Continued from:

HALKIN İÇİNDE BULUNDUĞU PSİKOLOJİYİ, DÜŞÜNCE EĞİLİMLERİNİ BİR DAHA
İNCELEMEK İÇİN HALKLA YAKINDAN TEMASA GEÇMEK

Efendiler, saltanatın kaldırılması ve hilâfet makamının yetkisiz kalışı üzerine, halk ile yakından temasa geçmek, halkın içinde bulunduğu psikolojiyi, düşünce ve eğilimlerini bir daha incelemek önem kazanıyordu. Bunun dışında, Meclis, son yılına girmiş bulunuyordu. Yeni seçim dolayısıyla, Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti’ni siyasî bir parti durumuna getirmeye karar vermiştim. Barış gerçekleşince, cemiyet teşkilâtımızın, siyasî bir partiye dönüşmesini gerekli buluyordum. Bu konuda da doğrudan doğruya halk i1e görüşüp konuşmayı yararlı sayıyordum. Zaferden sonra eğitimle uğraşmaya başlamış olan ordumuzu da yakından görmek istiyordum. işte bu maksatlarla Batı Anadolu’da bir gezi yapmak üzere, 14 Aralık 1923 tarihinde Ankara’dan hareket ettim,

Eskişehir’den başlayarak, izmit, Bursa, izmir ve Balıkesir’de, halkı uygun yerlerde toplayarak uzun sohbetlerde bulundum. Halkın, bana, diledikleri gibi serbestçe sorular sormasını istedim. Sorulan sorulara cevap olmak üzere, altı saat, yedi saat süren konferanslar verdim.

Saygıdeğer Efendiler, hemen her yerde halkın anlamak istediği hususlardan dikkati çeken noktalar şunlardı :

Lozan Konferansı ve sonucu, millî hâkimiyet ve hilâfet makamı, bunların durumları ve ilişkileri; bir de kurmak niyetinde olduğum anlaşılan siyasî parti…

Lozan Konferansı görüşmelerini, her yerde, özetleyerek olduğu gibi anlatıyordum. Olumlu sonuç alınacağı hakkındaki inancımı da belirterek milletin endişesini gidermeye çalışıyordum.

MİLLİ HAKİMİYET İLE HİLAFET MAKAMININ DURUMLARI VE İLİŞKİLERİ

Halkın, millî hâkimiyet ve hilâfet makamının durumları ile bunların ilişkileri konusunda merak ve endişeye kapılmakta hakkı vardı. Çünkü, Meclis 1 Kasım 1922 tarihli kararıyla, şahıs hâkimiyetine dayanan devlet şeklinin 16 Mart 1920 tarihinden başlayarak ve ebedî olarak tarihe karıştığını ilân ettikten sonra, birtakım şükrü HocaIar Müslüman kamuoyu şüphe ve üzüntülere düşmüştür diyerek hareket ve faaliyete geçtiler. Bunlar : Hilâfet demek hükûmet (’93) demektir. Hilâfetin hak ve görevlerini yok etmek hiç kimsenin, hiç bir meclisin elinde değildir dâvâsını ortaya atmışlardı.
Meclis’in, milletin ortadan kaldırdığı şahıs saltanatını, hilâfet makamında devam ettirmek ve
Padişah’ın yerine Halife’yi geçirmek sevdasına düşmüşlerdi.Gerçekten de gerici bir grup, Afyonkarahisar Milletvekili Hoca şükrü imzasıyla islâm Hilâfeti ve Büyük Millet Meclisi adıyla bir broşür yayınladı. Bu broşürün, Ankara’da 15 Ocak 1923 tarihinde yayınlandığı ve bütün milletvekillerine dağntıldığı bana izmit’te bildirildi. Broşürün üzerine sadece 1339 ( 1923 ) yılı yazılmıştı. Fakat, broşürün daha ben Ankara’da iken hazırlanıp bastırıldığı ve benim Ankara’dan ayrılış tarihim olan 14 Ocak 1923 gününün ertesixLde ortaya çıkarıldığı anlaşılmıştı.şükrü Efendi Hoca ve arkadaşları, Halife Meclis’in, Meclis Halifenindir safsatasıyla, Millet Meclisi’ni Halife’nin danışma kurulu ve Halife’yi Meclis’in, dolayısıyla devletin başkanı gibi göstermek ve kabul ettirmek istemişlerdir.

Nutuk devam ediyor…