Uyuşturucu madde ticareti yapma – Ceza Genel Kurulu – 2017/876 E. , 2021/48 K.

Ceza Genel Kurulu 2017/876 E. , 2021/48 K.

“İçtihat Metni”

Kararı Veren
Yargıtay Dairesi : (Kapatılan) 20. Ceza Dairesi
Mahkemesi :Ağır Ceza
Sayısı : 47-337

Uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan sanık …’un, 5237 sayılı TCK’nın 188/3-4, 62, 52, 53 ve 63. maddeleri gereğince 8 yıl 9 ay hapis ve 2.000 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına, hak yoksunluğuna ve mahsuba ilişkin İstanbul 9. Ağır Ceza Mahkemesince verilen 25.12.2012 tarihli ve 47-337 sayılı hükmün, sanık müdafisi tarafından temyiz edilmesi üzerine dosyayı inceleyen Yargıtay (Kapatılan) 20. Ceza Dairesince 08.03.2017 tarih, 13643-1572 sayı ve oy çokluğuyla onanmasına karar verilmiş,
Daire Üyeleri ….; “Dairemizce temyiz incelemesine konu olan İstanbul 9. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 2012/337 karar sayılı hükmüyle; daha önce aynı mahkemede yargılanıp mahkûmiyetlerine karar verilen iki ayrı sanığın soyut, başkaca bir maddi delille desteklenmeyen beyanlarıyla olaydan 3 sene geçtikten sonra yapılan yargılama ile sanık …’un cezalandırılması sonucuna gidilmiş olup; Mahkeme kararının gerekçesinde, ‘…’in gönderdiği avukatından öğrendiği telefon numarasına…’in üzerine kayıtlı olması, önceden Belçika’dan tanışmış olmaları’ şeklinde belirtilen hususlar yorum olup, tanık olarak dinlenen adı geçen avukat sanık … ve sanık …’i tanımadığını beyan etmiş, yine Belçika’da tanışma hususunda kesin bir belgeye, veriye dayandığı anlaşılamamıştır. Yine sanık … müdafisinin tevsii tahkikat talepleri değerlendirilip hiçbir araştırma yapılmamıştır.
Bu itibarla; sanık …’in mahkûmiyetinin yerinde olmadığı kanaatiyle cezalandırma için yeterli, kesin, şüpheden uzak, somut ve inandırıcı deliller olmadığından bozma kararı verilmesi gerektiği düşüncesiyle, çoğunluğun onama yönündeki görüşüne katılmıyoruz.” düşüncesiyle karşı oy kullanmıştır.
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı ise 20.04.2017 tarih ve 76853 sayı ile;
“02.02.2008 tarihinde Sakarya KOM Müdürlüğü İstanbul Özel Yetkili Savcılığına Belçika plakalı X.. … bej renkli Mercedes marka araçla Türkiye’den yurt dışına uyuşturucu götürüleceği bilgisini verip arama ve elkoyma izni istiyor. İzin veriliyor. Söz konusu araba Silivri’de durduruluyor. Arabada sahibi ve şoförü olan … (1958 doğumlu) ile Belçika vatandaşı Johan Marc Tom Steegmans (1976 doğumlu) vardır. Üzerleri aranıyor. Johan’ın üzerinde 1 gram eroin bulunuyor. Araba Sakarya’ya getiriliyor. Köpekle ince arama yapılıyor. Arabanın ön sağ koltuğunun içine yapılmış gizli bölmede daralı ağırlığı 15.000 gram (15 kilogram) net ağırlığı 13.870 gram gelen 59 paket hâlinde eroin ele geçiriliyor.
Sanık … savunmasında Belçika’da yaşadığını, diğer sanık Johan’ı dört yıldır tanıdığını, İstanbul’a arama yapılan arabası ile geldiğini, Johan’ı da hava değişimi olsun diye yanında getirdiğini, … isimli soyadını bilmediği, tipini tarif edemediği kişi ile İstanbul’da buluştuğunu, …’in kendisine İstanbul’da mermer ve beyaz eşya işi ayarlayacağını, kendisinin de bu eşyaları Belçika’da pazarlayacağını, bu beklenti ile…’in kendisine ait mercedes’i alıp gittiğini, kendilerini kaldıkları otele de…’in yerleştirdiğini (Otelin adını başlangıçta vermediğinden otel güvenlik kamera görüntüleri temin edilememiştir.), ancak…’in sözünü tutmadığını, arabayı da geri getirmediğini (… ile ne şekilde bağlantı sağladığını, telefon nosu ve sair bildirmemiştir.), …’in dört gün sonra otele Golf model araba ile geldiğini, kendilerini alıp X.. … plakalı aracın yanına götürdüğünü, gittiklerinde aracı biraz kirli gördüklerini, ancak başkaca bir değişiklik görmediklerini, buradan mercedes marka araca binip yola çıktıklarını, uyuşturucudan haberdar olmadığını, arabaya uyuşturucuyu…’in yerleştirmiş olabileceğini savunmuştur (… hakkında soyut isim beyanından başka hiç bir bilgi vermemiştir.). Johan da beyanında olayı … gibi anlatmaktadır.Uyuşturucu kullandığını, Belçika’da tedavi gördüğünü, üzerinde yakalanan 1 gram eroini Hollanda’dan içmek için aldığını, arabada ele geçirilen uyuşturucudan haberinin olmadığını savunmaktadır.
Dosya içeriğinde başlangıçta…’e dair hiçbir bilgi yoktur. … ve Johan aleyhine bu verilerle uyuşturucu ticareti yapmak suçlamasından kamu davası açılıyor. Yargılama esnasında 25.11.2008 tarihinde sanık … mahkemeye verdiği dilekçesi ile ‘kendisini cezaevinde … isimli bir avukatın ziyarete geldiğini, adı geçen avukatın kendisini, kendilerini savunması için…’in gönderdiğini söylediğini, adı geçen avukattan…’in soyadının Durmuş olduğunu öğrendiğini ve…’in 0 534 … ve 0 534… numaralı telefonları kullandığını öğrendiğini’ beyan ediyor. Mahkeme dilekçeyi savcılığa veriyor ve … aleyhine soruşturma açılıyor. Verilen telefon numaralarından 32 ile bitenin … adına kayıtlı olduğu tespit edilerek adı geçen sanığın ayrıntılı kimlik bilgilerine ulaşılıyor. Bu esnada … ve Johan’ın yargılamaları mahkemesince 15.09.2009 tarihinde tamamlanıyor. TCK’nın 192. maddesi uygulanmaksızın mahkûmiyetlerine karar verilen sanık … ve Johan hakkındaki mahkûmiyet hükmü Yargıtay 10. Ceza Dairesinin 28.02.2011 tarihli ilamı ile onanarak kesinleşiyor. Sanık … tır şöförüdür. Türkiye’ye çeşitli defalar giriş çıkışı vardır. Mahkemesince yalnızca 2008 yılındaki giriş çıkış kayıtları sorulmuş olmakla adı geçen sanığın 2008 yılının Ocak, Şubat ve Temmuz aylarında Türkiye’ye giriş kaydının olduğu görülmektedir. Takip eden yıllar sorulmamıştır.
Yukarıda açıklandığı şekilde başlayan bu soruşturma kapsamında sanık …’in savunması alınmadan gıyabında 17.02.2011 tarihli iddianame ile uyuşturucu satıcılığı suçlamasıyla kamu davası açılmış, iddianameyi kabul eden mahkemesince çıkartılan gıyabi tutuklama kararına istinaden iddianameden bir buçuk ay sonra sanık … tırı ile Edirne’den ülkeye giriş yaparken yakalanmıştır. Lalapaşa Sulh Ceza Mahkemesince yol tutuklaması yapılarak tutuklanan sanık savunmalarında … ve Johan’ı tanımadığını tutarlı şekilde savunmuş, suçlamayı reddetmiştir. Adı geçen avukat da dinlenilmiş sanıkların hiçbirini tanımadığını beyan etmiş. Mahkemesince de cezaevinden sorulmuş. Cezaevi yazısında adı geçen avukatın sanık … veya diğer sanık Johan ile bir görüşmesinin olmadığı bildirilmiştir.
Yirmi ay tutuklu yargılanan sanık aleyhine yukarıda değinilen delillerle TCK’nın 188/3-4, 62, 52/2, 53/1-2-3 ve 63. maddeleri uygulanarak 8 yıl 9 ay hapis ve 2.000 TL adli para cezasına dair mahkûmiyet hükmü kurulmuş, herhangi bir tedbir kararı dahi konulmaksızın sanığın tahliyesine karar verilmiştir. Yerel Mahkeme sanık … hakkındaki diğer sanıkların verdiği bilgiye vakıfken dahi samimi ve yeterli bulmamış ki sanıkların dosyasını bekletmediği gibi haklarında TCK’nın 192. maddesini uygulama gereği dahi duymamıştır. Yargıtay 10. Ceza Dairesi dahi diğer sanıklar hakkındaki mahkûmiyet hükmünü onarken TCK’nın 192. maddesinin uygulanmamış oluşunu bozma nedeni saymamıştır. Çünkü verilen bilginin yeterli olmadığı ortadadır. Buna rağmen yukarıda açıklanan diğer sanıkların çıkar çatışması da içeren başkaca bir somut veri ile desteklenmeyen soyut beyanına itibarla sanık … hakkında Yerel Mahkemece verilen mahkûmiyet hükmünün bozulması gerekirken onanmasına dair Yargıtay 20. Ceza Dairesinin itiraza konu kararı usul ve yasalara aykırı görülmüştür.” görüşüyle itiraz kanun yoluna başvurmuştur.
CMK’nın 308. maddesi uyarınca inceleme yapan Yargıtay (Kapatılan) 20. Dairesince 10.05.2017 tarih, 977-3118 sayı ve oy çokluğuyla; itiraz nedenlerinin yerinde görülmediğinden bahisle Yargıtay Birinci Başkanlığına gönderilen dosya, Ceza Genel Kurulunca değerlendirilmiş ve açıklanan gerekçelerle karara bağlanmıştır.
TÜRK MİLLETİ ADINA
CEZA GENEL KURULU KARARI
Özel Daire çoğunluğu ile Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı arasında oluşan ve Ceza Genel Kurulunca çözümlenmesi gereken uyuşmazlık; sanığa atılı uyuşturucu madde ticareti yapma suçunun sabit olup olmadığının belirlenmesine ilişkin ise de; yapılan müzakere sırasında bir kısım Ceza Genel Kurulu Üyelerince, sanığa atılı uyuşturucu madde ticareti yapma suçunun sabit olup olmadığının belirlenmesi bakımından eksik araştırma ile hüküm kurulup kurulmadığının tartışılması gerektiğinin ileri sürülmesi üzerine, Yargıtay İç Yönetmeliği’nin 27. maddesi uyarınca öncelikle bu konunun değerlendirilmesi gerekmiştir.
İncelenen dosya kapsamından;
01.02.2008 tarihli muhbir görüşme tutanağı ile 02.02.2008 tarihli olay, yakalama ve arama tutanağına göre; Sakarya İl Emniyet Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlar Şube Müdürlüğü görevlilerince, 01.02.2008 tarihinde açık kimlik bilgileri saklı muhbir ile yapılan görüşmede; … isimli şahsın, yanında bulunan Belçika uyruklu bir şahısla birlikte X.. 9.. plakalı araca gizli bölme (zula) yaparak Türkiye’den Belçika’ya eroin nakledeceklerinin öğrenildiği, bu doğrultuda görevlilerce yapılan araştırmalar neticesinde; … ile yanında bulunan Belçika uyruklu şahsın X.. 9.. plakalı, gri renkli Mercedes marka araç ile uyuşturucu madde ticareti yaptıkları ve 02.02.2008 tarihinde İstanbul’dan hareket edip Edirne ili İpsala sınır kapısını kullanarak yurt dışına eroin nakledecekleri bilgilerinin elde edildiği, bunun üzerine görevlilerce 02.02.2008 tarihinde saat 08.00’de İstanbul-Edirne otobanı üzerinde tertibat alınıp beklenilmeye başlandığı, saat 18.30 sıralarında söz konusu aracın Edirne istikametine doğru ilerlediğinin görülmesi üzerine İstanbul ili Silivri ilçesi mevkinde durdurulduğu, polis tanıtma kartları gösterildikten sonra yapılan kimlik kontrolünde, aracın sürücü koltuğunda tanık …’nin, sağ ön yolcu koltuğunda ise tanık Johan Marc Tom Steegmans’ın oturduğunun tespit edildiği, konu hakkında bilgilendirilen Cumhuriyet savcısının talimatı üzerine, tanıklar ile aracın Sakarya İl Emniyet Müdürlüğüne götürüldüğü, burada 02.02.2008 tarihli yazılı arama emrine istinaden narkotik arama köpeği eşliğinde araçta ve tanıkların üzerinde yapılan aramalarda; aracın sağ ön yolcu koltuğunun altına yapılmış gizli bölmede koli bandı ile sarılı, elli altı (56) paket hâlinde ve toplam daralı ağırlığı 14.000 gram olan suç konusu eroinlerin, tanık Johan’ın üzerinde poşete sarılı hâlde ve daralı ağırlığı 1 gram olan suç konusu eroinin ele geçirildiği, tanık …’in üzerinde ise herhangi bir suç unsuruna rastlanılmadığı, yapılan işlemler hakkında Cumhuriyet savcısına bilgi verildiğinde tanıklar hakkında uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan işlem yapılması talimatının alındığı, tanık …’in soruşturma evresinde; 27.01.2008 tarihinde tanık Johan ile birlikte İstanbul’a geldiklerini, burada gizli bölmesinde eroin ele geçirilen X.. 9.. plakalı aracını, Belçika’dan tanıdığı… isimli şahsa verdiğini, aracın yaklaşık dört, beş gün adı geçende kaldığını, … adlı şahsın 02.02.2008 tarihinde aracı kendisine teslim ettiğini, kovuşturma evresinde ve 25.11.2008 havale tarihli dilekçesinde ise; savunmalarında adı geçen… adlı şahsın … olduğunu, adı geçenin 0534 … ve 0534… numaralı GSM hatlarını kullandığını söylemesi üzerine, … hakkında İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan 2008/2938 sayılı soruşturmanın başlatıldığı, yürütülen soruşturma kapsamında yapılan araştırmalar neticesinde; …’un,…..0672 T.C. kimlik numaralı, … ve… oğlu, 02.12.1973 Solingen/Almanya doğumlu, Gümüşhane ili, Merkez ilçesi, Yukarı Yuvalı köyü nüfusuna kayıtlı olduğunun, 0534 … numaralı GSM hattının da adı geçene ait olduğunun tespit edildiği, bunun üzerine sanık … hakkında İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığının 17.02.2011 tarihli ve 156-93 sayılı iddianamesiyle uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan cezalandırılmasıyla istemiyle kamu davası açıldığı, hakkında yakalama emri düzenlenen sanığın, 05.04.2011 tarihinde Edirne Hamzabeyli sınır kapısından Türkiye’ye giriş yaptığı sırada yakalandığı,
Adli Tıp 5. İhtisas Kurulunca düzenlenen 16.06.2008 tarihli uzmanlık raporuna göre; X.. 9.. plakalı araçta ele geçirilen net 13.731 gram ağırlığındaki maddenin net 7.985,290 gram eroin, 461,361 gram 6-MAM içerdiği, tanık Johan Marc Tom Steegmans’ın üzerinde ele geçirilen net 0,6 gram ağırlığındaki maddenin eroin olduğu,
Sakarya İl Emniyet Müdürülüğü Olay Yeri İnceleme ve Kimlik Tespit Şube Müdürlüğü tarafından düzenlenen rapora göre; suç konusu uyuşturucu maddelerin içinde bulunduğu materyaller üzerinde yapılan incelemede tasnife elverişli parmak izinin tespit edilmediği,
Emniyet Genel Müdürlüğünün 15.02.2008 tarihli yazısına göre; X.. 9.. plakalı, gri renkli, Mercedes marka aracın tanık … adına kayıtlı olduğu,
Tanık …’nin 25.11.2008 havale tarihli dilekçesinde, sanık …’a ait olduğunu ileri sürdüğü 0534 … ve 0534… numaralı GSM hatlarının abonelik bilgilerinin öğrenilmesi amacıyla ilgili operatöre yazılan yazıya Turkcell İletişim Hizmetleri Anonim Şirketince 30.12.2008 tarihinde verilen cevap yazısında; 0534 … numaralı GSM hattının, sanık … adına, 0534… numaralı GSM hattının ise … adına kayıtlı olduğunun belirtildiği,
Kolluk tarafından düzenlenen 05.01.2009 ve 06.01.2009 tarihli tutanaklara göre; sanık …’un, Sarıyer ilçesi, Tarabya Mahallesi, Ordular Çıkmazı, No:31 sayılı adreste ikamet eden eniştesi Ferit Sağsöz ile yapılan görüşme neticesinde, sanığın Almanya’nın Köln şehrinde ikamet ettiğinin, İstanbul’a en son 2007 yılının Kasım ayında geldiğinin, Alman vatandaşı olduğunun, Türkiye’deki akrabalarıyla kendi adına kayıtlı olan 0534 … numaralı GSM hattı ile irtibat kurduğunun tespit edildiği,
İstanbul 9. Ağır Ceza Mahkemesince, tanık …’nin 25.11.2008 tarihinde ve öncesinde Silivri 4 Nolu L Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda bulunup bulunmadığının, söz konusu tarihte ve öncesinde Av. … ile görüşüp görüşmediğinin tespiti için yazılan yazıya, ilgili kurum tarafından 02.10.2012 ve 10.10.2012 tarihlerinde verilen cevap yazılarında; kurumlarında tanık …’nin tutuklu ya da hükümlü olarak hiç bulunmadığının, adı geçene ilişkin herhangi bir cezanın infaz edilmediğinin belirtildiği,
İstanbul 9. Ağır Ceza Mahkemesince, tanık …’nin 25.11.2008 tarihinde ve öncesinde Silivri 8 Nolu L Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda bulunup bulunmadığının, söz konusu tarihte ve öncesinde Av. … ile görüşüp görüşmediğinin tespiti için yazılan yazıya, ilgili kurumu tarafından 16.10.2012 tarihinde verilen cevap yazısında; tanık …’nin kurumlarına, 22.06.2011 tarihinde Metris Kapalı Ceza İnfaz Kurumundan getirildiğini, bu tarihten önceki avukat ziyaret bilgilerinin Metris Kapalı Ceza İnfaz Kurumundan sorulması gerektiğinin ifade edildiği,
İstanbul 9. Ağır Ceza Mahkemesince, tanık …’nin 25.11.2008 tarihinde ve öncesinde Av. … ile görüşüp görüşmediğinin tespiti için yazılan yazıya, Adalet Bakanlığı Metris 1 Nolu T Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu Müdürlüğünce 23.10.2012 tarihinde verilen cevap yazısında; kurumlarına ait kayıtların incelenmesi neticesinde Av. …’in, … adında bir tutukluyu ya da hükümlüyü ziyaret etmediğinin belirtildiği,
Dosyada yer alan sanığa ait nüfus kayıt örneği ile UYAP (Ulusal Yargı Ağı Projesi) üzerinden yapılan incelemeye göre; Bakanlar Kurulunun 06.11.1998 tarihli ve 98/12040 sayılı kararıyla Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığından çıkmasına izin verilen sanığın, Almanya Federal Cumhuriyeti vatandaşlığına geçtiği,
UYAP (Ulusal Yargı Ağı Projesi) üzerinden yapılan sorgulamaya ve dosyadaki bilgi ve belgelere göre; Tanıklar … ve Johan Marc Tom Steegmans hakkında uyuşturucu madde ticareti yapma ve suç işlemek amacıyla kurulmuş örgüte üye olma suçlarından cezalandırılmaları istemiyle İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığının 27.03.2008 tarihli ve 405-258 sayılı iddianamesiyle kamu davası açıldığı, İstanbul 9. Ağır Ceza Mahkemesince yapılan yargılama neticesinde 15.09.2009 tarih ve 104-154 sayı ile, tanıkların uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan 5237 sayılı TCK’nın 188. maddesinin 3 ve 4. fıkraları ve aynı Kanun’un 62. maddesi uyarınca 8 yıl 9 ay hapis ve 2.000 TL adli para cezasıyla cezalandırılmalarına, suç işlemek amacıyla kurulmuş örgüte üye olma suçundan ise beraatlerine karar verildiği, uyuşturucu madde ticareti yapma suçuna ilişkin hükümlerinin tanıkların müdafileri tarafından temyiz edilmesinden sonra, tanık …’nin ceza infaz kurumundan gönderdiği “Dosyamın Yargıtay’a gönderilmesini istemiyorum. Verilen cezama razıyım.” şeklindeki 23.09.2009 havale tarihli dilekçesiyle temyiz isteğinden vazgeçtiği, Yargıtay 10. Ceza Dairesince 28.02.2011 tarih ve 18076-2757 sayı ile; tanık … hakkındaki hükmün, adı geçenin temyiz isteğinden vazgeçmesi nedeniyle incelenmesine yer olmadığına, tanık Johan Marc Tom Steegmans hakkındaki hükmün ise, düzeltilerek onanmasına karar verildiği,
Anlaşılmıştır.
Tanık …, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığının 2008/299 soruşturma sayılı dosyası kapsamında şüpheli sıfatıyla kollukta; Belçika’da ikamet ettiğini, arkadaşı olan tanık Johan’ı yaklaşık dört yıldır tanıdığını, kendisine ait X.. 9.. plakalı, Mercedes marka araç ile suç tarihinden bir hafta önce tanık Johan ve kız kardeşi ile birlikte Türkiye’ye gelmek için Belçika’dan yola çıktıklarını, yolculuk sırasında pasaportunda ortaya çıkan sorun nedeniyle tanık Johan’ın kız arkadaşını Macaristan sınırında bırakmak zorunda kaldıklarını, 27.01.2008 tarihinde Edirne Kapıkule sınır kapısından Türkiye’ye giriş yapıp İstanbul’a geldiklerini, aynı gün Belçika’dan tanıdığı, 30-35 yaşlarında olan, nakliye işi ile uğraşan, İstanbul’da faaliyet gösteren mermer ve tekstil sektörlerinde kendisine iş ve Avrupa temsilciliği ayarlayacak 0545… numaralı GSM hattını kullanan… isimli şahsı arayıp buluşmak istediğini söylediğini, açık adresini bilmediği bir yerde buluştukları…’in kendilerini ismini ve adresini bilmediği bir otele yerleştirdiğini, otelde…’in “Sana ayarlayacağım firmaların yetkilileri ile görüşebilmem için araba lazım, arabanı bana ver.” demesi üzerine aracını…’e verdiğini, İstanbul’da bulundukları süre zarfında birkaç kez telefonda görüştüğü…’in, “Henüz iş bağlantılarını ayarlayamadım, burada kalmak istemiyorsan sen git, iş bulursam daha sonra ben sana haber veririm.” demesi üzerine, tanık Johan ile birlikte biraz dolaşıp alışveriş yaptıktan sonra Türkiye’den ayrılmaya karar verdiklerini, alışveriş için dışarı çıktıkları gün otele geri döndüklerinde resepsiyondaki görevlinden bir şahsın telefonla kendisini aradığını öğrendiğini, bunun üzerine telefonla…’i aradığını, 02.02.2008 tarihinde otele gelen… ve beraberindeki iki şahsın, kendisini ve tanık Johan’ı kime ait olduğunu bilmediği bir araçla bir yere götürdüklerini, açık adresini bilmediği bu yerde birkaç gün önce…’e ödünç verdiği Mercedes marka aracını gördüğünü, park hâlindeki aracında kirli olması dışında bir değişiklik gözlemlemediğini, neden kirli olduğunu sorduğunda…’in, “Arabanla biraz gezdim.” dediğini, …’in otel masraflarını ödemesinden ve aracı teslim etmesinden sonra tanık Johan ile birlikte Belçika’ya gitmek üzere İstanbul’dan yola çıktıklarını, İstanbul-Edirne otobanında görevlilerce durdurulduklarını, aracın sağ ön yolcu koltuğunun altındaki gizli bölmede suç konusu eroinlerin ele geçirildiğini, söz konusu uyuşturucu maddelerin kendisine ait olmadığını, kime ait olduğunu bilmediğini, uyuşturucu madde kullanmadığını, madde bağılmısı olan tanık Johan’ın üzerinde ele geçirilen eroinden haberdar olduğunu, adı geçenin Belçika’dan yola çıktıkları sırada söz konusu uyuşturucu maddeyi kendisine gösterdiğini,
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığının 2008/299 soruşturma sayılı dosyası kapsamında şüpheli sıfatıyla savcılıkta; kolluktaki savunmalarını tekrar ettiğini, evli olup dört çocuğunun bulunduğunu, tanık Johan ile aralarındaki mevcut yaş farkının arkadaşlıklarına engel olmadığını, 27.01.2008 tarihinde tanık Johan ile birlikte Edirne Kapıkule sınır kapısından giriş yapıp İstanbul’a geldiklerini, İstanbul’a gelir gelmez soyadını bilmediği… isimli şahsı aradığını, adı geçenin talimatı üzerine ismini tam olarak hatırlayamadığı Royal ya da Troya adlı bir otele yerleştiklerini, İstanbul’da kaldıkları süre boyunca tüm otel masraflarının… tarafından karşılandığını, kendisinin Belçika’da toptan eşya ticareti yapmak ve bu konuda gerekli olan bayiliği satın almak, tanık Johan’ın ise tatil yapmak amacıyla Türkiye’ye geldiğini, otele yerleştikten sonra…’in, “Sana ayarlayacağım firmaların yetkilileri ile görüşebilmem için araba lazım, arabanı bana ver.” demesi üzerine aracını adı geçene verdiğini, 02.02.2008 tarihinde otele gelen… ve yanındaki iki şahsın, kendisini ve tanık Johan’ı gri renkli Volkswagen Golf marka bir araç ile açık adresini bilmediği bir yere götürdüklerini, araçtan indiğinde bir süre önce…’e ödünç verdiği park hâlindeki aracını gördüğünü, ardından… ve yanındaki şahısların aracı kendisine teslim ettiklerini, yanlarından ayrılmadan önce…’in, “Bayilikle ilgili evrakları ya gönderirim ya da kendim getiririm.” dediğini, ele geçirilen suç konusu eroinlerle bir ilgisinin olmadığını, tanık Johan’ın uyuşturucu madde kullandığını,
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığının 2008/299 soruşturma sayılı dosyası kapsamında şüpheli sıfatıyla sorguda; kolluktaki ve savcılıktaki beyanlarını tekrar ettiğini, Belçika’da beyaz eşya ve mermer ticareti yapmak ve bunun için gerekli olan bayiliği satın almak için İstanbul’a geldiğini, söz konusu bu işi soy ismini bilmediği… adlı şahısla birlikte yapacaklarından ve adı geçenin Türkiye’deki bağlantılarını kullanacaklarından İstanbul’a gelir gelmez telefonla…’i aradığını, iş yeri İstanbul’da olan…’i Türkiye’ye havalimanından uçakla kendisinin gönderdiğini, tanık Johan ile birlikte İstanbul’a gelip otele yerleştikten sonra aracını…’e verdiğini, İstanbul’da bulundukları süre zarfında…’in birkaç kez kaldıkları otele geldiğini, bayilik için gerekli anlaşmaları henüz yapamadığını söyleyerek sürekli kendisini oyaladığını, yaklaşık dört, beş gün boyunca aracının…’te kaldığını, daha sonra kendisini ve tanık Johan’ı açık adresini bilmediği bir yere götürüp aracını teslim ettiğini,
İstanbul 9. Ağır Ceza Mahkemesinin 2008/104 esas sayılı dosyası kapsamında sanık sıfatıyla mahkemede; soruşturma evresindeki savunmalarını ve ceza infaz kurumundan gönderdiği 25.11.2008 havale tarihli dilekçesini tekrar ettiğini, suç konusu uyuşturucu maddelerden haberinin olmadığını,
25.11.2008 havale tarihli dilekçesinde; kollukta verdiği ifadesini kabul ettiğini, ancak eklemek istediği hususların bulunduğunu, … adlı kişinin açık kimliğinin … olduğunu, bu bilgileri 05.. … …. ve 02.. … …. numaralı hatları kullanan Av. …’ten öğrendiğini, kendisini bu duruma düşüren …’un cezaevine gönderdiği bu avukatı kabul etmediğini, …’un 0534 … ve 0534… numaralı hatları kullandığını, adı geçenin yakalanmasını istediğini, adli sicilinde uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan sabıkası bulunduğu için her Türkiye’ye gelip gittiğinde aracının detaylı bir şekilde arandığını, yine yolculuk boyunca toplam yedi sınır kapısından geçtiğini ve buralarda da aracının detaylı bir şekilde arandığını, dolayısıyla aracıyla bilerek uyuşturucu madde taşımasının mümkün olmadığını, oyuna getirildiğini,
Uyuşmazlık konusu dosyada tanık sıfatıyla mahkemede; 25.11.2008 tarihli dilekçenin kendisine ait olduğunu, söz konusu dilekçede belirttiği … adlı şahsın ve yine daha önceki savunmalarında ifade ettiği… adlı şahsın şu an huzurda bulunan sanık olduğunu, sanık ile aralarında herhangi bir husumetin bulunmadığını, sanığı Belçika’dan tanıdığını, tanık Johan’ın ise sanığı tanımadığını, X.. 9.. plakalı aracı bir günlüğüne isteyen ve aynı gün alıp geri getireceğini söyleyen sanığın aracı getirmediğini, sanıkta herhangi bir uyuşturucu madde görmediğini, sanık ile uyuşturucu madde konusunda herhangi bir görüşme yapmadığını, suç konusu eroinleri aracına sanığın koyduğunu bildiğini, çünkü aracını sanığa verdiğini,
Tanık Johan Marc Tom Steegmans İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığının 2008/299 soruşturma sayılı dosyası kapsamında şüpheli sıfatıyla kollukta; Belçika’da ikamet ettiğini, uyuşturucu madde kullandığını, tanık … ile iki ay önce Belçika’da tanıştığını, tanık …’in sürücülüğünü yaptığı X.. 9.. plakalı araçla 27.01.2008 tarihinde İstanbul’a geldiklerini, aynı gün tanık …’in telefonla bir arkadaşı aradığını, söz konusu şahsın kendilerini karşılayıp bir otele yerleştirdiğini, kendisinin gezmek, tanık …’in ise iş görüşmeleri yapmak amacıyla Türkiye’ye geldiğini, İstanbul’da bulundukları süre içinde tanık … ile hiç ayrılmadıklarını, otelde bile aynı odada kaldıklarını, İstanbul’a geldikten bir gün sonra tanık …’den, aracını kendilerini karşılayan arkadaşına verdiğini öğrendiğini, ismini bilmediği bu şahsın birkaç kez kaldıkları otele gelip tanık … ile özel görüşmeler yaptığını, ancak Türkçe bilmediği için ne konuştuklarını anlamadığını, tanık …’in suç konusu eroinlerle ilgili herhangi bir şey söylemediğini, kullandığı ilaçların bitmesi ve Türkiye’ye gelmek için kendileriyle birlikte yola çıkan kız arkadaşının Macaristan sınırında kalması nedeniyle tanık …’e birkaç kez Belçika’ya dönmeleri gerektiğini söylediğini, 02.02.2008 tarihinde bir kez daha bu hususları hatırlatması üzerine tanık …’in arkadaşını aradığını, bir süre sonra söz konusu şahsın otele gelip tanık … ile kendisini alarak, kime ait olmadığını bilmediği bir araçla tanık …’in aracının yanına götürdüğünü, tanık …’in aracını teslim almasından sonra Belçika’ya dönmek için yola çıktıklarını, otobanda bulundukları esnada görevlilerce durdurulduklarını, yapılan aramada oturduğu koltuğun altındaki gizli bölmede suç konusu eroinlerin ele geçirildiğini, uyuşturucu maddelerin kime ait olduğunu bilmediğini, tanık …’e de ait olduğunu sanmadığını, üzerinde ele geçirilen eroini ise Türkiye’ye gelmeden önce kullanmak amacıyla Hollanda’dan satın aldığını, suçlamayı kabul etmediğini,
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığının 2008/299 soruşturma sayılı dosyası kapsamında şüpheli sıfatıyla savcılıkta; kolluktaki savunmalarını tekrar ettiğini, tanık …’i yaklaşık beş yıldır tanıdığını, tanık … ile birlikte 27.01.2008 tarihinde İstanbul’a geldiklerini, aynı gün Troya adlı otele yerleştiklerini, İstanbul’a geldikten bir gün sonra tanık …’in aracını bir arkadaşına verdiğini öğrendiğini, görse tanıyabileceği bu şahsın açık kimlik bilgilerini bilmediğini, söz konusu bu şahsın birkaç kez kaldıkları otele gelip tanık … ile görüştüğünü, bu görüşmelere kendisinin katıldığını ancak Türkçe bilmediği için ne konuştuklarını anlamadığını, ismini bilmediği bu şahsın 02.02.2008 tarihinde kaldıkları otelden kendisini ve tanık …’i alıp tanık …’e ait aracın yanına götürdüğünü, tanık …’in, söz konusu şahısla bir müddet konuştuktan sonra aracını teslim aldığını, Belçika’ya dönmek için yola çıktıklarında görevlilerce durdurulduklarını, on bir yıldır eroin kullandığını, suç konusu uyuşturucu maddelerin tanık …’e ait olup olmadığını bilmediğini,
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığının 2008/299 soruşturma sayılı dosyası kapsamında şüpheli sıfatıyla sorguda; daha önceki ifadelerini tekrar ettiğini, gizli bölmesinde uyuşturucu madde ele geçirilen aracı alan kişinin ismini bilmediğini, ancak görse tanıyabileceğini,
İstanbul 9. Ağır Ceza Mahkemesinin 2008/104 esas sayılı dosyası kapsamında sanık sıfatıyla mahkemede; soruşturma evresindeki beyanlarını tekrar ettiğini, ele geçirilen suç konusu eroinler hakkında bilgisinin bulunmadığını, uyuşturucu madde kullandığını, madde bağımlılığından kurtulmak için Belçika’da tedavi gördüğü sırada, birlikte Türkiye’ye gitmeyi teklif eden tanık …’in bu önerisini, hava değişikliğinin kendisine iyi gelebileceğini düşünerek kabul ettiğini, adı geçenin kendisini tuzağa düşürdüğünü, uyuşturucu madde nakletme suçunu kabul etmediğini,
Uyuşmazlık konusu dosyada tanık sıfatıyla mahkemede; Türkçe’yi biraz öğrendiğini, huzurda bulunan sanık ile dört kez karşılaştığını, sanığı ilk olarak İstanbul’a geldiğinde gördüğünü, İstanbul’da konakladıkları otele sanıkla birlikte gittiklerini, daha sonra sanığın tanık …’den X.. 9.. plakalı aracın anahtarını aldığını, İstanbul’da bulundukları süre zarfında sanığın bir hafta içinde iki defa kaldıkları otele geldiğini, aracın nerede olduğunu sordukları sanığın, “Arabada problemler var, kontrollerini yapıyoruz.” şeklinde cevap verdiğini, sanığın aracı zamanında geri getirmediğini, suç tarihinde sanığın adını bilmediğini, sanık ile Belçika’da hiç karşılaşmadığını, sanıkta herhangi bir uyuşturucu madde görmediğini, sanık ile uyuşturucu madde ya da daha sonra Belçika’da buluşma konusunda bir görüşme yapmadığını, suç konusu eroinleri araca sanığın koyduğunu düşündüğünü, çünkü aracı sanığın aldığını,
Tanık …; sanık …’i ve tanık …’i tanımadığını, tanık …’in müdafiliğini yapmak için sanık … tarafından görevlendirildiği iddiasını kabul etmediğini, tanık …’e, … adlı şahsın … olduğu yönünde bir bilgi vermediğini,
Beyan etmişlerdir.
Sanık … sorguda; atılı suçlamayı kabul etmediğini, geçmişte Gümüşhane merkez Yukarıyuvalı köyü nüfusuna kayıtlı olduğunu, 1999 yılında Türk vatandaşlığından çıkıp Alman vatandaşlığına geçtiğini,
Mahkemede; 2008 yılından itibaren hakkında yakalama kararı olduğunu bilmediğini, tanıklar … ve Johan’ı tanımadığını, X.. 9.. plakalı araçta ele geçirilen suç konusu eroinlerle bir ilgisinin olmadığını, tanık …’in 25.11.2008 tarihli dilekçesini kabul etmediğini, hem Türkiye’de hem de yurt dışında ikamet ettiğini, yurt dışında tır şoförlüğü yaptığını, 2008 yılından itibaren birçok kez Türkiye’ye geldiğini, tır şoförlüğü yaparak bazen Türkiye’ye bazen de Avrupa’nın değişik ülkelerine gittiğini, 0534 …numaralı GSM hattının kendisine ait olduğunu, 0534 … numaralı GSM hattının kime ait olduğunu bilmediğini, bu hattın kayıtlı olduğu abone …’i tanımadığını, dosyada yer alan bilgi ve belgelerdeki aleyhine olan hususları kabul etmediğini, iftiraya maruz kaldığını,
Savunmuştur.
5237 sayılı TCK’nın “Uyuşturucu veya uyarıcı madde imal ve ticareti” başlıklı 188. maddesinin 3 ve 4. fıkraları suç ve hüküm tarihleri itibarıyla;
“(3) Uyuşturucu veya uyarıcı maddeleri ruhsatsız veya ruhsata aykırı olarak ülke içinde satan, satışa arz eden, başkalarına veren, sevk eden, nakleden, depolayan, satın alan, kabul eden, bulunduran kişi, beş yıldan onbeş yıla kadar hapis ve yirmibin güne kadar adlî para cezası ile cezalandırılır.
(4) Uyuşturucu veya uyarıcı maddenin eroin, kokain, morfin veya bazmorfin olması halinde, yukarıdaki fıkralara göre verilecek ceza yarı oranında artırılır.” şeklindedir.
Madde gerekçesinde de vurgulandığı gibi üçüncü fıkrada, uyuşturucu veya uyarıcı madde ticaretine ilişkin çeşitli fiiller, ayrı bir suç olarak tanımlanmıştır. Buna göre, uyuşturucu veya uyarıcı maddelerin ruhsatsız veya ruhsata aykırı olarak ülke içinde satışı, satışa arzı, başkalarına verilmesi, sevki, nakli, depolanması ya da kazanç amacıyla satın alınması, kabul edilmesi veya bulundurulması, bir ve ikinci fıkralara göre ayrı bir suç oluşturmaktadır. Fıkradaki suçun oluşması için bu seçimlik hareketlerden herhangi birisinin yapılmış olması yeterlidir.
Dördüncü fıkraya göre ise, uyuşturucu maddenin eroin, kokain, morfin veya bazmorfin olması üçüncü fıkrada tanımlanan suçun konu bakımından nitelikli unsurunu oluşturmakta ve bu fıkraya göre verilecek cezanın artırılmasını gerektirmektedir.
Diğer taraftan, ceza muhakemesinin amacı, her somut olayda kanuna ve usulüne uygun olarak toplanan delilerle maddi gerçeğe ulaşıp adaleti sağlamak, suç işlediği sabit olan faili cezalandırmak, kamu düzeninin bozulmasının önüne geçebilmek ve bozulan kamu düzenini yeniden tesis etmektir. Gerek 1412 sayılı CMUK, gerekse 5271 sayılı CMK; adil, etkin ve hukuka uygun bir yargılama yapılması suretiyle maddi gerçeğe ulaşmayı amaç edinmiştir. Bu nedenle ulaşılma imkânı bulunan bütün delillerin ele alınıp değerlendirilmesi gerekmektedir. Diğer bir deyişle adaletin tam olarak gerçekleşebilmesi için, maddi gerçeğe ulaşma amacına hizmet edebilecek tüm kanuni delillerin toplanması ve tartışılması zorunludur.
Bu açıklamalar ışığında uyuşmazlık konusu değerlendirildiğinde;
Sakarya İl Emniyet Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlar Şube Müdürlüğü görevlilerince, açık kimlik bilgileri saklı muhbir ile 01.02.2008 tarihinde yapılan görüşmede; … isimli şahsın, yanında bulunan Belçika uyruklu bir şahısla birlikte X.. 9.. plakalı araca gizli bölme (zula) yaparak Türkiye’den Belçika’ya eroin nakledeceklerinin öğrenildiği, bu doğrultuda görevlilerce yapılan araştırmalar neticesinde; … ile yanında bulunan Belçika uyruklu şahsın X.. 9.. plakalı, gri renkli Mercedes marka araç ile uyuşturucu madde ticareti yaptıkları ve 02.02.2008 tarihinde İstanbul’dan hareket edip Edirne ili İpsala sınır kapısını kullanarak yurt dışına eroin nakledecekleri bilgilerinin elde edildiği, bunun üzerine görevlilerce 02.02.2008 tarihinde saat 08.00’de İstanbul-Edirne otobanı üzerinde tertibat alınıp beklenilmeye başlandığı, saat 18.30 sıralarında söz konusu aracın Edirne istikametine doğru ilerlediğinin görülmesi üzerine İstanbul ili Silivri ilçesi mevkinde durdurulduğu, polis tanıtma kartları gösterildikten sonra yapılan kimlik kontrolünde, aracın sürücü koltuğunda tanık …’in, sağ ön yolcu koltuğunda ise tanık Johan’ın oturduğunun tespit edildiği, konu hakkında bilgilendirilen Cumhuriyet savcısının talimatı ve yazılı arama emrine istinaden narkotik arama köpeği eşliğinde araçta ve tanıkların üzerinde aramalarda; aracın sağ ön yolcu koltuğunun altındaki gizli bölmede toplam elli altı (56) paket hâlinde suç konusu eroinlerin, tanık Johan’ın üzerinde net 0,6 gram olan poşete sarılı hâldeki eroinin ele geçirildiği, tanık …’in, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığının 2008/299 soruşturma sayılı dosyası kapsamında şüpheli sıfatıyla soruşturma evresinde, İstanbul 9. Ağır Ceza Mahkemesinin 2008/104 esas sayılı dosyası kapsamında sanık sıfatıyla kovuşturma evresinde yaptığı savunmalarında ve 25.11.2008 havale tarihli dilekçesindeki beyanlarında; sanık …’in ele geçirilen suç konusu eroinlerle ilgisi ve irtibatının bulunduğunu ileri sürmesi ve yine adı geçenin kimlik bilgileri ile kullandığı GSM hattına ilişkin bilgiler vermesi üzerine, sanık … hakkında uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan soruşturma başlatılıp İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığının 17.02.2011 tarihli ve 156-93 sayılı iddianamesiyle kamu davası açıldığı, hakkında yakalama emri bulunan sanık …’in 05.04.2011 tarihinde Edirne Hamzabeyli sınır kapısından Türkiye’ye giriş yaptığı sırada yakalandığı olayda;
Sanık …’in, tanıklar … ve Johan’ı tanımadığını, X.. 9.. plakalı araçta ele geçirilen suç konusu eroinlerle bir ilgisinin olmadığını, hem Türkiye’de hem de yurt dışında ikamet ettiğini, 2008 yılından itibaren birçok kez Türkiye’ye gelip gittiğini, 0534 …numaralı GSM hattının kendisine ait olduğunu, 0534 … numaralı GSM hattının kime ait olduğunu bilmediğini, bu hattın kayıtlı olduğu abone …’i tanımadığını ve atılı suçlamayı kabul etmediğini savunması, tanık …’in tüm aşamalarda; 27.01.2008 tarihinde tanık Johan ile birlikte Edirne Kapıkule sınır kapısından Türkiye’ye giriş yapıp İstanbul’a geldiklerini ve aynı gün Belçika’dan tanıdığı 0545… numaralı GSM hattını kullanan sanık …’i aradığını, İstanbul’da bulundukları süre zarfında kendilerini otele yerleştiren ve tüm otel masraflarını karşılayan sanık … ile birkaç kez telefonda görüştüğünü beyan etmesi, yine tanık …’in 25.11.2008 havale tarihli dilekçesinde; sanık …’in 0534 … ve 0534… numaralı GSM hatlarını kullandığını belirtmesi, tanık Johan’ın aşamalarda; 27.01.2008 tarihinde tanık … ile birlikte İstanbul’a geldiklerini, aynı gün tanık …’in telefonla sanık …’i aradığını, adı geçenin kendilerini karşılayıp bir otele yerleştirdiğini söylemesi, tanık …’ın; sanık …’i ve tanık …’i tanımadığını, tanık …’in müdafiliğini yapmak için sanık … tarafından görevlendirildiği iddiasını kabul etmediğini belirtmesi, kolluk tarafından düzenlenen 05.01.2009 ve 06.01.2009 tarihli tutanaklarda; Almanya’nın Köln şehrinde ikamet eden, İstanbul’a en son 2007 yılının Kasım ayında gelen ve Alman vatandaşı olan sanık …’in, Türkiye’deki akrabalarıyla kendi adına kayıtlı olan 0534 … numaralı GSM hattı ile irtibat kurduğuna yer verilmesi karşısında; adaletin tam olarak gerçekleşebilmesi için, maddi gerçeğe ulaşma amacına hizmet edebilecek tüm delillerin toplanması ve tartışılmasının zorunlu olduğu cihetle, sanık …’in kullandığını belirttiği adına kayıtlı 0534 …numaralı GSM hattı ile tanık …’in, sanık tarafından kullanıldığını ileri sürdüğü 0545… ve 0534… numaralı GSM hatlarının, suç tarihi ve öncesine ilişkin baz istasyonlarını gösterir HTS kayıtlarının ve yine sanık …’in; hem Türkiye’de hem de yurt dışında ikamet ettiğine, 2008 yılından itibaren birçok kez Türkiye’ye gelip gittiğine ilişkin savunması ile tanıklar … ve Johan’ın; sanık … ile suç tarihinde ve öncesinde yüz yüze görüştüklerine ilişkin beyanları dikkate alınarak; sanık …’in, suç tarihi, öncesi ve sonrasına ilişkin tüm yurt dışı giriş ve çıkış kayıtlarının getirilmesi ve sonucuna göre tüm deliller birlikte değerlendirilip sanığın hukuki durumu belirlenmesi gerekirken, eksik araştırmaya dayalı olarak hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır.
Bu itibarla Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı itirazının değişik gerekçe ile kabulüne karar verilmelidir.
SONUÇ:
Açıklanan nedenlerle;
1- Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı itirazının değişik gerekçe ile KABULÜNE,
2- Yargıtay (Kapatılan) 20. Ceza Dairesinin 08.03.2017 tarihli ve 13643-1572 sayılı onama kararının KALDIRILMASINA,
3- İstanbul 9. Ağır Ceza Mahkemesinin 25.12.2012 tarihli ve 47-337 sayılı hükmünün, sanık …’a atılı uyuşturucu madde ticareti yapma suçunun sabit olup olmadığının belirlenmesi bakımından eksik araştırmayla hüküm kurulması isabetsizliğinden BOZULMASINA,
4- Dosyanın, mahalline gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİ EDİLMESİNE, 23.02.2021 tarihinde yapılan müzakerede oy çokluğuyla karar verildi.