Kurulundaki odasından ayrıldığı, saat 12.42’de odasına geri döndüğü, bunun dışında hırsızlık olayının meydana geldiği binada, çalışma odalarının bulunduğu koridorda ve diğer bölümlerde herhangi bir kamera kaydının bulunmadığı,
OYAK tarafından gönderilen cevabî yazıda; 04.10.2013 tarihinde sanığın kullandığı kredi tutarı olan 76.149 TL’nin hesaba aktarıldığının bildirildiği,
Kayseri 1. İcra Dairesince 2013/9952 sayılı takip dosyası üzerinden 15.11.2013 tarihinde 8.856.50 TL alacak için sanık hakkında icra takibi başlatıldığı,
Sanığın mali durumunun araştırıldığı, bu kapsamda ilgili bankalar tarafından gönderilen cevabi yazılarda, suç tarihinden sonra sanığın hesap hareketlerinde kayda değer bir artış olmadığının belirtildiği,
Anlaşılmaktadır.
Katılan … aşamalarda; MEBS Tabur Komutanlığı binasında bulunan sistem odasında astsubay başçavuş olarak görev yaptığını, olay tarihinde bankaya gideceğini şefi olan …’a bildirerek 19.12.2013 tarihinde askerî birlik içinde bulunan Akbank Şubesine kredi çekmeye gittiğini, 104.500 TL’yi teslim aldığını, bu sırada bankada … ile iki FASBAT çalışanının ve sanığın bulunduğunu, saat 10.45’te poşet içine koyduğu paralarla birlikte bankadan ayrılarak 50 metre mesafede bulunan çalıştığı binaya gittiğini, koridordaki dolabına poşeti bırakıp dolabı kilitlediğini, daha sonra mesai arkadaşları … ve… ile eski bakım odasında çalıştığını, sistem odası olarak tabir edilen odasına döndüğünde içeride oda arkadaşı … ile birlikte … ve sanığı gördüğünü, saat 11.15 sıralarında tanık… ve sanığın birlikte odadan ayrıldıklarını, saat 11.50’ye kadar odasında kaldığını, sonra çay ocağına giderek kendisine çay aldığını, dönüşte bisküvi almak için dolabını açtığını, kilit üzerinde olumsuz bir durum görmediğini, saat 13.30’da yeniden odasından çıkıp bahçeye indiğini, saat 13.45 sıralarında sistem odasına geri dönerken koridordan geçtiği sırada dolabının kapağının aralık olduğunu fark ettiğini, dolabı kontrol ettiğinde paraların çalınmış olduğunu anladığını,
Katılan …; hırsızlık olayını görmediğini, olay nedeniyle maddi ve manevi zarara uğradıklarını,
Tanık … aşamalarda; astsubay başçavuş olarak görev yaptığını, sanıkla aynı devre olduklarını, hırsızlık olayının olduğu gün saat 10.50 sıralarında odasından ayrılıp koridora çıktığında sanığı soyunma dolaplarının olduğu kısımda karşı duvardaki asılı elbiselerin olduğu yerde ayakta beklerken gördüğünü, sanığı gördüğü yerde tuvalet bulunmadığını, aynı bölükte görev yapmalarına rağmen mezun olduktan sonra ilk olarak orada karşılaştıklarını, daha öncesinde de hiç telefonla görüşmediklerini, sanığın yanına giderek çay içmek için odasına davet ettiğini, odada sohbet ederken burada ne aradığını sorduğunda tuvalet ihtiyacı için geldiğini, çalıştığı yerdeki tuvaletin arızalı olduğunu söylediğini, hareketlerinin gayet rahat olduğunu, bu sırada oda arkadaşı olan katılanın geldiğini, 10-15 dakika sonra yanlarından ayrılan sanığı, binanın giriş kapısına kadar götürüp uğurladığını, odada oturdukları sırada veya uğurlamadan önce binalarında tuvalet ihtiyacını gidermediğini, daha önce tuvalete gittiyse bile dolapların bulunduğu kısımda olmasına bir anlam veremediğini, çünkü tuvaletin bulunduğu koridordan çıktıktan sonra taburun giriş kapısından çıkılması gerektiğini, ayrılıp gittikten kısa bir süre sonra sanığın kendisini telefondan arayarak “Devrem üzerime kayıtlı bir printer var, onun zimmetini devredebilir miyim, yardımcı olur musun?” dediğini, normalde bu işlere kendisinin bakmadığını, katılanın ilgilendiğini, onun da öğleden sonra gelirse yardımcı olabileceğini söylediğini, çalıştıkları birimde sekiz kişi olduklarını, saat 12:00’de öğle yemeği için tuvaletin yan tarafında bulunan çay ocağına gittiğini, nöbetçi olduğundan yemeğinin oraya geldiğini, çay ocağında katılan, … ve … astsubaylar ile bir kaç arkadaşlarının daha bulunduğunu, bir kaç kişinin de çalıştıkları odada kaldığını, yemek yediği yerin çalıştığı odadan ve dolapların bulunduğu yerden oldukça uzak bir yer olduğunu, yaklaşık 40-50 metre mesafe bulunduğu, öğleden sonra odada katılanın… ve… ile sohbet etmekte olduğunu, bir paradan bahsettiklerini, bir ara katılanın koridora çıkıp hemen geriye döndüğünü, dolabına baktığını, parasının olmadığını söyleyerek … ve … astsubaylara “Bana şaka mı yapıyorsunuz, para dolapta yok.” dediğini, onların da şaka yapmadıklarını söylediklerini, paranın çalındığını bu şekilde öğrendiklerini, olayı üstlerine bildirmeleri üzerine tahkikat yapıldığını,
Tanık … soruşturma aşamasında; Tabur Komutanlığında astsubay olarak görev yaptığını, olay tarihinde nöbetçi olduğunu, çalıştığı birimde bir kişinin de öğlen arasında görev yapmak üzere nöbetçi bırakıldığını, katların sorumluluğunu diğer nöbetçi arkadaşına bırakarak Tabur Komutanlığının içinde bulunan gazinoda öğle yemeği yediğini, sonrasında yukarıya çıkıp çalıştığı birimin bulunduğu ve “L” şeklinde dönülen kısa koridor tarafına geçtiğini, kısa koridorun geçiş yerinde kapı bulunduğunu ve bu kapının sürekli açık olduğunu, bu esnada tahminen saat 12.15 sıralarında sanığı soyunma dolapların olduğu yerde gördüğünü, sanığın kendisini görür görmez “Devrem burada mı?” diye sorduğunu, kendisinin de kimi kastettiğini bilmediğinden “Devren kim?” dediğini, bunun üzerine sanığın “Fatih.” şeklinde cevap verdiğini, Fatih’in katılanla aynı odada çalıştığını, sistem odası olarak geçen odalarının, dolapların bulunduğu kısa koridorun sağ tarafında olduğunu, bu nedenle odanın yerini eliyle gösterip devresinin orada olabileceğini söylediğini, devamında sistem odasıyla aynı koridorda bulunan kendi çalışma birimine doğru yöneldiğini, sonrasında sanığın nereye gittiğini görmediğini,
Kovuşturma aşamasında önceki beyanlarına ilave olarak; sanığı gördüğünde öğle arası olduğu için koridorların ışıklarının kapalı olduğunu, mevsimin de kış olması nedeniyle ortamın aydınlık olmadığını, bu nedenle sanıkta anormal bir durum fark etmediğini,
Tanık … aşamalarda; Tabur Komutanlığında astsubay olarak görev yaptığını, odasının, katılanın odasıyla yan yana bulunduğunu, olay tarihinde saat 12:15 sıralarında binanın arka bahçe giriş kapısı önünde sigara içmekte olduğunu, kapının yaklaşık 1 – 1,5 metre gerisinde ise tuvaletlerin yer aldığını, bir an kafasını çevirip içeriye doğru baktığında sanığı hızlıca tuvalete girerken gördüğünü, sanığın sağ kolunun vücuduna yapışık şekilde durduğunu, sanki kucağında bir şey tutuyormuş izlenimi edindiğini, ancak herhangi bir şey görmediğini, orada olduğu süre boyunca sanığın tuvaletten çıkmadığını, daha sonra sigarasını bitirip odasına geri döndüğünü,
Tanık … soruşturma aşamasında; astsubay başçavuş olduğunu, katılanın fonda biriktirdiği bir miktar parası ve çekeceği kredi ile ev alacağını bildiğini, ancak olay tarihinde bankaya para çekmeye gideceğini söylemediğini, yalnızca bankada işi olduğunu bildirip iş yerinden ayrıldığını, … … ile çalıştıkları sırada yanlarına gelen katılanın kendilerine yardım ettiğini, bir süre birlikte çalıştıklarını, yemekhanenin kendi birimlerine uzak olması nedeniyle genellikle evden getirdikleri yemeği çay ocağında yediklerini, … ile çay ocağına geçtiklerini, katılanın yemek yemeyeceğini söyleyerek odada kaldığını, bir ara katılanın çay almaya geldiğini, çay ocağının çalıştıkları bölüme uzak olduğunu, yemekten sonra saat 13.30 sıralarında odaya döndüklerini, katılanın odasında olduğunu, bu sırada klimacıların geldiğini, katılanın onları gönderdikten sonra dönüşte dolabının açıldığını fark etmiş olduğunu,
Tanık … soruşturma aşamasında; aynı birimde çalıştıkları katılanın ev alacak olduğunu, kardeşinin kuyumcu olması nedeniyle döviz durumunu öğrenmek için kendisiyle çok kez konuşması nedeniyle bu durumu bildiğini, ancak olay günü bankadan para çekeceğinden haberinin olmadığını, saat 11.00 sıralarında katılanın arayarak öğleden sonra döviz almak üzere birlikte dışarı çıkmayı teklif ettiğini, kendisinin de kabul ettiğini, bununla birlikte paranın üzerinde mi yoksa bankada mı olduğunu bilmediğini,
Tanık … soruşturma aşamasında; katılan ile yan yana odalarda çalıştıklarını, bölük komutanının söylemesi üzerine hırsızlık olayını öğrendiğini, olay günü şüpheli bir duruma rastlamadığını,
Tanık … aşamalarda; olayın meydana geldiği birlikte üs astsubayı olarak görev yaptığını, sanığın, katılanın dolabından para çaldığı yönündeki söylentiler üzerine aynı gün akşam saatlerinde sanıkla görüştüğünü, sanığa hitaben “Şüpheler senin üzerine yoğunlaşıyor, eğer böyle bir şey yaptıysan parayı getir, bir yere at, biz oradan alalım.” dediğini, sanığın “Bu işi ben yapmadım. Ben sigaramı, çakmağımı bile ortaya koymuyorum. O da parasını dolaba koymasaydı, çaldırmasaydı.” şeklinde karşılık verdiğini, sonraki zamanlarda tüm şüpheler sanık üzerine yoğunlaşınca sanıkla bu hususta görüşmeye devam ettiğini, sanığın “Ben çalmadım. Çalan adam parayı şimdiye kadar çoktan yemiş bitirmiştir. Savcınız benim üzerime yoğunlaşıyor ama başka tarafa bakmış olsaydı olayı çözerdi.” gibi rahat davranışlarda bulunduğunu, görüşmelerinin birinde yine bu işi yaptıysa parayı getirip teslim etmesini ve katılanla bir araya gelip meseleyi konuşmaları gerektiğini söylediğini, bunun üzerine sanığın sıkılgan tavırlar sergileyerek “Komutanım, bana bir hafta süre verin, düşüneyim.” dediğini, ancak bir hafta geçtiği hâlde gelmeyen sanığın daha sonra rapor aldığını öğrendiğini, rapor sonrası birkaç arkadaşın da katılımıyla sanık ve katılanı bir araya getirdiklerini, katılanın hırsızlık olayı nedeniyle ailesinin çok yıprandığını söylediğini, kendisinin de “Parayı çaldıysan en azından kalanını getir. Diğer kısmı da üs içindeki arkadaşlar arasında toplayacağız.” dediğini, ancak sanığın yine parayı kendisinin çalmadığını belirttiğini, bir ara yalnız kaldıklarında sanığa “Hani benden süre istemiştin, ben de parayı getireceğini düşünmüştüm.” dediğinde sanığın “Ben düşünmek için süre istedim. Üzerime fazla geliyorsunuz, moralim çok bozuk, benimle bu konuyu bir daha görüşmeyin.” şeklinde karşılık verdiğini,
Tanık … soruşturma aşamasında; olay tarihinde öğle yemeğini yedikten sonra 12.30-12.45 saatleri arasında servis ile görev yerine dönerken eski nizamiyeye 200-250 metre kala sivil araç içerisinde sanığı gördüğünü,
Tanık … soruşturma aşamasında; aynı birimde çalıştığı sanığın 2008 yılında İNG Banktan 25-30.000 TL civarında kredi çektiğini, kendisinin de bu krediye kefil olduğunu, ancak sanığın ödemelerde zorlanması nedeniyle aralarında yaptıkları anlaşma gereğince ailesine ait evi satışa çıkarmış gibi gösterdiğini, kendisinin de bu evi satın alıyor gibi görünerek bankadan 55.000 TL kredi çektiğini, kredinin kendi hesabına yattığını ancak parayı sanığa verdiğini, sanığın taksitleri düzenli ödemediğini, daha sonra komutanlarının araya girmesiyle OYAK’dan 77.000 TL daha kredi çektiğini, sanığın bu miktar ile bir kısım borçlarını kapatmaya çalıştığını ancak piyasaya halen yüklü miktarda borcunun bulunduğunu,
Tanık … soruşturma aşamasında; 12. Hava Ulaştırma Hava Üst Komutanlığında yarbay rütbesiyle görev yaptığını, personeli olan sanığın bir çok bankaya kredi borcunun bulunduğunu, 2008 yılında borçlarını kapatmak için annesinin adına kayıtlı olan evi yine o dönemde kendi birliğinde görev yapan …’e satarak kredi kullandığını, bu parayla kredi kartı borçlarını ödediğini, ancak kredi kartı borçlarının zamanla artmaya başladığını, en son 2013 yılı içinde meslekte 15 yılı doldurduğu için OYAK’dan kredi çekme hakkının doğduğunu, personeli olması nedeniyle sanığa yardımcı olduğunu, krediyi kullanabilmesi için …’e çektirmiş olduğu 47.500 TL’lik kredi borcunun 45.000 TL’sini kendisinin kapattığını, borcun 2.500 TL’lik kısmını abisinin karşıladığını, evin mülkiyetini …’den eşinin üzerine aldıklarını, eşinden de sanığa satış yapmış gibi göstererek 04.10.2013 tarihinde sanığın 77.000 TL’lik kredi kullanmasını temin ettiklerini, bu miktardan masraflar düşünce geriye 76.100 TL kaldığını, tapu ve diğer masraflar çıktıktan sonra kendisinin ödediği 45.000 TL’yi bu paranın içinden alıp 27.000TL’yi sanığa verdiğini, sanığın bu para ile ne yaptığını bilmediğini,
Tanık … soruşturma aşamasında; kıraathane işlettiğini, müşterisi olması nedeniyle tanıdığı sanığın önceleri 50-100 TL gibi paralarla kumar oynadığını ancak son zamanlarda 1.000-2.000 TL’lik meblağlarla oyun oynamaya geldiğini, oldukça rahat davrandığını, ismini vermek istemediği bir arkadaşının sanığı, aracının direksiyon kısmının alt tarafından para çıkarırken görmüş olduğunu, kulağına da bir takım söylentiler gelince bu durumu sanığa sorduğunu, sanığın herhangi bir şey söylemediğini, susmayı tercih ettiğini, önceden sanığın işletme sahibi olarak kendisinden sıklıkla borç para aldığını, son zamanlarda ise para istemediğini, kaybettiği zaman da birkaç gün içinde borcunu hemen getirdiğini,
Kovuşturma aşamasında önceki beyanlarından farklı olarak; hırsızlık olayını öğrendiğinde bu durumu sanığa sorduğunu, sanığın hırsızlık yapmadığını söylediğini,
Tanık … soruşturma aşamasında; sanıkla aynı devre olduklarını, ancak kendisinin astsubaylık mesleğinden ayrılarak tanık Yahşi’ye ait kıraathanede çalışmaya başladığını, kumar oynamak amacıyla çalıştığı yere sıklıkla gelip giden sanığın arkadaş da olmaları nedeniyle içinde bulunduğu ekonomik durumdan bahsetmekte olduğunu, bildiği kadarıyla kasım ayında 77.000 TL ev kredisi çektiğini, çektiği kredinin, borçlarının bir kısmını kapattığını, çünkü 100.000 TL kadar borcu olduğunu bildiğini, sanığın, maaşının bankadan çektiği krediyi ve kredi kartı borçlarını karşılamadığından yakındığını, ancak buna rağmen kumar oynamaya devam ettiğini, önceleri cebinde genelde 100-150 TL parasının olduğunu, kaybettiği zamanlarda tanık Yahşi’den borç para alarak oynamaya devam ettiğini, ancak son günlerde yanında 500-600 TL; bazen 1.000,00 TL kadar parayla gelmeye başladığını, sanığın hem kıraathanede kumar, hem de kumar sitelerinden iddia oynadığını, kumar sitelerinde oynadığı iddialardan iki kez 2000 TL para kazandığını gördüğünü, onun dışında son bir aydır kumar masasında da şansının iyi gittiğini, kazandığı paralarla kumar borçlarının çoğunu kapattığını,
Tanık … soruşturma aşamasında; Finans Bank’ın avukatlığını yapan …’ın yanında katip olarak çalıştığını, sanığın kredi kartı borcu nedeniyle Kayseri 1. İcra Müdürlüğünün 2013/9952 esas sayılı dosyası üzerinden 14.11.2013 tarihinde takip talebinde bulunduklarını, takip kesinleştikten sonra sanığın menkul-gayrımenkul mallarının sorgulamasını yaptırdıklarını, bir taşınmazı ve maaşı olduğunu tespit ettiklerini, bunun üzerine 12.12.2013 tarihinde maaşına haciz koydurduklarını, 3-4 gün sonra sanığın telefonla arayarak borcunu ödeyeceğini söylediğini, takibin başlangıcında ödeme emrinde toplam borcun 8.856TL; takip çıkışında ödemesi gereken toplam miktarın ise 10.000 TL civarında olduğunu, bu görüşmeden 3-4 gün sonra sanığın 4.000 TL ödediğini, kalan miktarı ise ocak ayının ilk günlerinde kapattığını,
Tanık… soruşturma aşamasında; eşi olan sanığın iddia, at yarışı, kumar gibi bir takım kötü alışkanlıkları bulunduğunu, evlendiklerinden bu yana sürekli borç içinde yaşadıklarını, bu yüzden ailesine ait iki tane ev sattığını, kime, hangi bankaya tam olarak ne kadar borcu olduğunu bilmediğini, en son OYAK’dan yüklü miktarda kredi çekerek borçlarını kapatmaya çalıştığını, kredi borçlarının halen devam ettiğini, son zamanlarda yaşam standartlarında bir yükselme olmadığını, eşinin lüks harcaması bulunmadığını, eşinin iş yerinde gerçekleşen bir hırsızlık olayı nedeniyle kendisinin suçlandığını ancak gerçekte böyle bir hırsızlık yapmadığını söylediğini,
Beyan etmişlerdir.
Sanık soruşturma aşamasında 13.01.2014 tarihli ifadesinde; 12. Hava Ulaştırma Ana Üst Komutanlığında görev yaptığını, kredi kartı borcu nedeniyle Halk Bankasına 4.000,00 TL; Garanti Bankasına 2.400,00 TL; HSBC Bankasına 2.500,00 TL; Ak Banka 5.000,00 TL ve Finans Banka da 8.856,00 TL civarında borcu bulunduğunu, ayrıca Finans Bankın borcu nedeniyle hakkında icra takibi başlattığını, bankalara borçlu olduğu için kredi çekemediğinden borçlarını kapatmak amacıyla mülkiyeti babasına ait olan evi tapuda arkadaşı …’e satıyormuş gibi göstererek onun üzerinden İNG Banktan 55.000,00 TL kredi çektiğini, bu miktar ile birikmiş olan kredi kartı borçlarını kapattığını, 15 yıllık hizmet süresi doldurması nedeniyle OYAK’dan 77.000,00 TL kredi çektiğini, bu parayla İNG Banktan çektiği kredi borcunu kapatıp babasına ait evin üzerindeki ipoteği kaldırdığını, iddia, at yarışı ve kumar alışkanlığı olduğunu, kredi kartı borçlarının çoğunun bundan kaynaklandığını, daha önceden de bu alışkanlıkları nedeniyle iki tane ev sattığını, halen bankalara borcunun bulunduğunu, olay tarihinde saat 10.00 sıralarında Havacılık Yardımlaşma Derneği için maaşından yapılan kesintiye ilişkin talimatı yeniletmek amacıyla görev yaptığı birimin yanında bulunan Akbank Şubesine gittiğini, önünde kuyruk olması nedeniyle daha sonra gelmek üzere oradan ayrıldığını, tuvalet ihtiyacını gidermek için bankanın yanındaki kantinin tuvaletine gittiğini, kapıda “arızalı” yazısını görünce yan taraftaki muhasebe bölümünün lavabolarına geçtiğini, buradaki kapının da kilitli olması nedeniyle MEBS Tabur Komutanlığının tuvaletini kullandığını, sonrasında görev değişikliği nedeniyle önceki görev yerinde üzerine kayıtlı olan printer ve bilgisayarın devir konusunu halletmek amacıyla devresi olan …’nun yanına uğradığını, devresinin odada oturmakta olduğunu, birlikte oturup çay içtiklerini, ancak devir işini halledemediğini, daha sonra buradan ayrıldığını, tanık…’in kendisini binanın giriş kapısına kadar uğurladığını, tanık Fatihle koridorda karşılaşıp karşılaşmadığını tam olarak hatırlayamadığını, sonradan devir konusunda daha detaylı bilgi almak için tanık…’i aradığını, iddia edildiği gibi katılan bankadan ayrıldıktan 15 saniye sonra kendi bulunduğu odadan ayrılıp onu takip etmek amacıyla MEBS binasına gitmediğini, saat 13:00’de aracıyla karargah içindeki yemekhaneye gittiğini, saat 13:30’a kadar burada kaldığını ancak 12:00 – 13:00 saatleri arasında ne yaptığını ve nerede olduğunu tam olarak hatırlayamadığını, ikmale gitmiş olabileceğini,
13.08.2014 tarihli ifadesinde önceki beyanından farklı olarak; bankaya gittiğinde içeride 4-5 kişi bulunduğunu, tek memur olması nedeniyle kendisine kalabalık geldiğini, önceki beyanında MEBS binasına katılanla aynı odada çalışan ve önceden tanıdığı tanık …’na faks ve yazıcıların zimmet devrini konuşmak için gittiğini söylediğini, ancak tanık… ile bu konuyu görüşüp görüşmediğini şu an hatırlayamadığını, odadayken bir başkasıyla bu konuyu görüşmüş olabileceğini, tanık …’in ifadesinde belirttiği üzere muhtemel hırsızlık saati olan 12.00 ile 13.00 saatleri arasında kesinlikle MEBS Tabur Komutanlığına gitmediğini, tanık …’ın beyanının doğru olmadığını, üst astsubay olan tanık …’le hırsızlık olayıyla ilgili bir kaç kez konuştuklarını, tanığın sürekli “Parayı çaldıysan getir.” şeklinde telkinlerde bulunduğunu, ancak kendisinin “Bir hafta süre verin, ben düşüneyim” şeklinde bir şey söylemediğini,
Kovuşturma aşamasında; önceki beyanlarını tekrar ettiğini, bir kısım tanıkların elinin üstüne yapışık şekilde durduğu yönündeki beyanlarını kabul etmediğini, olaydan hemen sonra çalıştığı birimde ve aracında arama yapıldığını, herhangi bir suç unsuru bulanamadığını, olaydan önce OYAK’dan çektiği 77.000 TL kredi ile borçlarını kapattığını, geriye 5000-6000 TL kadar para kaldığını, eşinin bileziklerini de 1500-2000 TL’ye bozdurup Finansbank tarafından hakkında başlatılan icra borcunu ödediğini,
Savunmuştur.
Bu açıklamalar ışığında uyuşmazlık konusu değerlendirildiğinde;
Sanık …’in, kendisi gibi astsubay olan katılanın görev yaptığı MEBS Tabur Komutanlığı binasına hırsızlık amacıyla giderek katılanın çalışma odasının dışındaki koridor üzerinde bulunan kilitli dolabından 104.500 TL’sini çaldığının iddia ve kabul edildiği olayda;
Katılanın, olay tarihinde saat 10.20 sıralarında, kişisel birikimlerini bozdurup bir miktar da kredi kullanmak suretiyle toplamda 104.500 TL’sini çekmek üzere birlik içinde bulunan banka şubesine gittiği, devamında sanığın da şubeye giriş yaptığı, katılanı yüklü miktarda para çekerken gören sanığın herhangi bir işlem yaptırmadan şubeden ayrılıp yan binada bulunan çalışma odasına döndüğü, katılanın saat 10.44’te poşet içine koyduğu parayla şubeden ayrılıp çalıştığı Tabur Komutanlığı binasına girdiği, hemen akabinde sanığın da odasından çıkarak doğrudan Tabur Komutanlığı binasına doğru yöneldiği, saat 10.50 sıralarında katılanın oda arkadaşı olan tanık …’nun, dolapların bulunduğu koridorun önünde beklerken gördüğü sanığı çay içmek üzere sistem odası olarak tabir edilen odalarına davet ettiği, saat 11.15 sıralarında sanığın sistem odasından ayrıldığı, devresi olan tanık…’in de binanın giriş kapısına kadar sanığa eşlik ettiği, saat 11.15 sıralarında odasına geri dönen sanığın saat 12.15’e kadar burada kaldığı, öğle arası olması nedeniyle katılanın çalışma arkadaşları olan tanıklar …, … ve…’ın binanın giriş katında bulunan çay ocağına gittikleri, arkalarından katılanın da geldiği, bu sırada sistem odasında ve koridorda kimsenin bulunmadığı, katılanın saat 12.10-12.15 sıralarında çay ocağından ayrılarak odasına geri döndüğü, içeriye girmeden önce dolabını açarak bisküvi alıp yeniden dolabı kilitlediği, dolapta ve kilit üzerinde herhangi bir olumsuz duruma rastlamadığı, akabinde, aynı koridordaki başka bir birimde çalışan ve öğle yemeğinden dönen tanık …’ın, saat 12.15 sıralarında sanığı dolapların olduğu yerde gördüğünü, sanığın kendisini görür görmez “Devrem burada mı?” diye sorduğunu, devresinin tanık … olduğunu anlayınca odasının yerini gösterdiğini, devamında kendi odasına geçtiğini beyan ettiği, saat 12.15-12.20 sıralarında da Tabur Komutanlığı binasının giriş kapısı önünde sigara içmekte olan tanık …’in bir ara içeriye doğru baktığında, sağ kolunu vücuduna yapışık şekilde tutan sanığı hızlıca tuvalete girerken gördüğünü söylediği, devamında bu binadan ayrılan ve tanık … tarafından saat 12.30 sıralarında şahsi aracı ile birlik içinde gitmekteyken görülen sanığın saat 12.42’de çalışma odasına geri döndüğü, saat 13.31’de de çalıştığı binanın yan tarafında bulunan banka şubesine gittiği, katılanın saat 12.45 sıralarında koridordan geçerken dolabının kapısının aralık olduğunu fark edip dolabını kontrol ettiğinde parasının yerinde olmadığını gördüğü hususları dikkate alınarak,
Hırsızlık anına ilişkin bilgi ve görgüye dayalı tanık beyanı veya kamera kaydı gibi bir delil bulunmadığı gibi suça konu para da sanıktan ele geçirilememiş ise de, hırsızlık olayının açığa çıkmasından sonra farklı bir binada çalışmasına rağmen katılanın görev yaptığı Tabur Komutanlığı binasına iki kez gelen ve kumar alışkanlığı nedeniyle kendisinden şüphelenilen sanığın, bankanın kalabalık olması nedeniyle buradan ayrılıp yan taraftaki kantinin tuvaletine gittiği, kapıda “arızalı” yazısını görünce muhasebe bölümünün lavabolarına geçtiği, buradaki kapının da kilitli olması nedeniyle Tabur Komutanlığının tuvaletini kullandığı yönündeki beyanına karşılık üst kantin kamera görüntülerine göre katılanın binaya girer girmez odasından çıkarak doğrudan Tabur Komutanlığı binasına doğru yöneldiği, ayrıca tuvaletlerin Tabur Komutanlığı binasının giriş kısmında bulunduğu, sanığın tanık … tarafından görüldüğü koridorun ise, tuvaletlerin tersi istikametinde olduğu gibi odada oturdukları sırada sanığın savunmasının aksine bilgisayar ve yazıcının devri konusunda tanıkla aralarında herhangi bir konuşma da geçmediği, ilaveten, sanığın öğle arasında Tabur Komutanlığı binasına gitmediğini söylemesine rağmen iftira atması için haklı nedeni bulunmayan ve husumet iddiası da ileri sürülmeyen tanıklar … ve …’in saat 12.15 sıralarında sanığı koridorda gördükleri yönündeki beyanları da gözetildiğinde, katılanın bulunduğu binaya geliş sebebini açıklayamayan, hayatın olağan akışına uygun düşmeyen ve aşamalarda çelişki içeren beyanlarda bulunan sanığın, kendisini suçtan kurtarmaya yönelik beyanlarına itibar edilemeyeceği ve atılı suçların sanık tarafından işlendiğinin sabit olduğu anlaşıldığından Özel Dairenin sanığın beraat etmesi gerektiğine ilişkin bozma ilamında isabet bulunmamaktadır.
Bu itibarla, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının haklı nedene dayanan itirazının kabulüne, Yargıtay 2. Ceza Dairesinin bozma ilamının kaldırılmasına ve suç tarihi itibarıyla sanığın ve mağdurun asker kişiliği ile suç mahallinin askeri mahal olması dikkate alınarak uygulamanın denetlenmesi için dosyanın Özel Daireye gönderilmesine karar verilmelidir.
Çoğunluk görüşüne katılmayan üç Ceza Genel Kurulu Üyesi; itirazın reddine karar verilmesi gerektiği düşüncesiyle karşı oy kullanmışlardır.
SONUÇ:
Açıklanan nedenlerle;
1- Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı itirazının KABULÜNE,
2- Yargıtay 2. Ceza Dairesinin 14.11.2016 tarihli ve 12888-15185 sayılı bozma kararının KALDIRILMASINA,
3- Uygulamanın denetlenmesi amacıyla dosyanın Özel Daireye gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİ EDİLMESİNE, 04.03.2021 tarihinde yapılan müzakerede oy çokluğuyla karar verildi.