Continued from: Olan ve Olması Gereken Kavgasında Makyavel ve Tanrı

Evrim, sürü halinde yaşayan neredeyse tüm memeli canlı türlerinde ergen bireylerin sürüden ayrılmalarını ve kendilerine yeni bir sürü kurmalarını sağlayacak zaman ayarlı genleri seçmiş ve bu genlerle, ergen bireylerin cesaretli, “deli” kanlı, aykırı, isyankar olmalarını sağlamıştır. Sürülerin hayatta kalmaları için en iyi yolun bu olduğu on milyonlarca yıl, trilyonlarca birey üzerinde test edilerek ortaya böyle bir sonuç çıkmıştır.

Bak güzel kardeşim, genç kardeşim, sana az önce anlattığım şey “olan” şeydir. Beğen veya beğenme… Bu durum genetik olarak aksi binlerce, milyonlarca nesilde, canlıda kanıtlanıncaya kadar devam edecektir. Bu durumun hoşuna gitmeyen yanları sebebiyle “şöyle olsaydı daha iyi olmazmıydı” diyeceğin her fikir sana göre “olması gereken” ve fakat evrimin gerçeklerine göre “olmaması gereken“dir.

Yani tekraren altını kocaman çizgilerle çizelim ki; evrime ve milyonlarca yıllık deneyime bakarsan, senin var olana muhalefet ederek “olması gereken” dediğin şey evrim açısından “olmaması gereken” şeydir.

Bunu nasıl söyleyebilirsin, kanıtın nedir dersen; evrim senin olması gereken olarak aklından geçirebileceğinden çok daha fazla olasılığı gen çeşitlemesi yoluyla farklı farklı bireylerde ve çevrelerde dener. Sonuçta başarısız olanlar elenir, başarı gösterenler hayatta kalır. Eğer senin bir canlı türüne dair “olması gereken” olarak belirlediğin görüşün ortalıkta görünmüyorsa o muhtemelen denenmiş ve uygulamada başarısız olduğu görülerek, o özelliği emreden genlerin sonraki nesillere aktarımı engellenmiştir. Yani o “olmaması gereken” bir özelliktir.

Sonuç olarak canlıların özelliklerine dair önereceğin herhangi bir şey mevcut canlılarda yoksa bil ki muhtemelen o, olması gereken değil, “olmaması gereken” bir özelliktir.

Şimdi, bir elini vicdanına koy ve aklınla etüd ederek cevap ver: Yahu şu insanlar hep iyilik, güzellik yapsalar, birbirlerini kırmasalar, üzmeseler, el birlik yardımlaşsalar, düşeni kaldırsalar, döküleni doldursalar, ağlayanı güldürseler güzel olmaz mı ?

Yazı devam ediyor…