Güneş – Ali Aksoy (Şiir)

GÜNEŞ

Cümle can ışıkla hayat buldular,
Yaz bahar ayında yar seyredilen
Bütün gezegenler destur aldılar,
Hak Rahman elinde dar seyredilen

İki sevgilinin yanan bağrıdır,
Bu sebep dünyanın boynu eğridir,
Sorsan demez derdi başın ağrıdır,
Göklerde bir niyaz car seyredilen

Dört köşe, sekiz yön dönüp bakılır,
On iki durakta mührü çakılır
Üçyüzaltmış merdivenle çıkılır,
Üç beş getirmeyle kar seyredilen

Bazı zaman küser, yüzünü döker,
Bazen de öfkeyle kavurup yakar,
Her eylül Rahman’ın huzruna çıkar
Önünde terazi, hor seyredilen

Elmayı yiyince düşer aşağı,
Düşeni tekmeler zalim uşağı,
Avcısı bekliyor belde kuşağı,
Ölümü hüzündür, zar seyredilen

Sanma öldüğünü dirilmek haktır,
Sen ne görmüşsün ki menzili çoktur,
Zannetme bağrında ateşi yoktur,
Hak Rahman emrinde Tur seyredilen,

Denizi kaldırır buluta yükler,
Bulutu üfleyen rüzgarı bekler,
Kıyamet koparır göğü pataklar,
Tufan olduğunda zor seyredilen

Çıkar bu kuyudan bir civan olur,
Sıyrılıp zindandan, tam emin olur,
Sırat köprüsünden geçip kurtulur,
Cennet kapısında hür seyredilen

Balıklar çark eder, çoşar bu umman,
Dolunay aşkına uyandı her yan,
Yeşil elbiseyi giydiği zaman,
Hızırla birlikte pir seyredilen

Hak yolu açınca, yürüyüp gider,
Cümle can dirilir, ürüyüp gider,
Çoban sürüsünü sürüyüp gider,
Göklerde altı gün kor seyredilen

Kimdir bu güneşi vesile kılan,
Cümle mahlukatı emrine alan,
Hesabı kitabı her şeyi bilen,
Rahman’ın izniyle var seyredilen

Ali bu teşbihi kimler anlasın,
Tevili bilen kim varıp dinlesin,
Aşıklar aşk ile Hakkı ünlesin,
İlm-ü Ledün’ünde sır seyredilen