Continued from:

Evet, bu pek duygusal sorunun cevabı: Olmaz. Çünkü olan şey, bu dileğin olmaması gerektiğinin kanıtıdır. Evrim, muhtemelen milyonlarca yıl boyunca, trilyonlarca canlı içinde bu ve benzeri vasıflara sahip canlılar var etmiş, onlardan müteşekkil sürüler yok olup gittiği için, geriye öyle olmayan sürüler kalmıştır.

Eğer senin dediğin, arzuladığın gibi olsaydı, iyi insanlara iyilik yaptıran genler daha avantajlı olur, kötülük yaptıran genler elenir, iyilik yaptıran genlere sahip bir toplum meydana gelirdi. Tüm dinler ve toplumsal etik değerlerin muhalefetine rağmen toplumda kötülük ve iyiliği teşvik eden genlerde ortaya çıkan sonuç bu gün ne görüyorsan odur. Evrimin temel anayasası, “koşullara uyum sağlayarak hayatta kalan ve genleri aktaran canlı iyidir, geri kalanı gereksizdir” olduğu müddetçe sonuç ASLA değişmeyecektir.

Yani bir sürü dinamiğinde hoşuna gitsin veya gitmesin her ne görüyorsan o orada olması gerektiği için vardır. Bu kombinasyon, diğer alternatiflerine göre daha başarılı olmuş, hayatını idame ettirmiş ve bu güne gelmiştir.

Maalesef ve maalesef ki, insan türünün içinde, katiller, gaspçılar, yalancılar, dolandırıcılar, tecavüzcüler, çocuk tacizcileri ve sair olumsuz özelliklerle bunun aksi istikametteki olumlu meziyetler dahil her ne görüyorsan, hepsi orada olması gerektiği ve bunun dışında bir durumun olmaması gerektiği için ordadır.

Evrime dair bu acı gerçek hakkındaki her türlü itiraz ve şikayetini, sabah akşam evrimi ve bu hayatın gerçeklerini var eden Tanrı’ya iletebilirsin…

Makyavel’e gelince…

Evrim ve hayatın gerçekleri cephesinden bakınca adam sözü adeta “lönk” diye söylemiş.

Olana göre hareket edenlerin hayatta kalma, başarma şansları, olması gerekene göre hareket edenlere nazaran kat be kat fazladır. Olması gerekene göre iş üreten, tedbir alan eninde sonunda kaybeder. İdealizm, hayatın evrim tarafından öğretilen gerçekleri ışığında, bir insan için gençlik heyecanından başka bir şey olamaz. Evrimin ergenlere verdiği bu heyecanın dahi “olan” bir sebebi vardır.

Peki, eğer işler ve oluşlar daima olana göre hareket ediyorsa insanlık kültürel anlamda nasıl gelişti ?

Yazı devam ediyor…