Continued from:

Bu şekilde kendi varlığını, türlü şekillerde toplum hayatına yansıtarak devam ettirmiştir.
Dolayısıyla törenin geçmişi binlerce yıl önceye dayanmaktadır. Mete, Atilla, Cengiz ve Timur
gibi hükümdarlar hep örfi kanunlara (töreye) tabi olmuşlardır. Dolayısıyla bozkırlardan
Anadolu’ya, binlerce yıldan beri temel esasları bozulmadan gelen bir töre yansımıştır.
Devletlerin teorilerle değil, sosyal gerçeklere uygun bir şekilde idare edilebileceğini,çok
eskiden beri anlayan Türk hakanları, töre üzerinde yer ve zamana uygun olarak, meclislerin de
onayını almak şartıyla değişiklikler yapmışlardır. Bununla birlikte törenin, anayasa hükmünde
değişmeyen prensipleri de vardır. Bu prensiplerin başlıcaları; konilik (adalet), uzluk (iyilik),
tüzlük(eşitlik), ve kişilik (insanlık) tır. İşte binlerce yıl değişmeden süregelen hükümler de
bunlardır.

Töre Türk örf ve geleneklerinin kesin hükümlerinin birliğidir. Orhun Abidelerinde töresiz bir
devletin var olamayacağı belirtilmiştir. Buradan anlaşılacağı gibi, eski Türklerde kanunsuz ya
da hükümdarın şahsi iradesine bağlı bir yönetim şekli asla olmamıştır. Dolayısıyla kağanlar
emirlerini, yargıçlar da kararlarını töreye göre vermiştir. Böylece halk doğrudan doğruya
törenin himayesi altında bulunmaktadır. Türk töresi, alanına göre oldukça sert ve kesin
hükümler ihtiva etmiştir. Cezalar çok ağır olmasına rağmen, töre Türk cemiyetinin bel kemiği
olduğundan, hiç kimse cezalara ya da oranlarına itiraz etmemiştir. Törenin daima doğru ve
adaletli olanı emrettiğini herkes en baştan kabul etmiştir. Çünkü töre, milletin binlerce yıllık
hayat tecrübelerinden süzülerek gelmiş kurallar bütünüdür. Türklerin birlik beraberlik içinde
yaşamasını sağlayan en önemli unsur töredir. Töre, her şeyden önce gelir ve sosyal nizamı
sağlardı.

Türk yönetim sisteminde hükümdarın yetkilerini meclisler (kurultay ve hükümet)
sınırlandırmıştır. Hem hükümdarın hem de meclisin üstünde de töre vardır. Ne hakan ne de
halk sistemin herhangi bir unsurunun sınırlarını törenin belirlediği çerçevenin dışına
çıkarmaya yetkili değildir. Bu noktadan hareketle, Türk devletini kanun devleti olarak
nitelendirmek mümkündür. Yöneticiler fani, töre ise bakidir. Türk yönetim sistemini töre
sistemi olarak belirtmek de yanlış olmayacaktır. Nitekim “il gider, töre kalır.”

Kitap devam ediyor…