Continued from:

HAL TERCÜMESİ BROŞÜRÜNE GÖRE NURETTİN PAŞA’NIN MEŞRUTİYET’İN İLANINDAN SONRA GÖRDÜĞÜ HİZMETLER

Hal tercümesi broşürünün 4’üncü sayfasında, Nurettin Paşa’nın, Rumeli’den istanbul’a yürüyen Hareket Ordusu’na katılarak vatan görevini yerine getirdiğinden söz edilmektedir. 31 Mart Vak’ası dolayısıyla Rumeli’den istanbul’a gönderilen kuvvetlerin komutanı, rahmetli Hüsnü Paşa idi. Ben bu kuvvetlerin kurmay başkanı idim. Bu kuvvetlere Hareket Ordusu adını veren, Hareket Ordusu’nun istanbul’a kadar gidişini düzenleyen ve yöneten bendim. Nurettin Bey’in bu kuvvetlere katılarak görev aldığını bilmiyorum. Nurettin Paşa, birçokları gibi, Hareket Ordusu istanbul’a yaklaştığı zaman, Ayastefanos’a veya Makrıköyü’ne gelmiş olabilir.

Nurettin Paşa, «Yemen vilâyetinin kurtarılması ve âsilerin sindirilmesi için yapılan savaşlarda birtakım tümen birliklerine veya müfrezelere komuta etmiş…» Her tümen komutanı, her savaşta aynı durumda bulunur.
Sonra, «San’a’nın kurtarılması üzerine, orada yığınak yapmış olan askerî kuvvetlere komuta etmiş…» Efendiler, asker olanlar çok iyi bilirler ki, bir yerde çeşitli ordu birlikleri toplandığı zaman, orada bir merkez komutanlığı, bir mevki komutanlığı, bir bölge komutanlığı veya ordugâh komutanlığı kurulur… Nurettin Paşa’nın San’a’daki komutanlığı bundan başka bir şey miydi?

Nurettin Paşa, «imam Yahya ile anlaşma yapması için Ahmet izzet Paşa’ya yardımcı olmuş…» Ahmet izzet Paşa’ya sormadım. Fakat, izzet Paşa ile birlikte olup çalışmalarına yakından katılan yetkili kimselerin söylediklerine göre, imam Yahya ile anlaşma görüşmelerinde Nurettin Paşa hiçbir şekilde yetkili kılınmamıştır.

Nurettin Paşa «Balkan savaşlarına katılma arzusu göstererek Yemen’i kuzeyinden güneyine kadar geçip Aden-Mısır-Suriye-Konya-istanbul yoluyla Çatalca yakınlarında bulunan Başkomutanlık Karargâhı’na katılmış ve komutanlığı açık bir tümen bulunmaması dolayısıyla, kendi isteği ile gönüllü olarak 9’uncu Alay’ın komutasını» üzerine almış. Nurettin Paşa’nın Yemen’den istanbul’a gelmek için takip ettiği yol, Yemen’den istanbul’a gelen bütün asker ve sivillerin, kısacası herkesin takip ettiği yoldu. Yol o idi. Nitekim, o tarihte biz de Afrika’da bulunuyorduk. istanbul’a gelmek için Afrika çöllerini batıdan doğuya Mısır’a kadar deve ile geçtikten sonra, iskenderiye ile Triyeste arasındaki bütün Akdeniz’i ve Adriyatik denizini güneyden kuzeye ve Triyeste’den Bükreş’e kadar Avrupa’yı ve ondan sonra da Karadeniz’i geçerek aynı karargâha ulaşmıştık. Yol buydu. Nurettin Paşa, bu noktada asıl söylenmesi gereken konudan söz etmiyor. Nurettin Paşa, albaylıktan binbaşılığa indirildikten sonra, Yemen birliklerinde görev yapmak üzere yarbaylığa yükseltilmiştir. Bu yükselmenin gereği olarak, yarbaylıkta Yemen’de iki yıl kalmak lâzım gelirken, vaktinden önce istanbul’a gelerek kurtulma yolunu bulmuştur.

Hal tercümesi broşürünün 6’ncı ve 7’nci sayfalarında, Nurettin Paşa’nın Irak Komutanlığı’ndan söz ediyor ve yerli imkânlara başvurarak yeniden ordu kurup dost ve düşmanların umduklarının ve beklediklerinin aksine, yenilgiden zafere ulaşma harikasını gösterdiği belirtiliyor.

Nutuk devam ediyor…