Continued from:

Ailelerin ve soyların bir araya gelmeleriyle boylar oluşmuştur. Eski Türkçe’deki söylenişi
“bod” şeklidedir. Başında, boydaki iç barışı ve dayanışmayı sağlamak zorunda olan boy beyi
vardır. Bey hak ve adaleti sağlamak, gerektiğinde silahla boyun menfaatlerini korumakla
yükümlüdür. Boyun siyasi bir mahiyeti vardır. Ama genellikle boylar il ile birlikte hareket
ederler. Boyların belirli arazisi, savaşçı kuvvetleri, mülkü ve hayvan sürüleri vardır. Başka
milletlerde boy benzeri kurumların başında bulunan lider, aynı zamanda dini liderliği de
üstlenmiştir. Ama Türklerde boy beylerinin böyle bir özelliği yoktur.

Ailede ve bod ‘da var olan yardımlaşma ve dayanışma boylarda da mevcuttur. Bozkırda sık
sık saldırı ve çatışmalar yaşanırdı. Bu saldırılar dışardan gelen ve boyun mallarına yönelik
olarak yapılan saldırılardı. Böyle saldırı zamanlarında telaş ve korku yaşanırdı. Boydaki
herkes birbirine yardım eder, saldırılara hep beraber karşı konurdu. Bozkır hayatının bu tür
zorluklarıyla yaşayan insanlar, doğal olarak savaşçı birer kişiliğe sahip idiler. Ayrıca boylarda
belirli zamanlarda düzenlenen şenliklerde hem hazırlanan yemekler yenir, hem de şenlik
sonunda katılanların tüm eşya ve gereçleri “yağma” etmelerine izin verilirdi.

Boyların kendilerine ait hak ve yetkileri vardı. Bu hak ve yetkilerini devlete karşı da
koruyabilirlerdi. Her boyun kendine ait arazisi, askeri gücü ve hayvan sürüleri vardı. Bu
sürülerini diğerlerinden ayırabilmek için boyu simgeleyen damgaları vardı. Barış zamanında
ayrı kullanılan bazı güç ve imkânlar savaş zamanında ortak kullanılırdı. Boyun başında
bulunan boy beyi devlete karşı sorumlu idi. Kendileri savaş kararı alabiliyor ya da barış
yapabiliyorlardı. Boy beyleri cesaretli, mali kudreti yerinde olan, doğruluğu ile tanınmış
kimseler arasından belirli bir heyet tarafından seçilirdi. Bu heyet Türk devletlerinde görülen
danışma meclisinin en küçük şeklidir.

Oğuzlarda olduğu gibi diğer Türk kavimlerinde de iller boylardan meydana gelmekteydi.
Boyların birleşiminden meydana gelen ama devletten küçük olan geniş birlik budun olarak
adlandırılırdı. Zira Kaşgarlı Mahmut da budunu bugünkü millet anlamında değil, daha dar
anlamda ve Türk milletini meydana getiren başlıca halk kitlelerini ifade eder şekilde
kullanmıştır. Zira devlet içinde başlıca boy birlikleri kendi içinde bağımsız birer kavim
durumunu korumuşlardır. Bu yüzden budun, milletin tamamını değil belli bir kısmını ifade
etmektedir. Özellikle Kaşgarlı Mahmut da eserinde bütün milleti “Türkler” kelimesi ile ifade
etmiştir.

Kitap devam ediyor…