Continued from:

Bizi var eden anakucağında görünen cevaplar asıl cevapla ne kadar ilgili ve uyumludur bilemiyorum ama zannediyorum ki, ayakta durmakta olduğumuz yer itibariyle etrafımıza bakıp, mevcut aklımızın yettiği, “iç yüzünden haberdar olduğumuz” şeylere dayanmak, bilebildiğimiz cevaplarla yürümek olabilecek en makul yoldur.

Asıl ve nihai amaç her ne olursa olsun, boyumuzdan büyük, kaprisli ve cahil cesaretine dayanan maceralara girmek yerine, bizi doğuran ananın hikayesini dinlemek, dizinin dibinde oturup onu ve bizi var eden koşulları araştırmak ve iyi veya kötü demeden bulduğumuz şeye “uyum sağlamak” daha mantıklı görünüyor.

Yani biz içinden çıktığımız bu dünya doğasının amacını bilip ona uyum sağlamadan, evrenin en uzak köşesindeki galaksilerin var oluş amacını kavramaya çalışırken başımıza bir kaza getirecek gibiyiz.

Evinin içindeki eşyaların hikmetini kavrayamamış, onları yok etmiş bir varlığın evinin dışındaki ormanın en uzak köşelerindeki hikmeti kavramaya çalışması muhtemelen ölümcül bir akıbete davetiye çıkaran bir hadsizliktir.

Bizi var eden doğaya, anaya baktığımızda, sözünü kesmeden ona kulak verdiğimizde bize ne anlatıyor ?

Evrimin bize anlattığı bir yığın şey var…

Yazı devam ediyor…