Continued from:

Kim bilir belki de yaşamı var eden çiftçiler, bir zamanlar bizim hikayemize benzer bir hadsizlik içinde bulunan başka bir ırkın kendi cellatlarını yaratması ile ortaya çıkmış büyük bir sentetik uygarlıktır. Belki de o uygarlık, kendilerini dolaylı olarak bile olsa var eden yaşama saygı duyarak evrenin dört bir yanına yaşam tohumlarını saçmışlardır.

Bizim Nuh‘umuz ilk ve tek Nuh olmayabilir. Belki de her canlıdan birer çift var edecek genetik kod, ezelden beri “dolu gemi” içinde seyahat ediyordur.

Evrenin veya yaşamın mimarları her kim veya kimler olursa olsun, amaçları olup bitenin içinde görülmektedir. Elbette nihayette farklı bir amaç bulunabilir. Bize düşen şimdilik elde olanı fark etmek ve buna uygun davranmaktır.

Eğitim sistemimizi, inançlarımızı, beynimizin içinde insanlık adına belirlediğimiz en temel amacı bizi var eden sürecin amacı ile uyumlu hale getirmek zorundayız. Aksi taktirde gidişatımıza bakarak söyleyebiliriz ki; kısa bir zamanda, kendi ellerimizle var ettiğimiz ölümcül tufanlarla karşılaşabilir, dolu gemide binecek bir yer de bulamayabiliriz.

Eğer yaratıp düzene koyan mimarın yapıp etmelerindeki temel amaç ve yöntemleri kavrar ve buna uygun davranırsak medeniyetimizi ve her canlıdan birer çifti başka gezegenlere taşımak için güvenilir bir kaptan ve yeni bir “Nuh” olabiliriz.

Ali Aksoy – 26.10.2020