Google bunu yaptığına çok pişman oldu – Ali Aksoy

Şu an için arama pazarının açık ara lideri konumunda ve dünyanın en değerli şirketleri arasında bulunan Google, Youtube başta olmak üzere Boston Dynamics gibi pek çok şirkete ve projeye yatırım yaptı. Bunların Gmail, Drive ve Youtube gibi bir kısmı başarılı oldu ve halen daha sürdürülüyor. Önemli bir kısmı ise, başarılı bulunmadığı için kapatıldı.

Bu kapatılan, sonlandırılan yatırım ve projelerden Google’ın bir işletme zararı yazdığı muhakkak. Bir tüccar için her zarar yeni bir ders ve pişmanlıktır.

Google da, bu başarısız girişimlerinden pişmanlıklar duymuş, yeni dersler çıkartmıştır. Ancak, bu pişmanlıkların hiç birisinin aşağıda dile getireceğimiz hususta yaşadığı pişmanlığa erişebileceğini zannetmiyorum.

Google, arama sürecinin nasıl işlediğini anlattığı yardım ve sunum dokümanlarında bu pişmanlığını yalın ve açık bir şekilde itiraf ediyor.

Google, web sitelerini tarama, anlamlandırma, dizine ekleme ve arama sorgularında sonuçları listeleme şeklinde cereyan eden arama sürecinin tüm zorluklarını bu belgelerde anlatıyor. Çünkü, Google da, kendisinden önce var olan arama motorlarına rağmen, bunların arasından aramada gösterdiği ilgililik ve hız sebebiyle aradan sıyrılıp çıktığının pekala farkında.

Bu zorlu süreçte, Google’ı Google yapan ana unsur, herhangi bir kelimenin geçtiği tüm web sitelerini gelişigüzel bir sıralama ile sunmak değil, daha önce kullanılmamış olan bir yöntemle, en popüler ve muhtemelen bu sebeple en alakalı sayfaları sunmak.

Bu listeleme parametrelerine kısaca “algoritma” diyebiliriz. Google gibi arama pazarının lideri olduğunuzda hemen hemen her yayıncı, kendi ilgi alanlarındaki arama sorgularında en üst sıralarda olmak isteyecek ve algoritmanızı aşmaya çalışacaktır.

İşte, Google’ın açıkça pişmanlık duyduğu olay tam da bu nokta ile ilgili.

Şu linkten detaylarına bakabileceğiniz açıklamasında Google aynen şunları yazmış:

Web’in her zaman güvenli ve yararlı bir ortam olmasını sağlamak için spam’le her gün mücadele etmekteyiz. Bir yandan Arama’nın çalışma biçimi konusunda gerçek anlamıyla şeffaflığı sağlamak isterken, diğer yandan kullanıcıların arama sonuçlarımıza müdahale etmesine izin verecek ve herkes için kullanım deneyiminin kalitesini düşürecek kadar fazla ayrıntı vermemek için de dikkatli olmak zorundayız. Bu konuda dikkatli olmayı bize tatsız deneyimlerimiz öğretti. 1999’da, Google’ın kurucuları tarafından Google’ın algoritmasındaki temel bir yenilik olan PageRank’le ilgili son derece önemli bir belge yayınlanmıştı. Belgenin yayınlanmasının ardından ise spam yapanlar bağlantılar için birbirlerine ödeme yaparak Google’ın sistemini aldatmaya çalışmışlardı.

Google bu pişmanlığında yerden göğe kadar haklı. Çünkü, PageRank sistemine dair bu açıklamadan sonra, web yayıncılığının kimyası değişti. SEO yani “arama motoru optimizasyonu” konusunda “Backlink” denen ve Google’ın PageRank algoritmasını aşmayı, aramada rakiplere nazaran avantajlar elde etmeyi amaçlayan sözde popülerlik algısı yaratmaya yönelik sahte ve fakat çoğunlukla ücreti mukabilinde satılan bağlantılarla resmen yeni bir pazar doğdu.

Google’n geliştirdiği bu algoritma ilk başlarda gerçekten bu zokayı yuttu. Bir taraftan birileri haksız bir şekilde kendilerini Google’a “popüler” olarak lanse etti, bir taraftan da yayıncıların kafası daha özgün içerikler üretmek yerine bu türlü “allengirli” konulara eğilmeye başladı.

Google’ın kurucuları olan Larry Page ve Sergey Brin; bir yeniliği duyurmak isterken, ilerki yıllarda uzun süre baş etmek zorunda kalacakları büyük bir spam backlink sorununu yaratmış oldular.

Google’ın bu çabası açıklamanın ilk yapıldığı 1999 yılından “Panda Güncellemesi” isimli algoritma güncellemesinin yapıldığı 2014 yılı Eylül ayına kadar sürdü. Panda güncellemesi, Google tarafından sahte backlink kullanan sitelere ve bu yöntemi kullanan “seo” uzmanlarına yapılmış en büyük darbedir. 2014 yılı itibariye, “Bana hangi kelimelerde ilk üçte olmak istediğini söyle ve paradan haber ver” sözü gerçek anlamda geçerliliğini yitirdi. Google, aslında kibarca “ilk üçte yer almak için ödeme yapmanız gereken yer benim, kart numaranızı alalım” demiş oldu.

Google zaten yukarıda belirttiğimiz linkte bulunan açıklamalarında, bu tarihten sonra kötüye kullanılmaması için algoritmaları hakkında detaylı bilgi vermediklerini anlatıyor. Tabi, aşılamayacak algoritma yoktur.

Bütün yayıncılar şunu çok iyi bilir ki, algoritmayı aşmaya çalışmak yerine, özgün ve dolu bir içerik üretmek hem Google hem de ziyaretçiler için en iyi, en elverişli yoldur.

Larry Page

Lawrence Page, bilinen adıyla Larry Page, İnternet arama motoru Google’ın temel algoritmalarının geliştiricisi ve Sergey Brin ile birlikte Google şirketinin kurucusudur. Şu an Alphabet Inc. şirketinin yönetim kurulu başkanı konumundadır.

Sergey Brin

Sergey Brin Rusya doğumlu Amerikalı-Yahudi girişimci. Rus Yahudisi bir ailenin çocuğudur. Stanford Üniversitesi’nde doktora yaparken, arkadaşı Larry Page ile birlikte Google arama motorunu oluşturdu ve Google şirketini kurdu.

Ali Aksoy – 29.10.2019